150 bin bakkal dijitalleşti, 57 bini dijital okur yazarlık sertifikası aldı

Necla DALAN
Necla DALAN Hikayeler&Liderler

Philip Morris Türkiye, 2016 yılından beri bakkal, büfeci, kuruyemişçi gibi geleneksel perakende kanalının verimliliğini ve sürdürülebilirliğini etkileyecek dijital yeniliklere imza atıyor. Philip Morris Türkiye, artık Türkiye genelindeki 150 bin bakkalla ticari faaliyetlerinin yüzde 90’ını dijital platformları üzerinden gerçekleştiriyor. Veriyi merkeze alarak yapay zekâ, bulut ve görüntü tanıma gibi teknolojilerden faydalanarak geliştirilen bu platform sayesinde bayiler e-sipariş üzerinden sipariş veriyor, ödeme işlemlerini gerçekleştiriyor, makine öğrenimli algoritmalar sayesinde satış performansını takip edebiliyor. Platform başka markalara da dahil olma fırsatı sunuyor. Örneğin Ülker de bu platformu kullanmaya başladı. Sigorta şirketlerinden bankalara bakkallara ulaşmaya çalışanlar da platformdaki dönemsel kampanyalara katılıyor.

Philip Morris Türkiye Genel Müdürü Filiz Yavuz Diren ile dijitalleşme yolculuklarını ve bu yolculuğun şirkete katkılarını konuşmak için bir araya geldik. Kullanıcı dostu bir sistem kurduklarını anlatan Diren, tütünün yetiştirilmesinden üretim süreçlerine, lojistik ağından dağıtım operasyonlarına kadar tüm değer zincirini dönüştürme noktasına geldiklerini vurguluyor. 150 bin bakkal esnafına, 60 bin tütün çiftçisine, iş birliği yaptıkları start-uplara ve kendileri gibi bu sektörde faaliyet gösteren büyük çaplı şirketlere erişme fırsatı bulduklarını anlatan Filiz Yavuz Diren, şöyle devam ediyor:

TOBB Üniversitesi’nin desteğiyle eğitimler verildi

“Fabrikamızda, sahada, ofislerimizde çalışan binlerce arkadaşımız, 150 bine yakın bakkal esnafımızla birlikte çok büyük bir ekosistemden söz ediyoruz. Çıktığımız bu yolda fark yaratmamızı sağlayan ve sektörü birkaç adım öteye taşıyan girişimimiz tabii ki 150 bin bayiye ulaşmamızı sağlayan dijital ticari platformumuz ve gelişmiş ticari operasyon modelimiz oldu. Modeli gelen taleplerle oluşturduk. Çok test yaptık, ihtiyaçlara göre dönüştürdük. 150 bin bakkalın bu platforma dahil olması kolay olmadı. Başlangıçta dijital sipariş vermesi için çırak ilanı veren bakkallar oldu. TOBB Üniversitesi desteği bakkallarımıza Dijital Okuryazarlık Eğitimleri sunduk. 57 bin bakkalımız bu eğitimler çerçevesinde sertifika aldı. Şimdi hepsi teknolojiyi işleri için kullanmayı öğrendi. Dijital ticari platformumuz esnafımıza daha etkin sermaye yönetimi, doğru ürünü doğru zamanda satış noktasında bulundurma (yok satmamak), karlılığını artıracak faaliyetlerle ilgili daha hızlı danışmanlık/destek alabilme ve değişen dijital dünyaya adaptasyon konularında fayda sağlıyor. Bununla birlikte dijital okur yazarlık seviyesi de artan esnafımız, online bankacılık hizmetleri ve e-devlet üzerinden gerçekleştirebilecekleri işlemleri de akıllı telefonları üzerinden kolaylıkla gerçekleştirebiliyor.”

Ülker de sipariş sistemini kullanmaya başladı

Ülker dışında bir şirketle görüştüklerini de belirten Filiz Yavuz Diren, ekliyor: “150 bin bakkalın oluşturduğu havuzda, tüm bakkal esnafımız ile geleneksel bir FMCG operasyonunda iletişime dahi geçmek en iyi ihtimalle 1 ay zaman alırdı. Bir ilke imza atarak 3 günden az bir sürede geleneksel bakkal esnafımızla bire bir iletişime geçme imkanını yakaladık. Bu şekilde daha çok bakkalı daha kısa zamanda ziyaret ederek iş ihtiyaçlarını çok daha hızlı bir şekilde sağlayabiliyoruz. Bir günde tüm bakkal esnafımızın yüzde 50’si dijital platformumuzla etkileşim halinde. Sahadan gelen, iş geliştirme ihtiyaçlarımıza yönelik verilere en fazla 2 saat gibi bir sürede ulaşabiliyoruz.  Dijital platformumuz; bakkallarımızın sorularının yüzde 80’ini cevaplayan ve Şef adını verdiğimiz chatbot’umuzla, yayınlanan içeriklerle, yap-kazan uygulamalarıyla, sanal mağazasıya ve ortak kullandığımız markaların ürünleri ve kampayalarıyla çok geniş bir hedef kitleye ulaşan başlı başına bir mecraya dönüştü.  Ülker bizim sipariş sistemimizle çalışmaya başladı. Hevesimiz bundan sonraki süreçte de dijitalleşmeye devam etmek. Her şey benim, tek olalım gibi bir bakış açımız yok. Yeni fikirlerine açığız ve ve daha fazla start up’la çalışmak istiyoruz. Ayrıca platforma ihtiyacı olan başka şirketlere de kapımız açık.”

Sahada satış için işe alımlarda kadınların oranı yüzde 20’den yüzde 60’a yükseldi

Filiz Yavuz Diren, dijitalleşme ile birlikte çalışan deneyiminin kuvvetlendirilmesinin kadın istihdamı alanında da birçok fırsat oluşturduğuna dikkat çekiyor ve şunları anlatıyor: “Dijital altyapımız sayesinde saha çalışma sistemimizi de günümüzün çalışma şartlarına uyumlu hale getirdik ve saha çalışanı arkadaşlarımız için de Smart Work adını verdiğimiz hibrid çalışma modelini hayata geçirdik. 2 gün uzaktan 3 gün fiziksel ziyaret ile tüm satış noktalarımızla ticari faaliyetlerimizi aralıksız sürdürüyoruz. Esnek çalışma modelimiz SmartWork sayesinde önceden kadınların daha az ilgi gösterdiği saha pozisyonlarıyla kadınların daha fazla ilgilendiğini ve böylece, saha pozisyonlarında kadın işe alım oranlarının arttığını gözlemledik. Satış alanında kadın işe alım oranı yüzde 20’den yüzde 60 seviyesine yükseldi. Kadınların ekonomiye katılması kadar iş hayatlarının sürdürülebilir olması da bizim için önem taşıyor. Bugün 150 bin bakkalımızın 17 binini kadın bakkallar oluşturuyor. Kadın bakkallarımızla yürütülen çalışmalar neticesinde özellikle geç saatlere kadar çalışan kadın bakkallar güvenliğin kendileri için öne çıkan bir sorun olduğu dile getirdi. Bu kapsamda kadın bakkallarımıza acil durumlarda kullanabilecekleri bir güvenlik uygulaması hediye edildi. Dijital altyapılarımız bakkal kanalında farklı projeleri hayata geçirmemize olanak sağlıyor. Toplumsal bir sorun olan kadına yönelik şiddet konusunda devletimiz tarafından alınan önlemlerin bilinirliğini ve farkındalığı artırmak amacıyla 150 bin bakkalımıza yönelik iletişimimiz devam ediyor.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar