Slow Food’un bizdeki adı: Yaveş Gari!
Bodrum’un Gambilya baklası, Gökova’nın susamı, Fethiye’nin kaya inciri… Ege’nin yerel ürünleri Michelin Tavsiye Listesi’nde yer alan, Gault&Millau 2024 Rehberinde ödül kazanan Tuti Bodrum’un genç şefi Hakan Süve’nin mutfağında…
Gila BENMAYOR
Mimar Ersen Gürel tarafından tasarlanmış. iç mekânı Fransız mimar Christian Allart tarafından düzenlenen The Marmara Bodrum 1999 yılında hizmete girmiş olmasına rağmen Bodrum’un gerçek bir klasiği.
Aradan 25 yıl geçmiş olmasına rağmen bir otel hiç değişmeyen dekorasyonuyla ilk günkü tazeliğini nasıl korur?
Fotografçı Sıtkı Kösemen’in balıkçısından pazarcısına ‘Bodrum’un Yüzleri’ serisi, sanatçı Mevlut Akyıldız ‘Osmanlı Beyefendisi’ heykelcik ve tablolarına her seferinde büyük bir özlemle kavuşurum.
The Marmara Bodrum’a bu kez ziyaretin sebebi otelin lokantası Tuti Bodrum’un yeni tadım mönüsü.
Michelin Tavsiye Listesi’nde yer alan, Gault&Millau 2024 Rehberinde ödül kazanan Tuti Bodrum’un genç şefi Hakan Süve Tuti Bodrum’un 3 yıldan beri executive şefi…
17 yaşından beri mutfakta çalışan, 11 yıl önce The Marmara Bodrum’da komi olarak işe başlayan Hakan Süve, o günleri şöyle anlatıyor: “Mutfaktaki geçmişime rağmen komi olarak başlamaktan hiç gocunmadım. Çünkü Bodrum’da ve bu otelde artık ne yapmak istediğimi biliyordum. Mönüye bir kimlik kazandırmak…”
Mönüyü hazırlarken anılarıma gittim
Bize hazırladığı tadım mönüsünde Ege ve Akdeniz’in yerel ürünleriyle müthiş lezzetlere imza atmış.
Fethiye’nin Kaya inciri ile hazırladığı Pancarlı Tart, kurutulmuş Dalyan kefal yumurtasıyla taçlandırdığı Ahtapot Dilimleri, arapsaçı çorbasının üzerine yerleştirdiği Ortakent Dil Balığı, pane Çıntar mantarı, ebe gümeci ve turp otlu kalamar dolması, ısırgan otlu erişte bu lezzetlerden birkaçı.
Fıstıklı irmik helvasıyla tatlı olarak sunduğu fıstıklı ceviz sürtmesi Muğla’daki çocukluğundan kalan bir tat. “
Michelin Guide, “Geleneksel tariflere, yöresel ürünlerden yola çıkılarak büyük bir
maharetle yeni yorum getirilmiş,” diyerek tavsiye ediyor Tuti’yi… Executive Şefi Hakan Süve, ‘Ege ve Akdeniz’in sofrası” olarak tasvir ettiği menü için ilhamını, “ürünü ve üreticisiyle bu bölgenin her bir değerinden aldığını” ifade ediyor.
Her mevsim değişimi ile menüsünde değişikliklere giden Süve için bu sezonda öne
çıkan tabaklar arasında ise Bodrum Gambilya baklası ile ebegümeci ve turp otlu kalamar dolması, Gökova susamı ve kişnişli kese yoğurdu ile börek beğendi gibi lezzetler var…
Bize hazırladığı tadım mönüsünde Ege ve Akdeniz’in yerel ürünleriyle müthiş lezzetlere imza atmış.
Fethiye’nin Kaya inciri ile hazırladığı pancarlı tart, kurutulmuş Dalyan kefal yumurtasıyla taçlandırdığı ahtapot dilimleri, arapsaçı çorbasının üzerine yerleştirdiği Ortakent dil balığı bu lezzetlerden birkaçı.
Tatlı olarak sunduğu ceviz sürtmesi Muğla’daki çocukluğundan kalan bir tat.
“Mönüyü yaparken anılarıma gittim” diyor.
Sohbetimizde “Bugün 160’tan fazla ülkede milyonlarca destekçi ve gönüllüden oluşan Slow Food ağına mensubuz. Hareketin buradaki adı ‘Bodrum Yaveş Gari’. Yerel üretimi, küçük ölçekli yetiştiriciyi, sürdürülebilirliği destekliyoruz” diye anlatıyor.
Zaten Slow Food’un manifestosu lokantanın girişinde hem Türkçe hem İngilizce asılı duruyor.
Şef Süve, alanda üreticilerle birlikte ürünü geliştirmeye yönelik çalışmalar yapıyor.
Örneğin otelin zeytinyağını birlikte ziyaret ettiğimiz Bekiroğlu Çiftliği’nden tedarik ediyor.
Ancak ürünün dilediği kaliteye ulaşması için üreticiyle birlikte hayli çalışmış.
Sanıyorum Şef Hakan Süve adını önümüzdeki günlerde daha sık duyacağız.