100 ülkede insanları V-Count sayıyor!

Handan Sema CEYLAN
Handan Sema CEYLAN YERELDEN KÜRESELE

Geçtiğimiz yılın en çok kullanılan sözcükleri belki de; karantina, salgın, pandemi, bulaş, sosyal mesafe… Ama en çok korkutan sözcüğünün “kalabalık” olduğu kesin... Bir dönem alışveriş merkezlerine, mağazalara kaç kişinin girdiğini hesaplamaya çalışan bina yönetimleri artık, kapasitenin aşılmaması için hem kişileri sayıyor hem sıcaklıklarını ölçüyor. Bunu da Türkiye’den dünyanın 100’e yakın ülkesine ihracat yapan V-Count’un sensörleri ve yazılımları ile yapıyorlar.

V-Count Kurucu Ortağı ve CEO’su Demirhan Büyüközcü’nün hikayesi henüz 22 yaşında ODTÜ’yü bitirmeye çalışan genç bir mühendis adayı olarak başlamış. Bitirme projesi için piyano çalan bir robot tasarlarken, bir arkadaşı gelmiş, “düşen bir topu tutacak bir robot yapıyorum, kameraların algılaması için bakar mısın” diye sormuş. Büyüközcü’nün serüvenine bu soru yön vermiş. Büyüközcü, “Böylece görüntü işleme işinden keyif aldığımı fark ettim. Çok tesadüfi bir şekilde halı sahaya giden bir arkadaşım geldi ve ‘İnanılmaz bir röveşata attım kimsede fotoğrafı yok’ dedi. Böylece halı sahalara topu izleyen bir sistem kurmaya karar verdik. Maçtan sonra çıktığınızda CD’nizi alacaksınız istediğiniz gibi izleyeceksiniz… O zaman proje ortağım Kaan Kayabalı ile bu fikir üzerinde çalıştık. Bize dediler ki topları sayabiliyorsanız, çuvalları da sayarsınız, insanları da sayarsınız. Kaan sürekli böyle işler bulmaya başladı. Ben de uyguladım. İlk insan sayma sistemini Dalaman Havalimanı’nda duty free’ye kurduk. İşimizin büyüyeceğini düşünmemiştik. Sonra Balküpü için çuval, Marmarabirlik’in rekolte tahmini için zeytin saydık. Karayolları için plakalara baktık. Ama sadece görüntü işleme yapan gençlerdik” diyor.

Klasik bir şekilde firmalarının ismini Kaan ve Demirhan’ın baş hecelerinden oluşturduklarını ve işlerini ‘KADE’ ismiyle yaptıklarını anımsatıyor Büyüközcü ve “2013’te ilk ihracatımızı İngilizce web sitemizi kurmamızın hemen ardından Hong Kong’a yaptık. Züccaciye kutuları içinde ürünlerimizi yolluyorduk. KOSGEB danışmanımıza ‘antetli kağıt ne’ diye sorunca, aldığımız ‘Ya çocuklar siz nasıl şirket işletiyorsunuz’ tepkisi kendimize gelmemizi sağladı” şeklinde konuşuyor. Büyüközcü, Steve Jobs’un çok sevdiği “Odaklanmak bildiğiniz gibi bir şey değil, size gelen 10 binlerce güzel şeyi reddetmek asıl işinizi yapmaktır” sözünü anımsatarak, şöyle devam ediyor: “Kararımızı verdik odaklanmalıydık. Ayrıca Kaan’ın medya alanında ONEDİO’yu kurma fikri vardı. Biz de güzel bir centilmenlik anlaşması yaptık. İki işi ayırdık. Ben ONEDİO’da hissedarım, insan sayma işimizi de V-Count olarak şirketleştirdik, Kaan da burada hissedar ama birbirimizin karar alma süreçlerine karışmıyoruz. Odaklanma kararını alınca işlerimizin 4’te 3’ünü kaybettik. İki yılı çok zor geçirdik ama sonuç güzel oldu. Bu dönemde bize inanan sektördeki ağabeylerimizin çok desteğini gördük.”

