Son çocuk yuvasına kavuşana kadar...
Uluslararası Kalkınma ve Çevre Derneği - IDEA Universal ekibi, depremin ilk saatlerinden itibaren sürdürülebilir çözümleri hayata geçirmek için çalışıyor. 6 Şubat’ta Uganda’dan gelerek çalışmalara başlayan IDEA Universal kurucusu Hayri Dağlı “Çadır ve konteyner kentlerde en önemli sorun kullanım suyunun bulunmaması” diyor.
Merve YEDEKÇİ
Derneğin yapısından bahsedebilir misiniz?
Uluslararası Kalkınma ve Çevre Derneği - IDEA Universal, yeryüzünün aşırı yoksulluk ve eşitsizlik sorunlarının yenilikçi, doğa dostu ve bütüncül çözümü için çalışan bağımsız bir sivil toplum kuruluşu. Kalıcı çözüme odaklı 2000’in üzerinde projemizi hayata geçirerek Türkiye, Asya ve Afrika’nın en zorlu coğrafyalarında 500 binden fazla insanın yaşamına dokunduk. Sürdürülebilir su, tarım, enerji ve eğitim odaklı çalışmalarımızda 100 binden fazla destekçimiz ile çok hızlı ve koordineli bir şekilde projelerimizi hayata geçirebiliyoruz. İnovasyon ödülü alan ‘Akıllı Köyler’ projemiz ile 250’den fazla köyde; aşırı yoksulluk, açlık ve susuzluk sorununu bütüncül ve kalıcı bir şekilde çözüme kavuşturduk.
Şu ana kadar deprem bölgesinde hangi çalışmalarda bulundunuz?
Depremin gerçekleştiği gün yola çıktık. 24 saat içerisinde bölgeye ulaştık. İlk iş olarak hemen arama kurtarma ekiplerine desteğe odaklandık ve sahada lojistik sağladık. Arama kurtarma ekipleri için jeneratör ve güvenlik ekipmanları temin ettik. Akabinde bir koordinasyon ve lojistik merkezi oluşturduk. Bu merkeze 4 bin kişinin kullanımı için gıda, su, kıyafet ve hijyen malzemeleri getirdik. İkinci adım olarak da, Afet Destek Hattı’mıza gelen ihbarlara direkt olarak ihtiyaçlarını ulaştırabildiğimiz bir mobil araç dağıtım ağı oluşturduk. Bunların yanı sıra, İskenderun’da oluşturduğumuz konteyner yaşam alanında barınma sorununa çözüm olmaya çalıştık. Su depolarımız, duş ve tuvaletlerimiz insanların temiz su ve hijyen ihtiyacını karşıladı. Güneş panellerimiz ise en kritik saatlerde insanların enerji ihtiyacına bir nebzede olsa destek verdi.
Kullanım suyu büyük bir sorun… Bunu aşmak için neler yaptınız?
Evet, çadır kent ve konteyner kentlerde en önemli sorun kullanım suyunun bulunmamasıydı. Deprem bölgedeki tüm şebeke suyu sisteminde aksaklıklara yol açtı. Özellikle bu tip afetlerden sonra salgın hastalıkların yayılmaması için hijyen, sanitasyon sağlanması çok önemli. Bu yüzden su en kritik ihtiyaçtı. Bunun için ilk etapta 160 bin litrelik kullanım suyu kapasitesi oluşturduk. Bölgede 225 adet su deposu yerleştirdik ve hala yerleştirmeye devam ediyoruz. 7 çadır kente güneş panelleri yerleştirdik. Arama kurtarma çalışmalarına, barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlara erişmenin tek yolunun telefon olduğu afet günlerinde, kurmuş olduğumuz bu paneller sayesinde telefonlar şarj edilebildi ve böylece iletişim aksamamış oldu. Afet Destek Hattımız ve Lojistik Merkezimiz kesintisiz olarak yardıma devam ediyor.
Kurduğunuz çözümler ile çok hızlı bir şekilde çalışma bölgelerinizde ihtiyaç duyulan sistemi oturttuğunuzu görüyoruz. Kriz yönetiminde nasıl bir planlama sergilediğinizi anlatabilir misiniz?
İlk günlerdeki o büyük yıkımdan sonra farklı bölgelere ulaştıkça ihtiyaçların da değiştiğini gördük. Günler ilerledikçe acil ihtiyaçların dinamiği de değişmeye başladı. IDEA Universal olarak bizim hareket planımızı, her zaman anlık ihtiyaçlar şekillendirdi. Bizler de her zaman ona göre çözümler geliştirdik. Bu büyük afette, yardımların planlı bir şekilde yapılması çok önemli. Daha önce yaşadığımız felaketlerde Türkiye’nin dört bir yanından gelen yardımların belirli yerlerde toplandığına ve ilçelere, köylere ulaşmadığına şahit olmuştuk. Bu yüzden Afet Destek Hattı önemli bir ihtiyacı karşılamış oldu ve hattımızı sosyal medya hesaplarımızdan duyurarak ihtiyaç sahiplerine hızla ulaşmayı başardık. 10 gündür aralıksız hizmet eden hattımız günde 300 kişiye yardım ulaştırıyor. Bu hattımızı buradan da duyurmak isterim: 0 546 299 97 23 no’lu hattımızdan Hatay ve İskenderun bölgelerindeki ihtiyaç sahipleri bizlere ulaşıp gıda, su, hijyen malzemeleri ve kıyafet ihtiyaçlarını bildirebilirler. Ekiplerimiz ne gerekiyorsa ihtiyaç sahiplerinin bulundukları yere teslim edecektir.
Gözlemlediğiniz eksikliklerimiz neler?
Hepimizin bildiği gibi 10 ili etkileyen depremler, şehirlerimizi adeta harabeye çevirdi. Hem ulusal hem uluslararası arama kurtarma çalışmaları tamamlandıktan sonra geriye yıkık bir şehir tablosu kaldı. Gidebilenler gitti ama bölgede kalan binlerce vatandaşımız var. Bunun için konteyner kentlerin bir an önce altyapısının da planlanarak hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bölgede hava koşulları da çok sert ve değişken. Salgın hastalıkların önüne geçebilmek için de temiz suya erişimin kesintisiz olarak bir an önce sağlanabilmesi şart. Tüm yardım planlarının en az 3 adım ilerisi düşünülerek, uzun vadeli çözümler yaratacak şekilde tasarlanması gerekiyor. Şehir planlamada da, kentin coğrafi yapısına ve doğa şartlarına uyumlu şekilde akılcı planlamalar yapılması gerektiğini de, bir kez daha çok acı bir şekilde tecrübe etmiş olduk. Şu anda ekibimiz ve gönüllülerimiz sahada çalışmalara devam ediyor. Önümüzdeki günlerde bölgede de su, enerji, sanitasyon gibi temel insani ihtiyaçlar başta olmak üzere eğitim destekleri ile hayatın normalleştirilmesine yönelik uzun hedefli projelerimiz üzerine çalışmaya devam ediyoruz. Anlık ihtiyaçlar için ise bir yandan lojistik merkez çalışmaya devam ediyor. 15 milyon insanımızın etkilendiği bu büyük afetin yaralarını sarmak için önümüzde uzun ve oldukça fedakarlık gerektiren bir yol var. Uluslararası Kalkınma ve Çevre Derneği - IDEA Universal olarak biz, bu yolda beraber çalışmaya, sorumluluk almaya hazırız. Ülkemize söz veriyoruz. Son çocuk yuvasına kavuşana kadar durmayacağız.