SETBİR Genel Kurulu tamamlandı, İsa Coşkun yeniden başkan seçildi
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Olağan Genel Kurulu’nda, tek adayla gidilen seçimde İsa Coşkun yeniden başkan seçildi.
ANKARA (EKONOMİ) - Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Olağan Genel Kurulu’nda, tek adayla gidilen seçimde İsa Coşkun yeniden başkan seçildi. Genel Kurulda konuşan İsa Coşkun, süt ve et ürünlerindeki fiyat artışlarının enflasyondaki yükselişte etkenlerden biri olduğunu hatırlattı. Coşkun, bu ürünlerde maliyetlerin yüksek olmasının da küçük işletmelerde verimsiz üretim nedeniyle kaynaklandığını vurguladı.
İsa Coşkun, tarımdaki zorlukların salgın ve Rusya-Ukrayna savaşıyla ortaya çıkan krizler nedeniyle daha da arttığını vurguladı. “İçinde bulunduğumuz bu süreç, ülkelerin gıda ham maddeleri üretiminde kendi kendilerine yeterli olmalarının ne kadar önemli olduğunu bize göstermiştir” diyen Coşkun, süt, et ve yem sektörlerinin birbirinden ayrılamaz stratejik önemde olduğunun altını çizdi.
Seçimlerin ardından kurulacak hükümetle sorunların çözümü için çalışmayı istediklerini kaydeden İsa Coşkun, sektörün sürdürülebilirliği için yem üretimi ve maliyet yönetiminin yapılması, arz-talep dengesinin sağlanması, çiğ süt kalitesinin artırılması ve kayıtdışılıkla mücadele edilmesinin gerektiğini kaydetti.
Maliyetler yüksek, küçük işletmelerde üretim yapılıyor
Enflasyonun yükselişinde süt ve et ürünlerinin etkisin bulunduğunu vurgulayan İsa Coşkun, fiyat yükselişlerine yönelik olarak, “Türkiye, coğrafi özellikleri bakımından hayvan yetiştiriciliği için önemli bir potansiyele sahiptir. İşletmelerin yapısına bakıldığında genel olarak küçük ölçekli aile işletmelerinin çoğunlukta olduğu görülmektedir. İşletmelerin sahip oldukları hayvan sayısına göre kapasiteleri gruplandırıldığında, her ne kadar son yıllarda büyük ölçekli işletmelerin sayısı artsa da işletmelerin yaklaşık yüzde 80’inin 20 başın altında kapasiteye sahip olduğu görülmektedir. Küçük işletmeler ağırlıklı üretim yapımız verimliliğinin düşük olmasına ve maliyetlerin yüksek olmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla bu yapının değişmesi uzun dönemli politikaların uygulanması ve buna yönelik teşvik mekanizmalarıyla gerçekleşecektir” değerlendirmesinde bulundu.
Gıda güvenliğinin iklim değişikliği ve buna bağlı olumsuz hava koşullarının da tehdidi altında olduğunu belirten İsa Coşkun, çeşitli ülkelerin bu tehdide karşı önlem almaya başladığını, Türkiye’nin de bazı önlemleri hayata geçirdiğini kaydetti. Sektörün korunmaya devam edilmesi gerektiğini kaydeden İsa Coşkun, gıda arzının korunması için bir üst otorite kurulmasını önerdiklerini anlattı. Coşkun, “Et ve süt ürünlerinde yüksek fiyat artışlarının yaşandığı bu dönemde tüketici açısından gıda güvenliğinin daha büyük önem taşır hale geldi. Güçlü bir gıda güvenliği otoritesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç var” diye konuştu.
Sektörün ambalaj, etiketleme, KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi gibi karar süreçlerine etki ettiklerini hatırlatan Coşkun, seçimden sonra oluşacak yeni yönetimden güçlü bir ekonomik program beklediklerini anlattı. Coşkun, “Bu programın da para ve maliye politikası ile yapısal tedbirlerden oluşacağı aşikardır. Bu çerçevede kısa, orta ve uzun vadeli geliştirilecek politikalarla tarım ve gıda sektörüne daha fazla önem verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bir örnek vermek gerekirse; sektörle ilgili tüm taraflardan oluşan Ulusal Süt Konseyi’nin (USK) belirlediği çiğ süt fiyatının tekrardan bir referans fiyat olması beklentisi içerisindeyiz. Sektörü temsil eden bir sivil toplum kuruluşu olarak şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü desteği vermeye hazırız.” dedi.