Suni deri ekosistemi tahrip eden bir canavar mı?
Birçok kişi, hayvansal ürün içermeyen malzemelerin etik bir seçim olduğuna inanıyor. Ancak, bilinenin aksine suni deri sağlıklı ya da çevre dostu bir seçenek değil.
Ada ÜNLÜ
Gıdadan sonra moda sektöründe de vegan giyim alternatifleri hızla artıyor. Gerçek deri kullanımı eleştirilirken, suni deri etik bir ürün gibi gösterilebiliyor. Fakat bu oldukça yanlış bir bakış açısı; çünkü fosil yakıt bazlı plastiklerden yapılan suni deri ürünlerin çevre üzerindeki etkisi çok büyük olabiliyor.
Moda sektörünün en etkili kadınlarından biri olan Kylie Jenner, markası KHY’yi tamamı suni deriden üretilen 12 parçalık koleksiyonla piyasaya çıkardı. Her ne kadar tasarımları son derece başarılı olsa da, her bir ürünün tonlarca sanayi plastiğinden elde edilmiş olduğu gerçeği ürkütücüydü. Çünkü bu giysiler, hayatımızın sonuna ve hatta daha ötesine kadar bizimle olacaktı.
Bugün çok sayıda marka, ‘deri görünümlü’ kıyafetlere yöneliyor. Ancak sorun şu ki, suni deri, fosil yakıt endüstrisinin bir ürünü ve geri dönüşümünü sağlayacak bir sistem yok. Dolayısıyla bu malzemeyi üreterek hem iklim krizine katkıda bulunuyor hem de ekosistemlerimizi tahrip eden bir canavar yaratıyoruz.
Birçok kişi, hayvansal ürün içermeyen malzemelerin etik bir seçim olduğuna inanıyor. Ancak suni deri etek de çevre dostu bir seçenek değil.
Sürdürülebilir moda danışmanlık şirketi The Right Project’te sorumlu malzeme uzmanı olarak görev yapan Jocelyn Whipple şöyle diyor: “Suni deri genel olarak yanlış ve belirsiz bir terim. Bir yandan gerçek derinin dayanıklılık, uzun ömürlülük gibi doğal özelliklerini, diğer yandan plastiğin tüm olumsuz özelliklerini ima ediyor. Malzemeleri oldukları gibi adlandırmamız gerekir. Ürünün ömrünün sonunda ne olacağının net bir şekilde anlaşılması gerekir.”
YENİ MALZEMELER İÇİN ÇALIŞILIYOR
Uzmanlara göre, suni deriye çözüm üretmek basit değil. Bugün, bu malzemelerin üretimini veya kullanımını düzenleyen bir yasa bulunmuyor. Yine de güzel haber: Geliştirilme aşamasında olan pek çok yeni malzeme var. Hayvan derisi kullanmayı bırakma sözü veren Kopenhag merkezli moda markası Ganni, bakterilerden elde edilen bir malzemeden yapılmış, imzası niteliğindeki Bou çantasını geliştiriyor.
Diğer alternatif malzemeler; şarap üretiminden arta kalan malzemeler veya domates, ananas ve mantarlar gibi tarımsal atıklardan elde ediliyor.
Sürdürülebilir moda danışmanlığı şirketi Bear Scouts'un kurucusu Dio Kurazawa, Portekiz'deki çiftliğinde bol keçiboynuzu yetişiyor ve kabuklarını toz haline getirilerek deri benzeri bir malzeme elde ediliyor. Kuruzawa, bir test ürünü geliştirmek için Reebok ile birlikte çalışıyor.
Ayakkabı markası Camper, geri dönüştürülebilen bitki bazlı malzeme Mirum'dan yaptığı ürünleri kullanıyor.
Deri markası Deadwood Studios ise kaktüs de dahil olmak üzere ‘deri benzeri malzeme’ olarak adlandırdığı malzemeden yapılmış giysiler üretiyor.
ETİK DERİ ELDE EDİLİR Mİ?
Bu arada, gerçek deriyi etik bir şekilde üretmek için çalışanlar da var. Tasarımcı Alice V. Robinson, bir öküz satın alarak, tek bir hayvandan yapılmış ceket, palto, ayakkabı, bot, çanta ve bazı küçük aksesuarlar içeren bir koleksiyon oluşturmak için bir girişim başlattı.
Robinson ve iş ortağı Sarah Grady, rejeneratif deri için sorumlu ve izlenebilir bir tedarik zinciri olan British Pasture Leather’ı geliştirdiler. Fikirlerinin pilot uygulamasını yapmak üzere New Balance ve Mulberry gibi markalarla ortaklık kurdular.
Ancak değişimin geniş ölçekte gerçekleşmesi zaman alacak; çünkü bu sadece yeni bir malzemenin piyasaya sürülmesi değil, tüm bir sistemin değiştirilmesi anlamına geliyor. Sonuçta Joselyn Whipple'ın da dediği gibi, mesele şeffaflık ve vücudumuza ne giydiğimizi anlamakla ilgili. Ve tabi giymediğimiz ürünlerin, yaşam süreçleri sonlandığında nereye gittiğiyle de…
Bu yılın sonuna kadar işlenmemiş hayvan derisi kullanmayı bırakma sözü veren Kopenhag merkezli moda markası Ganni, bakterilerden elde edilen bir malzemeden yapılmış, imzası niteliğindeki Bou çantasını geliştiriyor.