Uzak geleceğin bir ön izlemesi: Pininfarina Enigma GT

İleriye dönük misyon, bir bakış açısı, güzellik ve teknolojinin kesişiminin birleşimi… Enigma GT, Pininfarina’nın 2025’teki 95. yıldönümü için daha da geliştirilecek bir düşünce sürecinin başlangıcını simgeleyen bir tasarım çalışması…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Uzak geleceğin bir ön izlemesi: Pininfarina Enigma GT

OKAN ALTAN

Pininfarina kreatif stüdyolarından çıkmış Maserati Birdcage 75th konseptini, Ferrari 512S Berlinetta Speciale’yi hatırlayalım… Ne kadar iddialı prototipler idi… Peki, bildiğimiz hangi 2+2 GT’nin bir savaş uçağı gibi açılır bir kanopisi var? Yeni Pininfarina Enigma GT, Ferrari 812 Superfast’ı bile kesinlikle demode gösterecek şekilde, uzak geleceğin bir üretim aracının ön izlemesi olarak hazırlanmış. Böylesine dramatik bir parça elbette yine yepyeni bir Pininfarina klişe fikri olarak, araca binme ve çıkış açılarını değiştiriyor… Enigma’daki ön cam, cam tavan ve kapılar, tek bir büyük parça olarak yükselirken, hayranlıkla kendini izlettiriyor.

Uçak tasarımı etkisi içeride de devam ediyor. Yarı kıvrımlı direksiyon simidinin arkasında, minimalist gösterge paneline hakim olan şeffaf bir OLED ekran, ön camdaki artırılmış gerçeklikle destekleniyor.

Peki, nasıl bir motor ile çalışıyor? Batarya ve canavar kuvvetinde elektrik motorlarla mı? Hayır! Bu zaman tünelinden geçip günümüze gelen otomobil, bildiğimiz gerçek bir motor taşıyor. Fakat, Pininfarina, sıfır emisyon misyonundan tamamen geri adım atmadan, Enigma GT’nin ortasına 10 kW'lık küçük bir bataryayla çalışan bir e-motorla eşleştirilmiş, 9 kg4’lık tankından hidrojen yakıt kullanan çift turbolu bir 2.5 lt V6 yerleştirilmiş. Hemen aklımıza günümüzde üretimde olan en benzer araç olarak, General Motors’un teknoloji zirvesindeki gururu Corvette E-Ray geliyor.

Bu güç aktarma sistemiyle arka tekerleklerde yaklaşık 440 HP 325 kW ve önlerde 270 HP 200 kW güç sağlanıyor. Performans ve teknik özellikler açısından karbon şasi e panelleri sayesinde 1.690 kg ağırlığındaki bu Pininfarina makinesi, 0-100 km/h hızlanmayı dört saniyenin altında gerçekleştirme ve 700 km’lik sürüş menzili iddiasında… Aktif aerodinamik parçalarıyla her hızda ve şartta soğutma elde edebilen ve ihtiyacı olan yere basma kuvvetini üretebilen, bu İtalyan tasarım harikası, sadece 0,24'lük bir sürtünme katsayısıyla da tüketimde verimlilik ve azami süratte de maksimumu hedefliyor.

Pininfarina Baş Kreatifi Felix Kilbertus, bir tür başlangıç, hala biraz gizemli bir şey, zor bir sorunu çözmenin ilk adımı, diyor enigma GT için… “Günlük sürüş keyfinin yeni bir nesil için ne anlama gelebileceğine dair yeni bir bakış açısı sunmaya koyulduk. Olabilecek en iyi otomotiv tuvallerinden birine başlamaya karar verdik. Çağdaş bir GT, arzu edilen, egzotik görünümlü, İtalyan tarzında yapılmış bir 2+2, Pininfarina tarzında tasarım saflığı, zarafet ve İtalyan havası yayan ve otomobilin cazibesini anlatan iyimser bir çalışma… Geleceği birlikte yeniden keşfetmek için açık bir davet" diye anlatıyor, hazırladıkları bu yeni kavram otomobilini…

Ağırlık tutma, sürüş keyfi ve sürdürülebilirliğin çok verimli bir kombinasyonunu hedefleyen bir güç aktarma teknolojisi, yüksek performanslı dört çekerli bir GT otomobil yapısı, bir araya getirilmiş. Minimum sürtünme, yere basma kuvvetiyle birleştirilmiş. 

