Sınırları zorlayan meydan okumalar

Başrolde Nicole Kidman ve Harris Dickinson’ın olduğu yılın en kışkırtıcı filmi Babygirl sinemada… Yapım kafa karışıklığı, aşağılanma, utanç ve öfkeyi perdeye kusursuz yansıtıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Sınırları zorlayan meydan okumalar

Canan Demiray

"Hepimiz, yasaklı fantezilerle dolu bir kara kutu taşırız. Babygirl kişiliklerimizi şekillendiren zıt güçlere ışık tutmayı amaçlıyor. Yasak doğasına rağmen, bu keşif süreci hem özgürleştirici hem de iyileştirici bir etkiye sahip." Bu cümleler, yılın en kışkırıtıcı filmlerinden Babygirl’ün yönetmeni Halina Reijn’e ait. Bodies, Bodies, Bodies’in yönetmeni Reijn, bu filmiyle erotik gerilim türüne yeni bir soluk getiriyor ve izleyiciyi alışılmışın dışında, cesur bir yolculuğa çıkarıyor.

Nicole Kidman ve Harris Dickinson’ın başrolünü üstlendiği yapım, kendinden çok daha genç stajyeri ile ateşli bir ilişki yaşamaya başlayınca kariyerini ve ailesini tehlikeye atan bir CEO'nun hikayesini konu ediyor. Filmin alameti farikalarının başında Samuel ve Romy’nin arasında yaş farkına rağmen olan perdeye yansıyan kimyaları... Nicole Kidman’ın yıllar içinde oyunculuk konusunda farklı ve cesur perfomanslarını izledik, Eyes Wide Shut, The Killing of a Sacred Deer bunlardan ilk akla gelenleri. Babygirl’de bunlara bir yenisi katıyor. 

Konuya dönecek olursak: Romy Mathis, dışarıdan bakıldığında her şeye sahip bir kadın. Kendisi Tensile adlı robotik otomasyon şirketinin saygı duyulan karizmatik CEO’su. New York’ta şık bir bir dairede off-Broadway’de tiyatro yönetmeni olan eşi ve iki ergen kızıyla düzenli bir hayatı, ailece tatillerini geçirdikleri rüya gibi bir kır evi var. İşlevsellik üstüne kurulu düzeni kusursuz görünüyor.

Ancak kimse kimsenin zihninden geçeni, kapalı kapılar ardında olanları elbette bilemez. Romy’nin hayatı dışarıdan göründüğü kadar kusursuz değil; içinde, tatminsizlik ve dile getiremediği arzularla boğuşuyor.

Değişen güç dinamikleri

Romy’nin hayatında değişim şirketinde yeni staja başlayan Samuel’le tanışmasıyla başlıyor. Romy’nin yarı yaşındaki genç adama çekiminin nedeni, küstah denebilecek kadar açık sözlü olmasından belki de. Yeni patronuna: “Sana ne yapman gerektiğinin söylenmesini sevdiğini düşünüyorum” diyen şuursuz bir stajyer gerçek hayatta çoktan kovulmuştu diyebiliriz öyle değil mi? Romy’nin buna karşı çıkamamasıyla, Samuel yeni adımlar atıyor, erotik gerilim tırmanıyor. İlişkinin yasak doğası onu bu kadar çekici kılan şeylerden biri elbette. 

Filmin sosyal medyada herhalde en çok paylaşılan sahnelerinden biri, şirket etkinliğinde patronunun oturduğu masaya Samuel’in bir bardak süt göndermesi ve Romy’nin lıkır lıkır söz dinleyip içmesi. Bu meydan okumaların sonucunda işlerin sarpa saracağını söylememe gerek var mı? Aralarında karşılıklı rızaya dayalı bir iktidar ilişkisi, güç dinamiklerinin tamamen yer değiştirdiği bir gerilim başlıyor. Geri kalanını ve elbette yine viral olan George Michael’in efsane Father Figure parçası eşliğinde dans eden Samuel’i beyaz perdede izlemeniz gerek. Bu parçanın seçimi de elbette tesadüfi değil.  

Kidman, kafa karışıklığı, aşağılanma, çok hayatı boyunca yapmak istediği şeyleri yapmaktan hissettiği rahatsızlık, utanç ve öfkeyi perdeye kusursuz yansıtıyor. Genç oyuncu Harris Dickinson’ı Triangle of Sadness’ten hatırlayabilirsiniz, o da samimi oyunculuğu ile Kidman’a oldukça iyi bir partner. Sevecen eş Jacob’u Antonio Banderas canlandırırken, Sophie Wilde ise Romy’nin asistanı Esme rolünde karşımıza çıkıyor. 

 

 

HAFTA