Trafikte beş kat daha dikkatliyim

Yetenekli bir pist yarışçısıyken direksiyonu ralli pilotluğuna çevirdi. Ne kadar doğru bir karar verdiğini de elde ettiği başarılarla gösteriyor. Bu yıl Dünya Gençler Ralli Şampiyonası’nda Türkiye’ye üçüncülüğü getiren Castrol Ford Team Türkiye Pilotu Ali Türkkan, gelecek için de iddialı: “Yaptığım işin zirvesinde olmak istiyorum.”

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Trafikte beş kat daha dikkatliyim

GÜLSEREN ÜST POLAT 

“Ayda ortalama 2 defa yarışıyorum. Zaten bir yere gittiğimde valizimi açıp, yerleşmeye bile vaktim olmuyor. Aynı valizle geri dönüp, bir sonraki yarışa hazırlanmaya başlıyorum.” ALİ TÜRKKAN 

“Çok gençtim ama potansiyelimin farkındaydım…” Ralli pilotu Ali Türkkan, pist şampiyonluğu olmasına rağmen neden ralli pilotu olarak kariyerine devam ettiğini bu sözlerle anlatıyor. Bir anlamda kendine olan inancının da en güzel örneği, bu cümle... Öyle ki, Dünya Gençler Ralli Şampiyonası’nı (Junior WRC) Dünya Üçüncüsü olarak bitiren Castrol Ford Team Türkiye takımının deneyimli pilotu, Türkiye’de bunu başaran ilk takım olmasına rağmen “daha iyisini yapabildik” diyerek bu başarının tadını bile buruk yaşamış. Fakat yeni sezon için hedefleri büyük, “2025’in şampiyonluklarla dolu bir yıl olacağına inanıyorum” diyor… 

Öncelikle biraz geçmişe dönerek başlayalım. Büyüyünce ne olacaksın sorusuna genellikle “ralli pilotu” cevabını veren çocuk sayısı azdır. Sizde otomobil sporları tutkusu hangi yaşta ve nasıl başladı?

Aslında ben de “Büyüyünce ne olacaksın?” sorusuna “Ralli pilotu olacağım” yanıtı veren çocuklardan değildim. Elbette babamın da bir yarış pilotu olması nedeniyle motor sporlarına ilgim vardı. Karting ile başlayan bu ilgi, beni giderek diğer sporlara nazaran bu alanda daha yetenekli olduğuma inandırdı. 

Pist yarışçısı olarak şampiyonluğu olan bir pilotsunuz. Bunu sürdürmek yerine siz ralli pilotu olarak kariyerinize devam etmek istediniz. Neydi bu değişikliğin nedeni? 

Bu değişikliğin temel nedeni, çok genç bir pilot olmama rağmen potansiyelimin farkında olmamamda yatıyor. Pist yarışlarında benim geldiğim tecrübeye uygun bir rekabet ortamı bulunmuyordu. Ben, daha fazlasını istiyor ve daha fazlasını başarabileceğimi biliyordum. O günün şartlarında pist branşında bana daha iyi bir teklif sunabilecek bir takım yoktu. Bu nedenle kariyerime farklı bir yön vermem gerekiyordu. Bunu yaparak elbette risk aldım ama bu sınavdan da başarıyla geçtiğimi düşünüyorum.

Buruk bir sevinçti 

Eylül ayına geri dönersek… Castrol Ford Team Türkiye takımı olarak, Dünya Gençler Ralli Şampiyonası (Junior WRC)’nı sezonunun en zorlu yarışı olan Acropolis Rallisi ile tamamladınız ve sezonu ‘Dünya üçüncüsü’ olarak bitirdiniz. Biraz bu süreçten bahseder misiniz? Nasıl bir sezondu sizin için ve üçüncülük ne hissettirdi size? 

Dünya Ralli Şampiyonluğu, daha önce hiçbir Türk sporcunun elde edemediği bir başarı. O sezon bizim için biraz talihsiz başladı. 5 yarıştan 2 tanesine katılamadık. Ama inancımızı hiç kaybetmeden çalışmaya devam ettik. Nitekim sezonun son yarışı olan Acropolis Rallisi’nden şampiyonluk iddiamızı sürdürerek çıkmayı başardık. Neticede orada elde ettiğimiz başarı bize Türk motor sporları tarihinde bir ilk olan Dünya Üçüncülüğünü getirdi. Açık söylemek gerekirse bu biraz buruk bir sevinçti. Çünkü bizim hedefimiz net şekilde şampiyonluktu. Bu biraz tatminsiz bir duygu gibi gözükebilir ama başarının formülünün de bu duyguda gizli olduğunu düşünüyorum. Bizi daha ileriye gitmeye zorlayan dürtü bu. 

İnsanların çoğu sabah kalkıyor ve 9’da işte olmak adına yola çıkıyor, akşam 6 paydos. Senin ise mesleğin ralli pilotluğu. Senin nasıl bir mesai döngün var? Her gününü bu işe mi adıyorsun mesela? Nasıl geçer bir ralli pilotunun günlük, aylık periyodu? 

