Yeni trend, online sağlıklı beslenme!
Bitki bazlı gıdaların satın almaları ve yemek siparişlerinde online’ın payı perakendeyi geride bıraktı. Menüsüne vegan seçenek ekleyenlerin siparişleri üç haneli artışlar gösterirken bitki bazlı ürünlerin e-ticaretteki payı yüzde 7’ye ulaştı.
Şebnem TURHAN
Bitki bazlı gıdalar pazarı her geçen gün büyürken yeni ürünler, markalar daha erişebilir, daha uygun fiyatlı olmaya devam ediyor. Türkiye’de de birçok vegan market belli lokasyonlarda faaliyetini sürdürse de özellikle e-ticaret seçeneği vegan ürünlerin erişiminde çok daha uygun oluyor. Ayrıca menüsünde vegan seçenekler bulunan işletmeler online siparişlerde daha fazla büyüme potansiyeli gösteriyor. Bitki Bazlı Gıdalar Derneği’nin yeni raporu da perakende değil e-ticaret üzerinden bu ürünlerin alındığını ortaya koydu.
Bitki bazlı gıdaların e-ticaret satışlarında önemli bir artış olduğunu ve bu satışın 2023'te 394 milyon dolara ulaştığını ortaya koyan rapor, üç yılda yüzde 16,4'lük bir büyümeye de işaret ediyor. Bu eğilim, bitki bazlı gıda satışlarının 8.1 milyar dolara ulaştığı geleneksel perakendedeki büyüme oranlarıyla karşılaştırıldığında önemli…
E-ticarette yakalanan oran yüzde 6,8
Ekonomik engellere rağmen bitki bazlı gıdalar, toplam pazarın yüzde 3,8'lik payını oluşturdu ve doğal ürünler pazarı kanalında yüzde 18,4 gibi önemli bir payı yakaladı. E-ticaret patlaması, geleneksel perakendedeki yüzde 3,8'lik pazar payını aşarak yüzde 6,8'lik çevrimiçi pazar payına ulaşması ve çevrimiçi hayvan bazlı gıda satışlarını geride bırakması nedeniyle özellikle dikkat çekici…
Aynı zamanda rapor, menülerine bitki bazlı seçenekler ekleyen yemek servisi satış noktalarının bitki bazlı satışlarda yüzde 112, karışık siparişlerde ise yüzde 35 artış gördüğünü belirtiyor. Bu, tüketicilerin yüzde 41'inin haftalık olarak bitki bazlı yemekleri tercih ettiği ve yüzde 88'inin son üç ay içinde tüketimini sürdürdüğü veya artırdığını gösterirken, bitki bazlı gıdaları beslenme tercihlerine dahil etmeye yönelik tüketici hazırlığının da arttığına işaret ediyor.
Bitki Bazlı Gıdalar Derneği’nin Pazar Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Julie Emmett “Verilerin gösterdiği gibi, bitki bazlı gıda endüstrisi dirençli, tüketici ilgisi güçlü kalıyor ve daha fazla büyüme potansiyeli tartışılmaz. Tüm gıda dünyasını etkileyen enflasyonist baskılara ve ekonomik zorluklara rağmen bitki bazlı ürünler, geniş ve çeşitli bir tüketici grubunun alışveriş sepetlerinde, raflarında ve menülerinde gücünü korudu ve sadık rolünü oluşturdu” dedi.
Büyüme potansiyelini Z kuşağı sürüklüyor
Rapora göre, ABD'deki hanelerin yüzde 62'si bitki bazlı ürünler satın alıyor ve yüzde 81'i daha fazlasını almak için geri dönüyor. Ayrıca, özellikle daha fazla satın alma gücü kazanan, artan çevre ve sağlık bilinci gösteren Z kuşağı tüketicilerinde sürdürülebilir büyüme potansiyeli de gözleniyor.
