'Tasarım okuyarak olmam gereken kadını buldum'
Tasarım dünyasına anne olduktan sonra atılan Mybestfriends markasının Kurucusu ve Kreatif Direktörü Ayşegül Afacan Köksal, “Oğlum Ali doğduktan sonra ilk aklıma gelen, eğer bunu başarabiliyorsam bu dünyada yapamayacağım hiçbir şey olamaz duygusu oldu” diyor.
Özge YAVUZ - Moda&Marka Sohbeti
Moda sektöründeki kariyerinizden kısaca bahseder misiniz?
İşletme mezunu, sektörde üst düzey yönetici olarak çalıştıktan sonra başlayan bir hikaye benimkisi… 30 yaşından sonra İMA’da moda tasarım okuyarak aslında olmam gereken kadını ve girişimci ruhumu buldum diyebilirim. Mybestfriends 2011 yılında tutkuyla kurulmuş bir marka. En büyük arzum kadınların gardıroplarındaki en sürdürülebilir, zamansız ve kilit parçaların benim imzamı taşımasıydı. Markanın adı da buradan geliyor; gardırobun en yakın arkadaşları…
Markanızın tarzını nasıl yorumlarsınız?
Mybestfriends (MBF) giyen bir kadın; bulunduğu ortamda özgün, yalın ama şık, fark yaratan silüeti ile güçlü, oyuncu, asil, yeniliklere açık, cesur, tarzı ile fark yaratan ve tüm bunları hissedebildiği kıyafetleri giydiği için en özgüvenli kadını temsil eder. MBF kadını doğaya, çevreye, insana karşı merhametli, mücadeleci, hoşgörülüdür. Sürdürülebilir gardırobunda asla yüzü eskimeyen, defalarca, yıllarca her ortamda giyilebilen, en yakın arkadaşıdır kadının Mybestfriends tasarımları.
Bir erkek çocuk annesisiniz. Annelik nasıl bir duygu, kaç yılında anne oldunuz?
Ben 28 yaşında anne oldum. Annelik, sorgusu asla bitmeyen, sonsuz sevgiye hapsolduğunuz, en istikrarlı şekilde çalıştığınız, hayatın en mutlu anlarının tanımı, sınırsız merhamet, şefkat, sevgi ve drama kaynağı. Annelik kendinizi başka bir bedenin içinde aradığınız, aklını ve duygularını okumaya çalıştığınız, minicik ellerin sakallı bir cilde dönüştüğü anda yılların su gibi aktığını anladığınız kısır döngüdür. Ben damardan anneyim. Ama annelik sadece bir insanı doğurmak asla değil. Birincisi her kadın doğuştan anne, anneyiz biz. Ben bitkilerimin de annesiyim, bahçemdeki ağaçların, kedilerin, Bozo köpeğimin, MBF’te çalışanlarımın… Yüreğinde annelik olan tüm anneler beni anlar okudukça…
Anne olduktan sonra kariyer hayatınız nasıl değişti? İş ve ev hayatını nasıl dengeliyorsunuz?
Ali bana disiplinle çalışmayı öğretti. Bir insanın 7/24 çalışabildiğini gösterdi. Ali doğduktan sonra ilk aklıma gelen, eğer bunu başarabiliyorsam bu dünyada yapamayacağım hiçbir şey olamaz duygusu idi.
Çocuğunuzla nasıl vakit geçiriyorsunuz?
Oğlum 15.5 yaşında. Bu yaşlarda artık karşınızda bir erkek olduğunu anlıyorsunuz. Braber sohbet etmeyi çok seviyoruz. Sohbet satrancımız var; şöyle ki; bir konu üzerinde saatlerce tartışıp birbirimizi manipüle etmek üzerine kurulu bu oyun... Son zamanlarda kazanan Ali oluyor. Stratejik zeka oyunları ikimize de çok keyif veriyor.
Hayatınızda, tasarımlarınızda, anne olduktan sonra ne gibi bir değişim oldu?
Ben Ali doğduktan sonra tasarım okudum. Anne olduktan sonra iş kadınlığım gerçekten çok ama çok farklı bir boyutta, çok daha verimli bir akışta ilerledi.
Anneler günüyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Anne olarak anneler gününü kutlamayı ne yalan söyleyeyim çok da sevmiyorum. Ama annemin anneler gününü kutlamayı aşırı seviyorum. Sanırım ben anneler günündeki o küçük kız olmayı daha mutlu buluyorum. Ben anne olduktan sonra zaten bir insana verilmesi gerekenden 100 kat fazla verilmiş vicdanım, bine katlandı. Böyle olunca defalarca tüp bebek tedavisi görüp hiç anne olamamış, çocuğunu kaybetmiş, annesini kaybetmiş onca insan içinde bugünü özelleştirmeyi bir taraftan üzücü buluyorum.
BU YAZ NATÜRELLİK ÖN PLANDA OLACAK
Sizden yaz sezonuna ilişkin bazı tüyolar alabilir miyiz?
Hem renk paleti hem kumaş olarak bu yaz natürellik ön planda olacak. Bejden kahveye kadar giden bir renk paleti var. Hafiflik, kumaşlardan en çok beklediğimiz özellik olmalı. Serin tutan, nefes alan doğal elyaflı kumaşlar ile tasarlanan kıyafetlere yatırım yapmanızı tavsiye ederim. Tüm bu natürel ve marin tonların arasında göz kamaştıran kırmızı ve sarılar yazın can alıcı dinamik renkleri.
MODADA HİSLERİMİ TAKİP EDERİM
Bir tasarımcı olarak modayı nereden takip ediyorsunuz? Hangi markaları giymeyi tercih ediyorsunuz?
Bir tasarımcı olarak yanıtlarsam: Hislerimden… MBF tasarım ekibi olarak antenlerimiz çok kuvvetli, yıllardır öncü bir markayız, trendleri önceden belirliyoruz ve marka olarak çok sıkı takip ediliyoruz. Ama bir moda aşığı olarak hala dergi alıyorum, sayfaların içinde kayboluyorum. Ben yakışanı giymeyi seviyorum. Artık inanın yüzde 90 kendi koleksiyonlarımı giyiyorum. Hem MBF hem Koton için tasarladığım koleksiyonlar dışında çok ama çok etkilendiğim parçalar olunca satın alıyorum.