Kuleler yıkılıyor, şimdi yassılaşma zamanı

Dönüşen Dünyada Liderlik Zirvesi’nde DÜNYA Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz moderatörlüğünde ‘Dijital Dönüşüme Liderlik Etmek’ paneli gerçekleştirildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Kuleler yıkılıyor, şimdi yassılaşma zamanı

 

DÜNYA Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz moderatörlüğündeki ‘Dijital Dönüşüme Liderlik Etmek’ paneline; Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav, Dalgakıran Grubu İcra Kurulu Başkanı Steven Young, Next Academy, Kurucu ve Akademisyen Levent Erden, Redis Kurucu Ortağı ve DÜNYA Gazetesi Köşe Yazarı Selin Arslanhan konuşmacı olarak katıldı. 

ULTAV: ŞİRKETLERİN AKIŞKAN LİDERLER YARATMASI GEREK

Liderlik hareketli bir şey. Bugünkü dinamizmin nereden kaynaklandığını bilmemiz lazım. 250 yıllık kapitalizm değişmek zorundaydı. Bu dinamiklerin değişeceği yeni dönemin insanlığın gözü korkutmaması gerekiyor. Dünyada her 50 yılda bir döngüler var. Bu 50 yılın ilk 25 yılı çıkışlar, ikinci 25 yılı inişler oluyor. Biz yeni 50 yıllık döngümüzde son 25 yıla girdi. Önemli olan şirketlerin akışkan liderler yaratması, yassı sistemlerle veri ekonomisine adapte olması. Şirketler, ‘bu işlerin içine gençlerin dinamizmini nasıl entegre edeceğiz’ demeli. Duvar yapılarından, kulelerden arınmış, yatay ve çok merkezli yapının içine nasıl girebiliriz? diye düşünmeliler. Platform şirketleri deniyor. Girişimleri şirketlerine monte edip çıkarma yeteneği önem kazanacak. Büyük şirketinize bir girişim 3 gün içinde entegre olamıyorsa, şirket 6 ay içinde kendini değiştiremiyorsa bir problemle karşı karşıyasınız. Şirketler, zekanın etrafında toplanıyordu. Şimdi bu zekaları bir araya toplarken, zeka ile verinin buluşması da önemli. Artık şirketlerin neyi çok bildikleri değil, neyi bilmediğini bilmesi önemli. Ne bilmediğini bilen sorgulayan, paylaşan grupların oluşturulması gerekiyor. Asıl önemli olan yapay zekayı sorgulayabilen toplumlarla birleştirmek. Sorgulayan ve analitik tarafı güçlü organizasyonlar önemli olmalı.

YOUNG: BİRLİKTE ÇALIŞMA DÖNEMİ

Dijital dönüşümde 3 temel noktaya dikkat çekeceğim: IOT (Nesnelerin İnterneti, hidrojen, mobilite. 2000’lerde ilk 10’da yer alan şirketler, artık ilk 10’da değil. Şirketler, ‘dün başarılıydık, bu bize 30 yıl da başarı getirir’ diye düşünemez artık. Bu çok zor. Pandemi oyunu değiştirdi, bizi dijitalleşme konusunda uyandırdı, değişimi öne çekti. 2030 yılında nesnelerin interneti alanında 15 trilyon dolarlık ekonomiden bahsedeceğiz. Türkiye için şu anda fırsat var. Önümüzdeki 20 yılın IOT dünyasına göre arz-talep sıkıntısından da hareket ederek, hızla buraya yönelmek gerekiyor. Ayrıca bundan sonra birlikte çalışma dönemi, tek başına iş yapma dönemi bitti. İşbirliği yapmak gerekiyor. Asya’da bu konuda potansiyel olan bir çok şirket var. Yatırımlarımızla geleceğin teknolojisini buraya çekmek gerekiyor. Öte yandan hidrojen geleceğin teknolojisini oluşturacak. Bu kırılma noktası 2030’da olacak. Hidrojen elektrik ihtiyacını karşılamada çok önemli alternatif olacak. Örneğin elektrikli aracın şu andaki teknolojisi ile şarj olması 30 dakikanın altına inmesi çok zor. Ancak hidrojen, 3 dakikada yakıtınızı dolduracak ve bin km menzil sağlayacak. Elektrikli pil teknolojisinde bu konforu yakalayamıyorsunuz. Bireysel mobiliteye doğru ilerleyecek dünya. Örneğin insan taşıyacak drone’lar ortaya çıkacak.

