‘Yeniden Trump’ dönemine hazır mıyız?
‘Türünün tek örneği’ bir başkanlık döneminin ardından, Donald Trump bir kez daha geri dönebilir! Eski ABD Başkanı Iowa eyaletinin ön seçimlerinde ezici bir zafer kazandı. 2024 seçimi için Cumhuriyetçilerin açık ara önde giden adayı konumunu güçlendirdi. Akıllardaki soru: Böyle bir döneme hazır mıyız?
Didem ERYAR ÜNLÜ
İki yıldan kısa bir süre önce seçimi Joe Biden'a karşı kaybetmesine rağmen Trump, yeni bir başkanlık yarışına soyunuyor. Hatta hakkında yürütülen çok sayıda yasal soruşturmanın, kampanyasına engel olmak yerine, yardımcı olabileceği bile gündemde.
Trump, dört ceza davasıyla karşı karşıya, ancak bunların hiçbiri destekçilerini ilgilendirmiyor. Seçimlerde ilk kez oy kullanacak olan 18 yaşındaki bir seçmen, Trump'ın nesini sevdiği sorulduğunda, “Kişiliğini seviyorum. Trump çok dışa dönük biri ve ne yaptığını biliyor” diyor.
ABD seçimleri 4 Kasım’da gerçekleşecek. Trump’ın başkanlık seçimlerinde yarışabilmesi için önce Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı olması gerekiyor. Başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti’nin adayının belirleneceği ön seçimlerin ilki Iowa'daydı ve Trump oylamayı açık ara farkla kazandı. Partisinin adaylığı için yarıştığı diğer adayların toplamından daha fazla oy alan Trump, Iowa'daki 99 seçim bölgesinin 98'inde öne geçti. ABD Başkanı Biden’ı “ülke tarihimizdeki en kötü başkan” olarak tanımlayan Trump, beyaz evanjelistler ve katı muhafazakar seçmenlerden destek aldı. Şubat ayının başında Nevada ile Güney Carolina’da ön seçim yapılacak. Cumhuriyetçilerin nihai adayı Temmuz ayında yapılacak parti kongresinde belirlenecek.
“Ülkemizi geri istiyoruz”
Pek çok Amerikalı için Trump yılları kaos, kışkırtıcı açıklamalar ve bağnazlığın yükselişiyle özleştirilirken, eski başkanın destekçileri onun Oval Ofis'te olduğu zamanlara özlem duyuyor.
Trump taraftarlarının eski başkanı desteklemelerinin üç ana nedeni var. Bunlar; ekonomi, güney sınırına rekor düzeyde göçmen gelmesi ve küresel istikrarsızlık. Trump'ın dışa dönük kişiliği ve hukuki sorunları da cazibesini arttırıyor.
Beyaz Saray ise, ABD ekonomisinin sağlıklı olduğunu savunarak düşük işsizlik, güçlü büyüme ve altyapı yatırımlarına dikkat çekiyor. COVID-19 salgını sırasında küresel ekonomiyi tahrip eden enflasyonun ise kontrol altına alındığını belirtiyor. Ancak Trump'ı destekleyen seçmenler kendi ekonomik mücadelelerine ve yüksek faiz oranlarına işaret ederek ekonomiye dair farklı bir tablo çiziyor.
"Şu anda yapılanlar işe yaramıyor. Farklı bir şeye ihtiyacımız var” diyen Trump destekçileri, “ülkemizi geri istiyoruz” çağrısı yapıyorlar.
“Üçüncü Dünya Savaşı'na az kaldı”
Dış politika Kasım’daki ABD seçimlerinin öncelikli konusu olmasa da, birçok Trump destekçisi Ukrayna ve Gazze'deki savaşların Biden'ın kötü politikalarının sonucu olduğunu düşüyor.
Sadık bir İsrail yanlısı olan Trump, başkanlığı döneminde ABD büyükelçiliğini Kudüs'e taşıdı, BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansına (UNRWA) ABD'nin sağladığı fonu sonlandırdı ve İsrail ile Arap ülkeleri arasında Filistinlilerin devlet olma arayışını es geçen diplomatik anlaşmalara aracılık etti. Kendini Siyonist olarak tanımlayan Biden da İsrail'e aynı derecede bağlı. Ancak Trump'ın destekçilerine göre bölgedeki kargaşa belirli bir politikadan ziyade, Biden’ın karakteri ile ilgili.