HER AYRINTIDA YENİ FİKİRLER TAŞIYOR 

Dinamik silüet ve bol miktarda doğal ışığın girmesine izin veren cömertçe camlanmış bir sera, büyük kesintisiz ön camın yolcuları sarması ve kesintisiz panoramik görüş… Hava ile şekillendirilmiş ön kanatlar, alçak, pürüzsüz ve ön uca bağlanarak tüm aydınlatma işlevlerini geleneksel farlar yerine radikal bir şekilde inceltilmiş modern bir merkezi ışık çubuğu… Her ayrıntısında yepyeni fikirler taşıyan Enigma GT, motorun merkezi konumuyla aracın aerodinamik olarak optimize edilmiş ön ucuna ve 1,96 metrekarelik küçük ön alanına olanak tanırken, yolcular için geniş kabin alanı da sağlıyor. Sürtünme katsayısı, küçük ön alanıyla birleştiğinde, 0,48’in altında bir Cd x A değeriyle sonuçlanmış ve ızgara panjurları, ön tekerlek deflektörleri, Aero-Tail ve taban tahliyesi ayrı ayrı açılıp kapanıp ya da açı değiştirerek aktif hareketli olarak hazırlanmış. Uçan payandalar ve rüzgarla şekillenen bir tavan çizgisi de, dizayn ustalığını fark ettiriyor.

Dramatik bir şekilde yükselen devasa blok üst yapıyla kabin içine geçtiğinizde; Abarth 2000 Coupe Pininfarina, Modulo, Teorema gibi Pininfarina’nın geçmiş konseptlerinden esinlendiğini görsek de, sadece gösterge paneli bile benzersizliğini kanıtlıyor. Havalandırma için laminer hava akışını da entegre eden neredeyse görünmez şeffaf ekranın dijital bir merkezi parça görevi görmesi de, çok ilginç. Yapay zeka destekli bütünsel UX/UI tasarımında AR ön cam bile sürükleyici ve sezgisel bir kullanıcı arayüzünün parçası haline getirilmiş. POI’leri, kör nokta uyarıları ve ADAS işlevlerini sürücünün görüş alanına yerleştiren bu son teknoloji, daha bilgili ve güvenli bir sürüş sağlayacak. 

Acaba bu ekstrem fütüristik forma sahip konseptin, 4.580 mm uzunluk, 1.950 mm genişlik, 1.230 mm yükseklik ve 2.880 mm dingil mesafesi gibi makul ölçüleriyle başka bir marka, belki yeni bir Çinli ya da Almanya merkezli Automobili Pininfarina tarafından gerçekten üretime girmesi mümkün mü?.. 

Bu kadar uçuk prototiplerin genellikle hayal ürünü olarak kaldığını biliyoruz. Henüz sadece sanal bir yaratım olsa da, Pininfarina’nın üretime girmeyecek fikirlere yatırım yapmadığını da unutmayalım. Zaten Pininfarina, Enigma GT için ilerlediklerini açıklıyor ve potansiyel olarak normal yollarda kullanılabilecek şekilde dönüştürmek istediği bir şeye baktığımız konusunda ısrar ediyor. 

Ferrari 250 SWB'den F12 Berlinetta'ya kadar tüm harikalarını yaratan tasarım devi Pininfarina’nın bu çizgideki Gran Turismo vizyoner ustalığını tartışmaya da gerek yok. 

 

 

 

 

 

 

HAFTA