Türkiyeli akademisyenlerden dev çalışma!
Küresel çapta vegan beslenmenin sağlığa olumlu katkıları üzerine yüzlerce çalışma bulunsa da Türkiye’den henüz akademik bir çalışma yapılmamıştı. Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi akademisyenleri, vegan beslenmeninkaraciğer yağlanmasını önlediğine ilişkinbir araştırmaya imza attı.
ŞEBNEM TURHAN
Türkiye’de vegan beslenmenin sağlığa katkıları açısından yapılan en kapsamlı akademik araştırma British Journal of Nutrition’da yayımlandı. Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi akademisyenleri vegan beslenmenin vejetaryen ve hepçil beslenmeye kıyasla metabolik parametreler, insülin duyarlılığı, karaciğer ve böbrek steatozuna nasıl bir etki yarattığını araştırdı. 6 ay boyunca süren çalışma sonrasında vegan beslenmenin karaciğer yağlanmasında iyileşme sağladığı, tansiyona olumlu etkide bulunduğu, kolestrol seviyelerini de düzenlediği ortaya çıktı.
4 yıl önce Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi akademisyenlerinin projelendirdiği, 2 yıl önce hayata geçtiği çalışma nihayet hak ettiği gibi akademik dergilerde de yerini buldu. “Bitki Bazlı Beslenmenin Metabolik Parametreler, Karaciğer ve Böbrek Steatozu Üzerindeki Etkileri” başlıklı çalışmanın yazarları ise Begüm Güler Şentürk, Bengi Gürses, Ceren Soytürk, Sidar Çopur, Said İncir, Dimitrie Siriopol, Nuri Barış Hasbal, Murat Akyıldız, Daniel H van Raalte, Mehmet Kanbay… Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi iç hastalıkları, radyoloji, klinik diyetisyen, klinik biyokimya, nefroloji, dahiliye bölümlerinde görev yapan akademisyenler çalışmayı müdahaleci tek merkezli prospektif açık etiketli olarak nitelendiriyor. Çalışmaya ilişkin yayımlanan makalede, sağlıklı yetişkinlerde vegan diyetin, vejetaryen ve omnivor diyete kıyasla metabolik parametreler, insülin duyarlılığı ve karaciğer ve böbrek steatozu üzerindeki etkilerini değerlendirmenin amaçlandığı yer aldı.
Farklı beslenen 3 grup 6 ay boyunca izlendi
Verilen bilgilere göre çalışmaya 18-40 yaşları arasında, vücut kitle indeksi 18-30 kg/m2, herhangi bir kronik hastalığı, kronik ilaç kullanımı, aktif sigara içimi veya önemli miktarda alkol tüketimi olmayan 53 hepçil katılımcı dahil edildi. Tüm katılımcılar başlangıçta hepçildi ve hepçil diyete devam etmeleri veya vejetaryen veya vegan diyete geçmeleri seçildi; altı ay boyunca takip edildiler. Antropometrik ölçümler, biyokimyasal parametreler, karaciğer ve böbrek steatozu, başlangıçta ve altı ay sonra manyetik rezonans görüntüleme-proton yoğunluk yağ oranı (MRI-PDFF) kullanılarak değerlendirildi.
Çalışma boyunca katılımcılara aylık olarak aynı beslenme uzmanı tarafından danışmanlık verildi, günlük kalori ihtiyaçları, egzersiz rutinleri ve diyet konusunda rehberlik yapıldı. Diyetisyen her katılımcıyla aylık olarak görüştü ve yiyecek kayıtları çalışma süresi boyunca tutuldu. Çalışmada değerlendirilen klinik parametreler arasında kan testleri, insülin direnci değerlendirmesi, kolesterol kontrolü gibi birçok test yer aldı. Karaciğer ve böbrek steatozu dokulardaki yağ içeriğini takip eden proton yoğunluklu yağ fraksiyonu tekniğiyle MR kullanılarak değerlendirildi. İlk olarak 6 aylık takipte üç grup arasında yağ kütlesi, yüzdesi veya kas kütlesinde önemli bir değişiklik gözlenmezken yağsız kütle değişiminin eğiliminde önemli bir fark gözlendi. Lipid seviyeleriyle ilgili olarak toplam kolesterol seviyelerinde önemli bir değişiklik olmasa da takip sırasında vegan grupta HDL ve LDL kolesterol seviyeleri önemli ölçüde azaldı. Bulgular vegan diyetin karaciğer yağlanmasında istatistiksel olarak önemli iyileşmeler sağladığı, kolestrolde düşüşler yaşandığı, hem sistolik hem de diyastolik BP’de de iyileşme gözlendiğini ortaya koydu. Araştırmacılar karaciğer sağlığı için vegan beslenmenin umut verici faydalar gösterdiğini ve koruyucu etki sağladığını vurguladı.
Hem kolesterole hem tansiyona önlem
Çalışmada birincil sonuçlar karaciğer ve böbrek steatozundaki değişiklikleri içerirken, ikincil sonuçlar antropometrik ve biyokimyasal belirteçlerdeki değişikliklerdi. 53 katılımcıdan 18’i omnivor bir diyet uyguladı, 21’i vejetaryen bir diyet benimsedi ve 14’ü vegan diyete geçti. Diyet müdahaleleri altı ay boyunca vücut kitle indeksi, yağ kütlesi, yağ yüzdesi veya kas kütlesinde istatistiksel olarak anlamlı değişikliklere yol açmadı. Ancak, vegan diyeti destekleyen sistolik ve diyastolik kan basıncında istatistiksel olarak anlamlı iyileşmeler gözlendi. Bu bulguların güvenilirliğini sağlamak için potansiyel olarak karıştırıcı değişkenleri kontrol etmeyi amaçlayan araştırmacılar veganlarda alt böbrek kutbunda, toplam hilusta ve karaciğer 6 indeksinde steatozda daha iyi bir düşüş göstermeyi başardı. Bitki bazlı bir diyetin çeşitli metabolik parametrelerde iyileşmelerle ilişkili olduğu, karaciğer ve böbrek steatozunu azaltabileceği ortaya koyuldu.
Dünyada çeşitli diyet biçimlerinin karaciğer yağlanması üzerindeki rolünü araştıran ilk çalışmaya imza atan araştırmacılar, 6 aylık araştırmaları boyunca vegan beslenenlerin karaciğer enzimlerinde önemli iyileşmeler gösterdiğine işaret etti. Merak edenler çalışmanın ayrıntılarına bu linkten ulaşabilir: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/39789792/