Raporda yer alan çeşitli vaka çalışmalarından elde edilen bulgular, stratejik menü yerleştirmenin ve bitki bazlı seçeneklerin dikkatli bir şekilde sunulmasının tüketici seçimlerini önemli ölçüde etkileyebileceğini de gösterdi. Örneğin, bitki bazlı yemeklerin varsayılan olarak veya menünün en üstünde konumlandırılması, seçimleri önemli ölçüde artırdı; bitki bazlı yemekler, varsayılan seçim olduklarında et seçeneklerinden üç kat daha fazla tercih edildi.
Bitki bazlı ürünlerin menülere eklenmesi yalnızca geliri artırmakla kalmadı, aynı zamanda yeni bir müşteri tabanının da ilgisini çekti. Restoranlar, bitki bazlı siparişler için yeni misafir sayısında yüzde 109'luk bir artış bildirirken, hayvan bazlı siparişlerdeki minimum artışa kıyasla, bitki bazlı siparişler için misafir başına yüzde 8 oranında yükseliş görüldü.
Vegan diyet Kim’i sedeften gerçekten korudu mu?
Kim Kardashian, çoğunlukla vegan beslenmesinin sedef hastalığının semptomlarını yönetmesine yardımcı olduğunu açıkladı.
Sedef hastalığı, ciltte kırmızı, pullu, kaşıntılı lekelere neden olan, ömür boyu süren bir otoimmün hastalık ve şu anda tedavisi bulunmuyor. Peki, Kardashian'ın iddiasını destekleyecek kanıt var mı?
Ulusal Sedef Hastalığı Vakfı'na göre, belirli gıdalardan kaçınmayı da içerebilecek uygun bir tedavi planıyla yönetilebilir. Beslenme uzmanı RDN, LDN ve Thrive Nutrition'ın kurucusu Amy Lawson, “Bazı gıdalar sedef hastalığıyla ilişkili iltihabı hafifletmeye yardımcı olabilir. Cilt sağlığı üzerinde en büyük etkiye sahip gıdalar arasında antiinflamatuar özelliklere sahip olanlar yer alıyor ve bunların tamamı bitkilerden geliyor. Ancak bitki bazlı gıdaların tümü masada bulunmuyor. Beyaz ekmek ve makarna gibi basit şekerler ve basit karbonhidratlar alevlenmeyi tetikleyebilir.”
Diyet kalıplarının sedef hastalığı üzerindeki etkilerini inceleyen 2017 tarihli bir çalışmada, en sık elimine edilen gıdalar arasında et, süt ürünleri, gluten ve şeker yer aldı. Bu gıdaları bırakan ve Pagano, vegan ve Paleolitik diyetleri uygulayan hastalar cilt durumlarında iyileşme olduğunu bildirdi.
Probiyotik yoğurdu aylık 60 bin satılıyor
Nilky, geçen yıl aralık ayında piyasaya sunduğu yoğurdu Probiyo ile aylık yaklaşık 60 bin satış adedine ulaştı. Henüz ürün çıkalı çok olmasa da Nilky, probiyotik yoğurdu ile aylık satış ada Kurucu Ortağı Caner Peltekçi, “Probiyo’nun kısa sürede gördüğü bu büyük ilgi, Nilky ailesi olarak bizleri son derece gururlandırıyor. Bu, tüketicilerin giderek bitkisel içerikli beslenmeyi ön planda tutan tercihlerinin arttığının ve markamıza duydukları güvenin bir göstergesi. Herkesin bitki bazlı ve aynı zamanda lezzetli seçeneklere kolayca ulaşabilmesi hedefiyle çıktığımız bu yolculukta, doğru yolda olduğumuz konusunda da bize cesaret veriyor. Bu doğrultuda, sürdürülebilirlik ve dengeli beslenme odaklı yenilikçi yaklaşımlarımızı sürdürerek, müşterilerimize en iyi kalitede ürünleri sunmaya devam edeceğiz” dedi.