“10 tane çelik yapı fabrikası İstanbul’un deprem sorununu çözer”
Consera, Akkon Çelik’in Türkiye’nin ilk off -site construction yani “saha dışı yapı üretimi/ modüler inşaat” markası. 1999 depreminden sonra çelik teknolojisini Türkiye’ye getirip ilk fabrikayı kuran Akkon Çelik’in çelik yapı sektöründe 2,5 milyon metrekarelik deneyimi var. Venezüella’da 1450 konut, Kaddafi’nin en son Afrika Birliği toplantısını yaptığı oteli inşa etti. Bir ay önce Dominik’te Acun Ilıcalı için 236 odalı oteli yaptı. Deprem bölgesinde bulunan ülkemizde güvenli binalar inşa ederken, sürdürülebilirliğe uygun yapı sistemlerini yaygınlaştırmayı amaçlayan firma; aralarında Belçika, Venezuela, Bulgaristan, Hollanda ve Irak’ın da bulunduğu 32 ülkeye modüler çelik yapı ihraç ediyor. Consera’nın Başkanı, Türk Yapısal Çelik Derneği Başkan Yardımcısı Melih Şimşek ile deprem açısından çelik yapıların önemini ve şirketin çalışmalarını konuştuk. Türkiye’nin demir çelikte güçlü bir ülke olduğunu ve hammadde sıkıntısı bulunmadığını vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti:
“Dünya deprem sorununu çelik yapılarla çözdü”
“Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Daire Başkanlığı’nın Mart 2023 raporuna göre, deprem bölgesindeki binaların yüzde 86,7’si, dairelerin ise yüzde 95,4’ü betonarme. Binaların sadece yüzde 2,4’ü çelik iken, yüzde 3,5’i yığma ve yüzde 3,6’sı prefabrik. Türk Yapısal Çelik Derneği’nin araştırması, bu yüzde 2,4’lük paya sahip çelik yapılardan herhangi birinin göçüp can kaybına sebep olmadığını gösteriyor. Örneğin, Hatay’ın merkezinde bulunan, modüler çelik yapı sistemiyle inşa edilen The Museum Hotel, hiçbir hasar almadan depremi atlattı. Ne yazık ki, Türkiye’de tüm çelik yapıların oranı betonarme binalara göre çok düşük, sadece yüzde 5. Bunun yüzde 4’ü de fabrika gibi endüstriyel yapılardan oluşuyor.”
Çelik yapıların geleneksel betonarme yapılara göre daha ekonomik olduğunu da belirten Şimşek, “Consera yalın ve verimli yöntemlerle daha iyi binalar üretmeyi hedefl iyoruz. Çelik yapı sistemlerinde taşıyıcı iskeletler; fabrikalarda, iklim koşullarından bağımsız, endüstriyel yöntemlerle üretildiklerinden, geleneksel yöntemlere göre 2-3 kat daha hızlıdır. Bu, yapının tamamlanma süresini yine geleneksel yapılara göre en az yüzde 50 daha kısaltır. Bu yapı sistemine ülkemizin çok ihtiyacı var. Dünya deprem sorununu çelik yapıyla çözdü. Ülkemizde hammadde var, iş gücü mevcut, sadece bu işi endüstrileştirmemiz lazım. 10 tane çelik yapı fabrikası İstanbul’un deprem sorununu çözer” dedi.
“HEDEFİMİZ FABRİKADAN HALKA KONUT ARZ ETMEK”
Şimşek, O2 belgeli, karayolları standartlarında, plakalı ve ruhsatlı araç statüsünde tiny house üretip ihraç eden Mooble House ile yapı sektörüne yenilikler kazandırdıklarını anlattı. Şimşek, şöyle devam etti: “Yıl başında 90 günde anahtar teslimi yapılabilen, Türkiye’de ve Avrupa’da ev sahibi olma geleneğinde yeni bir seçenek yaratacak modüler konut markamız Homera’yı tanıtacağız. Hollanda’da bir showroom açtık. İlk evleri de gönderdik oraya. İki yıl içinde sekiz ülkede pozisyon alacağız. Biz insanların arazi temin edip evini yapabileceğini düşünüyoruz. Amerika’de her 100 kişiden 30’u bu şekilde ev sahibi oluyor. Arazi buluyor, otomobil seçer gibi evini seçiyor. Biz de üç yıl içinde Mersin ve İzmir’de bu model için fabrika kuracağız. Bizim gibi firma az ama konteyner yapan, alt yapısı olan şirketleri de bu alanda dönüştürmeye çalışacağız. Hedefimiz fabrikadan halka konut arz etmek.”