Ralli sezonu başlamış bir pilot, 1 ayın neredeyse yarısını hatta bazen daha fazlasını yarışarak geçiriyor. Geri kalan zamanı da bir sonraki yarışa hazırlanarak geçirmeniz gerekiyor. Ben yılda ortalama 10-15 yarış yapıyorum ve tüm bu yarışların takvimi 8 aya sıkışmış durumda. Aynı şekilde yılda 100’den fazla günü yurt dışında geçiriyorum. Ayda ortalama 2 defa yarışıyorum. Arada kalan zamanda da yurt içinde yarışlarım oluyor. Sezon dışındayken de fit kalmamız için bir antrenman programımız oluyor. Her yıl sadece sezon bitince, bir sonraki sezona kadar 1 aylık bir dinlenme sürem oluyor. O süreyi de sonraki sezona hazır girebilmek için iyi kullanmam gerekiyor. 2025 Ocak ayı ortasında tekrardan o yoğun sürece girmeye hazırlanıyorum.

Otomobil sporları ile uğraşan birçok kişi için bu hobi olarak kalıyor. Ama sen profesyonel olarak bu işle uğraşıyorsun. Bu yolda bir kariyer seçtin kendine. Adım adım gidersek gelecek için kendini görmek istediğin yer ya da yerler nereler ve “işte bu benim zirvem” dediğin yer? 

Elbette yaptığım işin zirvesinde olmak istiyorum. O zirvenin adı da Dünya Ralli Şampiyonu olmak. O hedefe ulaşmak için sürekli o rallilere katılmak gerekiyor. Bu da ülkemizi temsil etmek adına önemli bir değer. Bu sayede Türklerin de ralli branşında ne kadar iddialı olduğunu, neler başarabildiklerini herkese göstermiş olacağız. 

Yarış dışında sakinim

Adrenalin dolu bir spor… Direksiyon başında olmadığınızda yavaşlıyor musunuz? O dengeyi nasıl kuruyorsunuz? Yoksa her daim adrenalin bağımlısı mısınız? 

Elbette yarıştığım için oldukça fazla adrenalin tükettiğimi söyleyebilirim. Ama yarıştan bir gün ya da birkaç gün sonra yine o adrenaline ihtiyaç duymuyorum. Sanılanın aksine yarışmak üzere direksiyon başına geçen bir ralli pilotu, heyecanını, stresini, adrenalin miktarını kontrol etmeli. Çünkü o an işimi yapıyorum. Sadece önümdeki yola konsantre oluyorum ve adeta bir robota dönüşüyorum. Yarış dışında da son derece sakin ve acele etmeyi sevmeyen biriyim. Bir ralli pilotunun önceliği güvenli bir sürüş yapmaktır. Ben rallide 1 kat dikkat ediyorsam trafikte 5 kat dikkat ediyorum. 

Ralli pilotluğu hep yüksek bütçeli bir hobi olarak lanse edilir? Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? 

Aslında kısmen doğru. Otomobil sporlarının tamamı çok masraflı sporlar. Dolayısıyla çok büyük bütçeler, büyük destekler olmadan bu sporu yapmak pek mümkün değil. Ben, bugün geldiğim noktaya hep sponsorların, markaların, takımların desteğiyle geldim. Bu noktada da kendimi çok şanslı hissediyorum. Bugün geldiğim nokta, Ford ve Castrol sayesinde.

Bu işe merakı olan gençlere ne önerirsiniz peki? Nasıl, nereden başlasınlar? 

Bu işin okulu tartışmasız şekilde karting. Ancak yeterince hızlı ve yetenekli değilseniz bu işten para kazanmanız gerçekten çok zor. Otomobil yarışlarında pilot olmak, takım sporlarında yer almak gibi değildir. Ortalama yetenekte bir sporcu olduğunuzu düşünelim. Takım sporlarında, en üst seviyede oynama şansı bulamasanız bile daha düşük bütçeli takımlarda ya da alt liglerde kendinize bir yer edinebilirsiniz. Ancak motor sporlarında durum farklıdır; en iyilerden biri değilseniz ve bunu kariyerinizin başında kanıtlayamazsanız ilerlemek oldukça zorlaşır. 

Kısa vadede bakarsak Castrol Ford Team Türkiye ekibi olarak 2025 için hedefler neler?  

Öncelikle 2025 hedefimiz Dünya Ralli Şampiyonası’ndaki 5 yarışın tamamına katılmak. Çünkü Dünya Şampiyonu olmak için bunu yapmamız gerek. Ülkemize artık otomobil sporlarındaki ilk Dünya Şampiyonluğu’nu getirmek istiyoruz. Bütün planlarımızı ve çalışmalarımızı da bu yönde yapıyoruz. 2025 yılının hedeflerimize ulaştığımız, şampiyonluklarla dolu bir yıl olacağına inanıyorum. 

Tabii bir pilot olarak direksiyonda sen varsın ama otomobil sporları takım olmanın, ekip çalışmasının en önemli olduğu alanlardan biri sanırım, ne söylemek istersin bu konuda?

Otomobil sporlarının tamamı, çok büyük bir takım oyunu aslında. Araç içinde ben ve yardımcı pilotum bu takımın önemli halkalarından birini oluşturuyoruz. Araç dışında idari ekip var. Onların da arkasında Ford gibi, Castrol gibi, Red Bull gibi sponsorlarımız var. Bu saydığım 3 halkadan biri eksik olsa veya yeterince güçlü olmasa, asla başarılı olamayız. Bu, asla tek başıma benim başarım değil. 

 

 

 



 

HAFTA