ERDEN:21.YÜZYILIN ANAHTARI HIZ

Metaverse konusunda herkes bir sabah başka bir dünyaya uyanacağız gibi fantezi kuruyor. Ancak önemli olan web 3.0… Metaverse yerine Web 3.0 denmesini tercih ederim. Web’in 1. aşaması kolaydı. CD’lerle internete bağlandık. 2. aşamada ise bulut çıktı ortaya, müzik streaming platformlara taşındı. Sosyal platformlar çıktı. Tweetler atıldı, fotoğraf paylaşıldı, sonra fotoğraflar hikaye döndü. Paylaşma lafı hayatın içine girdi. Biz hep internete bağlandık, Web 3.0 geldiği andan itibaren internetin içinde yaşayacağız. Apayrı yaşama biçimi. Her şey oyunların içine taşınmaya başladı. Şirketlerin büyüklüğü çalışan insan sayısıyla olmayacak artık. Kocaman büyük holdinglerin ekosistemlere dönüşmesi gerekiyor. 20. yüzyıl sahip olmak üzerineydi, 21 yüzyıl ait olmak üzerine. Bankam da olsun, inşaat şirketim de dönemi bitiyor. 21 yüzyıl aslında 10 yıl içinde başlayacak. 20. yüzyıl gözlükleriyle de 21. yüzyıla bakmak zor. Nokia örneği en iyi örneklerden biri; Türkiye’de yüzde 79 olan pazar payı, tam 16 ayda yüzde 1’ düştü. Büyük bir file hendek atlatmak zor küçük filler olmalısınız. 21. yüzyılın anahtar kelimesi de hız. Metaverse de hızdır, bilgidir. Buna hazır mıyız ona bakmak lazım.

ARSLANHAN: İNOVASYON ARTIK DERİN TEKNOLOJİ İLE OLUYOR

Sanayi 4.0, iş süreçlerini dijitalleştirmeyi öğretti. Bunu tam anlamıyla uygulamaya geçemeden Sanayi 5.0 geldi. Sanayi 5.0 Avrupa Yeşil Mutabakatıyla hayatımıza girdi. Yeni sanayi stratejileri ve dijitalleşen dünya yeşil teknolojilerden bağımsız değil... Yeni dünyada dijital teknolojiler artık derin teknolojilerle birlikte. Yeşil teknolojilerde sürdürülebilir malzemeler ana mesele… İşlerimizin, inovasyonun ortaya çıkma biçimi değişti. Start-uplarla işbirliği en temel unsurlardan biri oldu. Önce kapalı inovasyonu konuşuyorduk, inovasyon şirketlerin Ar-Ge binalarının içinde çıkardı. Teknoloji hızı arttıkça açık inovasyona geçtik. Şimdi ekosistem odaklı inovasyon modeli geldi. Farklı alanlardaki aktörler bir araya gelerek inovasyonu ortaya çıkarıyor. İnovasyon artık derin teknolojilerde oluyor. Derin teknoloji startuplarına yapılan yatırımlar son 5 yılda 15 milyar dolardan 62 milyar dolara çıktı. Bu yatırımlarda sentetik biyoloji, yapay zeka önümüzdeki dönemin malzemelerini öne çıkıyor.

İş Dünyası
Bu konularda ilginizi çekebilir