Ekonomi ve Hukuk Buluşmaları: Bursa | “İş dünyası kendini hukukun koruma şemsiyesi altına almalı”
Dünya Gazetesi ve Daha İyi Yargı Derneği işbirliği ile düzenlenen ‘Ekonomi ve Hukuk Buluşmaları’ toplantısında hukukçular, iş dünyasına kendini hukukun koruyucu şemsiyesi altına alması çağrısında bulundu.
Zehra ORUÇ / BURSA
"KOBİlerin sürdürülebilirliği ve güçlenmesi için A'dan Z'ye Türk Yargı Reformu" mottosuyla, Dünya Gazetesi ve Daha İyi Yargı Derneği işbirliğinde düzenlenen ‘Ekonomi ve Hukuk Buluşmaları’ toplantı serisinin üçüncüsü Bursa’da gerçekleştirildi.
MARSİFED ev sahipliğinde, NOSAB Yalçın Aras Konferans Salonu'nda yapılan etkinliğe; Dünya Gazetesi (NBE) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, Marmara Ve İç Anadolu Sanayici ve İş Adamları Derneği (MARSİFED) Başkanı Ramazan Kaya, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkan Yardımcısı Feyyaz Ünal, Bursa Sanayici ve İş İnsanları Derneği (BUSİAD) Başkanı Buğra Küçükkayalar, Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD) Başkanı Av. Oya Eroğlu, Bursa Barosu Sayman Yönetim Kurulu Üyesi Av. A. Gonca Gülçin, Bursa Genç Sanayici İş İnsanları ve Yöneticileri Derneği (GESİAD) Başkanı Murat Kaya, Daha İyi Yargı Derneği Üyesi Av. Elif Melis Özsoy’un yanı sıra çok sayıda STK’dan temsilci ile iş insanları katıldı.
"KOBİlerin sürdürülebilirliği ve güçlenmesi için A'dan Z'ye Türk Yargı Reformu" mottosuyla düzenlenen Ekonomi ve Hukuk Buluşmaları, Denizli ve İzmir’in ardından Bursa’da iş dünyası ile hukukçuları bir araya getirdi. Bursa iş dünyasının beklentileri ve sorunları masaya yatırıldığı toplantıda, yargıda süreçlerin uzadığına ve ciddi bir zaman kaybının yaşandığına dikkat çekildi.
Hukukçular, iş dünyasına sorunları oluşmadan önlemek için ‘hukukun koruyucu şemsiyesini kullanın’ çağrısı yaparken, aynı zamanda sorunların yargıya intikal etmeden çözümü noktasında arabuluculuk gibi alternatif yollara da başvurulabileceğine işaret edildi.
Öte yandan 11 Nisan 2022 itibari ile yürürlüğe girecek Singapur Konvansiyonu’na da değinilen toplantıda, Türkiye’nin yargı meselesini doğru sistemle çözmesi halinde asırlık bir fırsat yakalayacağına vurgu yapıldı. İş insanlarının kendilerini hukuki koruma altına almalarına yönelik birtakım önerilerin de sunulduğu toplantıda, “Sorun öncesinde koruyucu danışmanlığı ne kadar alıyoruz?”, “Sanayicilerimiz avukatları ile sözleşmeler yapıyor ama o sözleşmelere kendilerini koruyucu hükümleri ne kadar koyabiliyor?”, “Acaba sorunlarımızı yargıya intikal etmeden masada çözebilir miyiz?”, “İki ülke arasında ticaret gerçekleşirken orada çıkan ihtilafla ilgili istikrar ve güven istiyoruz ama bunu biz nasıl sağlayabiliriz?” soruları öne çıktı.
“Öylesine güçlü bir hukuksal yapı olmalı ki kimse şüphe etmemeli”
MARSİFED BAŞKANI RAMAZAN KAYA
“Hukukun üstün, yöneticilerin hesap verir olduğu demokratik yönetimler ekonomik olarak da başarılı olduğunu görüyoruz. Ekonomik yaşamda, yurt içindeki yatırımların sürdürülmesi, dışarıdan yatırım gelmesi, gelen yatırımların kalıcı olması, yabancılarla şirket evliliklerinin yapılmasında da hukuksal konular her zaman çok önemli. Hukuk ekonomik yaşantının olmazsa olmazıdır. Ekonomide istikrar, güven ve öngörülebilirlik sağlıklı, adil ve olabildiğince hızlı bir hukuk sistemi ile sağlanabilir. Öylesine güçlü bir hukuksal yapımız olmalı ve o yapıyla yaşamalıyız ki kimse gerek bireylerin gerek şirketlerin gerekse devletle olan ilişkilerin hukukla güvence altında olduğundan şüphe etmesin. Bu da güveni, öngörülebilirliği ve istikrarı getirsin.”
“Güven olmadan olmaz”
TÜRKONFED BAŞKAN YARDIMCISI FEYYAZ ÜNAL
“Hukuk olmadan güven ortamını yaratmamız mümkün değil. Güven olmadan da ne orta gelir tuzağından, ne orta demokrasi tuzağından, ne de orta eğitim tuzağından ülkemizi kurtaramayız. Bunları yapamadığımız için de kalkınmamız mümkün olmaz. Bu hepimizin mutabık olduğu, hepimizin aynı yönde düşündüğü bir gerçek. Peki güvenmediğimiz bir ülkeye, bir kuruma yatırım yapar mıyız? Türk iş dünyası olarak üretimi, ihracatı, kriz ortamlarında iç pazarların dış pazara dönüşümünü çok iyi yapabiliyoruz. Bursa bunların iyi örneklerinden. Ama yapısal reformlar konusunda o kadar başarılı değiliz.”
“Yargı meselesini halledersek Türkiye’yi şahlandırırız”
DAHA İYİ YARGI DERNEĞİ BAŞKANI AV. MEHMET GÜN
“Türkiye’de mahkemeye gittiği zaman hakkını alabileceğini kesin olarak düşünenlerin oranı yüzde 20’den az. Dolayısıyla Türkiye’deki işletmeler başlarına bir sorun geldiği zaman ne yapacakları konusunu düşündüklerinde yargı bir çözüm mercii, çözüme katkıda bulunan bir yapı olarak karşımıza çıkmıyor. Barodan gelen meslektaşım koruyucu hukuk hizmetleri almasını tavsiye etti iş dünyasına. İş dünyası kendisini yargının hatalarından, yıkıcı etkisinden korumaya muhtaç. Onun için koruyucu hukuk hizmetlerine ihtiyaç var. Hukuk güvenliğini sağlamak için değil yargı mercilerine gittiğinizde sonuç alamazsanız, yıllarca sürecek davaların içerisinde uğraşmamak için kendinizi hukuk güvenliğini bir hukukçu vasıtasıyla almanızda fayda var. Çünkü yargı size iyilik yapmıyor, kötülük yapıyor. İşlerinizi güçlendirmiyor, şirketlerinizin yıkılmasına neden oluyor. Yargı meselesini halledersek, Türkiye’nin önünde asırlık bir fırsat penceresi var. Türkiye’yi şahlandırırız. Kamuoyu, fikir önderleri, iş dünyası ve siyasetçiler Türkiye’nin önünü tıklayan meselenin hukuk meselesi olduğunun bilincindeler ve nasıl düzeleceğini geliştirmemiz gerekiyor.”
“Yargı sistemi topluma kaliteli hizmet versin istiyoruz”
DAHA İYİ YARGI DERNEĞİ ÜYESİ AV. ELİF MELİS ÖZSOY
“A’dan Z’ye Yargı Reformu çalışmamız derneğimizin 10 yıllık çalışmaları kapsamında gerçekleştiriyoruz. Gerçekten bizim ülkemizin ihtiyaçlarına yanıt verecek en iyi sistemi yaratmak istedik. Bugüne kadar yapılan yargı reformlarından farklı olarak, yargı sisteminin topluma kaliteli hizmet verecek şekilde yeniden yapılanması için sosyal çözümler geliştirmek üzerinde durduk.”
“Hukuk da siyaset de bugünkü ekonomiyi açamıyor”
DÜNYA GAZETESİ (NBE) YÖNETİM KURULU BAŞKANI HAKAN GÜLDAĞ
“Hukukun üstünlüğünün olduğu ülkelerde mutlaka ekonomik gelişmenin de çok daha farklı olduğu noktası defalarca ispatlanmış. Enflasyonu, kuru, faizi hep konuşuyoruz ama o tartışmaların çok ötesinde bir sıkıntıyla ilerliyoruz. Bana göre ekonomiyi siyaset de açamıyor, halihazırda var olan hukuk sistemi de ekonomiyi destekleyemiyor. Türkiye’nin şiddetli bir biçimde bu konuyu aşması gerektiğini düşünüyorum. Sorun göründüğünden daha büyük. Öte yandan, yapılan çalışmalar Türkiye’deki aile işletmelerinde ‘güven’ yüzde 5’lerde kaldığını gösteriyor. Güven olmayınca ister istemez kurumsallaşma da yeterince olamıyor. KOBİ’ler de aile işletmesi hüviyetinden çıkamıyor. Kurumsallaşamadıkça fırsatları kaçırıyor. Yeşil Dönüşüm meselesi ise bunu iyice zorunlu hale getiriyor.”
“Hukukun üstünlüğü en önemli beklentimiz”
BUSİAD BAŞKANI BUĞRA KÜÇÜKKAYALAR
“Hukukun olmadığı, sağlıklı işlemediği ya da işletilemediği toplumlarda ekonomik krizlerin ve sosyal sıkıntıların varlığı her zaman gözlemlenmektedir. Hukuk ve ekonomi birbirinin ayrılmaz parçalarıdır. Ekonomik sistemimizin sağlıklı işleyebilmesi, gereksinimlerin karşılanmasına olduğu kadar, etkin, çağdaş ve adaletli bir hukuk sisteminin varlığına da bağlıdır. Hukuk ve ekonomi ekonomik refah ile bunun topluma yayılması konusunda birbirlerini tamamlar. Ekonomideki etkin girişimcilik, kaynakların ekonomide doğru kullanımı, fiyatlardaki istikrar, millî gelirimizdeki büyüme gibi konular hukuksal düzenlemelerle sağlanır. Hukuk kurallarına uyulmaması ekonomik ilişkileri bozan en önemli etkenlerden biridir. İyi bir ekonomi için demokrasi ve hukuka güven ön koşuldur.”
“Her şey bu kadar hızlıyken toplumsal cinsiyet eşitliği neden yavaş ilerliyor?”
BUİKAD BAŞKANI AV. OYA EROĞLU
“Hukukun üstünlüğünün ve ekonomik kalkınmanın konuşulduğu bir günde kadının iş üçüne katılımının konuşulmaması mümkün değil. Sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın ana yolu toplumsal cinsiyet eşitliğinden geçiyor. 2020 raporuna göre toplumsal cinsiyet eşitliğinde Türkiye 153 ülke arasında 135’inci oldu. Teknolojinin en hızlı ilerlediği bu dönemde dahi en yavaş ilerleyen konuların arasında geliyor toplumsal cinsiyet eşitliği. Birleşmiş Milletler, Türkiye’nin toplumsal cinsiyet eşitliği 135 yıl sonra sağlayabileceğini belirtiyor. Kadın sayıları artıyor ama çok yavaş ilerliyor. Öte yandan, kadın girişimci oranı yüzde 25’lerde, tepe yönetici oranı yüzde 3’lerde. Hani eşit başlamıştık. Yüzde 50’den geriye ne zaman inmeye başladık? Nerede kopukluk oldu? Buna bakmak lazım.”
