Dünyanın 3 gündemi olacak: Sürdürülebilirlik, iş modelleri ve deglobalizasyon

Dönüşen Dünyada Liderlik Zirvesi’nin ana sponsoru olan Sabancı Holding’in Sanayi Grup Başkanı Cevdet Alemdar, hazırladığı sunum ile konuşma yaptı. Alemdar, dünyanın beş yıl içinde üç ana gündemi olacağını belirterek, bunların sürdürülebilirlik, değişen iş modelleri ve degolabizasyon olduğuna dikkat çekti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Dünyanın 3 gündemi olacak: Sürdürülebilirlik, iş modelleri ve deglobalizasyon

Türkiye’de ve dünyada kritik gelişmelere dikkat çektiği konuşmasında, kişisel tecrübeleri ve meslek hayatındaki bazı anılarını da paylaşan Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Cevdet Alemdar, zirve katılımcılarıyla ‘akıl ile gönül arasındaki denge’ üzerine fikirlerini aktardı. “Fikir harikadır, icra her şeydir” diyen Alemdar, şu ifadeleri kullandı: “Yaklaşık 5 yıl önce kalabalık bir ekiple Silikon Vadisi’ne gittik. Uber’in iki numaralı ismi geldi ve bize Uber’i anlattı. Ardından sorular aldı. 'Uber’i ne farklı yapıyor' sorusu geldi. Cevabı müthişti: 'Daha ucuza, daha iyisini, daha hızlı yapıyoruz' dedi. Ayağa kalkıp alkışlamak istedik. Öyle güzel anlatımlar yapabilirdi ki ama bunlara girmedi. Çok netti." Alemdar, dünyada önümüzdeki 5 yıl için 3 ana tema olduğunu kaydederek, "Bunlar, sürdürülebilirlik, değişen iş modelleri ve deglobalizasyon" dedi.  

Çelişkiler arasında dengeyi kurmak…

Alemdar'ın konuşmasından satır başları ise şöyle: "Dijitalleşme artık hayal değil, gerçeğin ta kendisi. Öte yandan sürdürülebilirlik tartışılırken akıl ile gönül arasında dünya kadar tartışma var. Sürdürülebilirlik hikayesinde bir tarafta AB kendi ekonomisini korumak için, belli sınırlar arasında tutmak için sürdürülebilirliği araç olarak kullanıyor. Diğer tarafta ‘Farkında mısınız, bu dünya bizim değil çocuklarımızın’ bakış açısıyla yaklaşım var. Arasındaki dengeyle nasıl baş ediyorsunuz? Bizim dönüşümümüz hep bunun üzerine. Çelişkiyi dengelemek zorundayız. Sadece sürdürülebilirlik değil, tüm konuları bu dikeyde sorabiliriz. Hep bu çelişki içinde karar verdiğimizi düşünüyoruz. Yaşadığımız hikayedeki çelişkiye bakın! Aynı yıl en çok satılan iki kitap. Biri ‘Yüreğinin götürdüğü yere git’, diğeri ‘Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı." Bir tarafta inovasyon, diğer tarafta ‘icra mükemmeldir’… Bir tarafta hikaye anlatıcılığı, diğer tarafta derin teknoloji... Bu çelişkilerin hepsini bir arada yönetmek hepimiz için çok zor. "Bunların hepsini dengede nasıl tutuyorsunuz" diyorlar, elbette bir formülüm var. 

Kapsayıcı ol, bütünsel düşün ve biraz cesaret...

Bence üç nokta önemli, kapsayıcı olmak, bütünsel düşünmek lazım ve cesur olmak lazım. Türkiye’de belirsizlikten kaçınma gibi bir tutum var. Biz liderler de konuyu kapatmak istiyoruz hemen, ‘Bir seferde çözdük’ demek istiyoruz. Ancak bunun sonunda kozamıza giriyoruz. İkincisi ise netlik ihtiyacımız… Ya bu, ya da bu, hangisi arayışımız var. Oysa bazen ikisi de olabilir.

"Zaten" Türkçe'deki en toksit kelime!

Bir de ‘zaten’ kelimesi var ki, onun Türkçe’deki en toksik kelime olduğunu düşünüyorum. ‘Zaten böyle çözmüştük’ sözü müthiş bir varsayım içeriyor. ‘Zaten’i duyunca tüyleriniz diken diken olsun.”

 

İş Dünyası
Bu konularda ilginizi çekebilir