Kongre üyesi Jim Jordan geçtiğimiz günlerde bir üniversitede yaptığı açıklamada, Trump görevde olsaydı Ukrayna'daki savaşın yaşanmayacağını öne sürdü. Jordan, “Başkan Trump gibi gücünü tüm dünyaya yansıtan bir adamdan, Joe Biden'a geçtik" dedi. Toplantıda dile getirilen görüşlerden biri de, dünyanın üçüncü dünya savaşına gitgide yaklaştığı yönündeydi.
Dünya bu ihtimale karşı temkinli
Güvenlik, ticaret ve iklim kaygıları ABD'nin pek çok müttefiki için öncelikli konular. Belçika Başbakanı Alexander De Croo geçen hafta yaptığı açıklamada Donald Trump'ın 2024 yılında yeniden seçilme ihtimalinin Avrupa'yı "tek başına" bırakabileceği uyarısında bulundu.
Strazburg'daki Avrupa Parlamentosu'nda yılın ilk genel kurul oturumunda konuşan De Croo, Avrupa'nın Trump'ın geri dönme ihtimalinden "korkmaması" gerektiğini söyledi.
De Croo, "Trump geri gelirse, Avrupa her zamankinden daha fazla kendi başına kalacaktır. Avrupalılar olarak bu ihtimalden korkmamalıyız. Avrupa'yı daha sağlam, daha güçlü, daha egemen, daha kendine güvenen bir zemine oturtarak bu ihtimali kucaklamalıyız" dedi.
Kasım ayında yapılacak ABD başkanlık seçimlerinde Trump olsun ya da olmasın, Cumhuriyetçilerin üstünlüğü ele geçirmesi Batı'nın Ukrayna'ya yönelik sıkı sıkıya bağlılık politikasını ciddi şekilde sekteye uğratma tehdidi taşıyor.
ABD, Kiev'in en büyük askeri ve mali yardım sağlayıcısı ancak Cumhuriyetçi Parti'nin bazı üyelerinin ödemeleri azaltma çağrıları nedeniyle bu destek sekteye uğradı.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın Aralık ayında veto hakkını kullanarak öneriyi engellemesinin ardından bu durum, AB'nin Ukrayna için planladığı 50 milyar Euro’luk fonu onaylama çabaları üzerindeki baskıyı arttırdı. Üye devletler şu anda 1 Şubat'taki acil zirvede plana yeşil ışık yakma umuduyla Orban'a tavizler vermeye hazırlanıyor. Orban ise, Iowa'daki seçimlerde kazandığı zafer dolayısıyla Trump'ı kutlamayı ihmal etmedi.
"Amerika ve diğer müttefikler için Ukrayna'ya destek stratejik bir meseledir, jeopolitik bir husustur. Biz Avrupalılar için ise Ukrayna'ya destek varoluşsal bir önem taşıyor" diyen De Croo’ya göre, ABD seçimlerinin sonucu "AB’nin güvenliği ve refahının merkezinde yer alıyor.”
AB’nin İç Pazar Komiseri Thierry Breton ise, Trump'ın 2020'de ABD Başkanı olarak görev yaparken, Davos'taki 2020 Dünya Ekonomik Forumu sırasında "Avrupa saldırıya uğrarsa asla size yardım etmeye ve sizi desteklemeye gelmeyeceğimizi anlamalısınız. NATO öldü” dediğini hatırlattı.
Brüksel'deki yetkililer ayrıca Trump'ın geri dönüşünün AB-ABD ticaret ilişkilerinin yeniden gerilmesine yol açmasından ve Avrupa ekonomisine darbe vurmasından korkuyor.
Önümüzdeki günlerin neler getireceği merak konusu olsa da, The Atlantic dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Jeffrey Goldberg ise, ‘UYARI’ başlıklı makalesinde, şöyle diyor: “Amerika ilk Trump dönemini ciddi hasar alarak atlattı. İkinci dönem, eğer olursa, çok daha kötü olacaktır.”