“İş dünyası koruyucu danışmanlık almalı”
BURSA BAROSU SAYMAN VE YÖNETİM KURULU ÜYESİ AV. GONCA GÜLÇİN
“İşletmelerin önündeki en büyük sorunlar yargıya intikal eden sorunlar. Dava dosyalarının süreleri çok uzadığı için bir yıldan diğer yıla aktarılan çok dosya var. Yargıda kaybedilen zamanın önüne geçmek ve sorunu kısa sürede nihayete eriştirmek için iş dünyasının hukukun koruyucu şemsiyesini kullanması önemli. Hepimiz biliyoruz ki şirketlerin sözleşmeli avukatla çalışma zorunluluğu var. Ama genelde gördüğümüz anlaşmalar sadece kağıt üzerinde kalıyor. İş dünyasının sorun yaşanmadan önce koruyucu danışmanlığı ne kadar aldığına bakmak lazım. Sanayicilerimiz sözleşmeler yapıyor ama o sözleşmelere kendilerini koruyucu hükümleri ne kadar koyabiliyor? Günün sonunda sorunlar yargıda bizim karşımıza sorun olarak çıkıyor. Soruna gelmeden önce kendimizi nerelerden koruyabileceğimize bakmamız lazım. Yargıda yoğunluk oluşturmadan arabuluculuk gibi alternatif yollarla çözmeye ne kadar sıcak bakıyoruz? 11 Nisan itibari ile Singapur Konvansiyonu yürürlüğe giriyor. Yargıda çok fazla zaman kaybediyoruz ama biz yargıya intikal etmeden sorunlarımızı masada çözebilir miyiz? Bu alternatifleri de değerlendirmek lazım. İki ülke arasında ticaret gerçekleşirken orada çıkan ihtilafla ilgili istikrar ve güven istiyoruz ama bunu biz nasıl sağlayabiliriz? Konvansiyon olarak bunu değerlendireceğiz ve hukukçular olarak buna hazırız. Öte yandan tahkim de önemli bir sistem ve iş insanlarının bu alternatifi de değerlendirmesini önerebilirim.”
“Her düzenlemeyi destekliyoruz”
GESİAD BAŞKANI MURAT KAYA
“Özel sektör olarak, yargı sistemini güçlendirecek her düzenlemeyi destekledik ve destekliyoruz. Ayrıca çok beğendiğim bir söz var. ‘Adalet, kutup yıldızı gibidir. Yerinde durur. Geri kalan her şey onun etrafında döner.’ İşte bu yüzden, adalet terazisinin dengesini korumalıyız. Etkin, hızlı ve sağlıklı çalışması için gereken her adımı atmalıyız. Hukuk sistemini daha sağlıklı ve daha iyi işler hale getirme konusunda ne kadar başarılı olunursa, Türkiye ve ekonomi o kadar güçlü hale gelecektir. Türk özel sektörü, yargı sistemini güçlendirecek, kapasitesini ve etkinliğini artıracak, her düzenlemeyi destekledi, desteklemeye de devam edecek.”
“Dünya iş insanları kanun tarafından korunup kollanacağına inanıyor”
FLOTEKS YÖNETİM KURULU BAŞKANI CELAL BEYSEL
“Güven insana değil, sisteme olmalı. Hiçbir yerde insana güven yok. Dünya genelinde iş adamları insana değil, sisteme güveniyor. Sistemin, kanunun onları koruyacağına inanıyor, güveniyor. Türkiye’de ticaretin, tüccarların birbirine güvenmemesi, KOBİ’lerin aile içinde kalmasına ve büyüyememesine sebep olmuştur. Benim firmamın büyüyememesi haksız rekabet, fikri mülki haklara saygının olmaması demektir. Büyük firmalara destek olmak çare değil.”