İşin yüzde 80’i ihracata gidiyor Miami, Londra ve Dubai'de ofis

Aldıkları karar V-Count’u inanılmaz bir şekilde büyütmüş. Demirhan Büyüközcü, dünyanın 100’e yakın ülkesine ihracat yaptıklarını anlatarak, “Yurtdışı fuarlara gitmeye başladık. Yönetimimizi, insan kaynaklarımızı, finansımızı profesyonellere emanet ettik. Karayipler’deki Trinidad ve Tobago’dan Almanya’ya Japonya’ya kadar ürün sattık. COVID-19 işimizi daha önemli bir hale getirdi. Martta yeni ürünümüzün üzerinde çalışmaya başladık. Mayısta Ultima AI ürünümüz hazırdı. Işık hızıyla ürünü piyasaya sunduk. Şimdi üretimimizin yüzde 80’ini ihracata yolluyoruz. Milyon dolarlık ihracatı bir kaç sene önce geçtik. Miami, Londra ve Dubai’de kendi ofisimiz var. Dünya çapında 250 bayi ile çalışıyoruz” diyor.

Japonya’da 'Demirhansan' oldu

BUNDAN 16 yıl önce iş hayatına atılan 37 yaşındaki genç girişimci Demirhan Büyüközcü’nün gençlere de önemli tavsiyeleri var. Büyüközlü, şunları söylüyor: “Ben Anadolu lisesinde okudum. İyi bir İngilizce çok önemli. Daha sonra ODTÜ’de elektronik mühendisliği okudum. Sonra bilişsel bilimler, yüksek lisans ve doktora programlarını tamamladım. Bilkent’te MBA derecesini tamamladım. Mühendislik, matematik, ekonomi, yapay zeka, sosyoloji ve psikoloji gibi farklı disiplinlerden dersler aldım. Kendinizi geliştirmek önemli. Ayrıca ‘uzaktan ihracat' olacak şey değil. Dünya turuna çıkacaksınız. O kadar uzun süre Japonya’da kaldım ki 3 ayda insanlarla 8 kez görüştüm. Bvlgari’nin Japonya’daki mağazasının ziyaretçi analizini aldım. Çok zor güvenen bu coğrafyada onlardan biri ‘Demirhansan’ oldum. İyi bir ortağım var. Bir de Twitter’dan çok yararlanıyorum. Silikon Vadisi’nde örnek aldığımız insanlar ne yapıyor, ne okuyor, ne yiyor… Hepsini takip edebiliyorum, onlarla etkileşime girebiliyorum. Esinlenebiliyorum. Twitter olmasa, şirketimiz olmazdı.”

Personelle müşteriyi ayırıyor, maske takmayanı da buluyor

V-COUNT’UN son geliştirdiği ürün Ultima AI, artık dünyanın pek çok yerinde zorunluluk haline gelmiş durumda. İsveç ve Norveç’te mağazalar bu akıllı sistemleri kurmak zorunda. V-Count da birkaç rakibiyle yarışıp bu coğrafyadan önemli iş almış. Demirhan Büyüközcü, “ABD’de de neredeyse zorunlu oldu. Biz müşterilerimize, mağazada kapasite olarak kaç kişi olduğunu söyleyebiliyoruz. Bunun yanında QR kodlarla personeli müşteriden ayırıyoruz. Hatta bu müşterilerin maske takıp takmadığını bile tespit edebiliyoruz” diyor.

Hizmette ‘Eximbank’ desteği genişletilsin

BÜYÜKÖZCÜ’NÜN ihracatı sadece donanımdan oluşmuyor. 5-10 senelik aboneliklerle yazılım ve satış sonrası destek de veriliyor. Büyüközcü’nün önemli bir talebi var, “Eximbank destekleri hala daha çok donanım üzerine, hizmet ihracatı önemli bir kalem. Bu alanda destekler genişletilirse, hizmet ihracatçılarının önü açılır.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar