Şiddet adalet getirir mi?

Paris sokakları yeniden yanıyor. Polis tarafından öldürülen Nahel M.’nin akrabaları; Fransa genelinde binlerce kişinin tutuklandığı, dükkanların yağmalandığı ve yüzlerce aracın ateşe verildiği ayaklanmanın Nahel’in anısını onurlandırmadığını söylerken, “Şiddet, kaybettiğimiz çocuk için adalet getirmeyecek” diyor. Peki, sokaklardaki isyanın ve ülkede artan polis şiddetinin ardındaki gerçekler ne?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Şiddet adalet getirir mi?

DİDEM ERYAR ÜNLÜ

Fransa’da bir gencin polis kurşunuyla ölmesiyle başlayan protestolar, ülkenin birçok kentine yayılmaya devam ediyor. Protestoların başladığı 27 Haziran’dan bu yana göstericiler özellikle geceleri Paris dahil birçok kentte protesto düzenliyor. Yaşanan yağmalar ise, çatışmalara neden oluyor. Fransız polisi 27 Haziran’da Nanterre’de, içinde 3 kişi bulunan bir araca ateş açmış, 17 yaşındaki Nael M. adlı sürücüyü öldürmüştü. Genci öldüren polis açığa alındı ve tutuklu olarak yargılanmasına karar verildi. Fransa İçişleri Bakanlığının açıkladığı verilere göre, ülke genelinde devam eden protestolarda 700’ün üzerinde gözaltı gerçekleşti ve 45’in üzerinde polis ve jandarma yaralandı.

Nahel M.’nin bir akrabası ise, Fransa genelinde binlerce kişinin tutuklandığı, dükkanların yağmalandığı ve yüzlerce aracın ateşe verildiği ayaklanmanın Nahel’in anısını onurlandırmadığını söylerken, “Biz asla nefret ya da isyan çağrısında bulunmadık. Şiddet, kaybettiğimiz çocuk için adalet getirmeyecek. Her şeyin sakinleşmesini istiyoruz. Sosyal medya, ayaklanmalar, her şeyin sakinleşmesi gerekiyor. Tüm bunlar olurken, birlikte beş dakika oturup onun nasıl öldüğünü düşünecek zamanımız olmadı” diyor.

Geçen Pazar günü açıklama yapan Nahel’in büyükannesi de, şiddete son verilmesi çağrısında bulunmuş ve isyancıları Nahel’in ölümünü bahane olarak kullanmakla suçlamıştı. Nahel’in akrabalarının tek bir talebi var. O da, “Genç bir kişinin trafikte durmayı reddetmesi halinde polisin ölümcül güç kullanmasına izin veren yasanın gözden geçirilmesi.”

ATEŞ ETMENİN YASAL DAYANAĞI NEDİR?

Fransız ceza kanunu, ülkedeki artan şiddet olayları nedeniyle, 2017 yılında ateşli silahların daha geniş bir şekilde kullanılmasına izin verecek şekilde değiştirildi. Trafikteki sürücünün durmayı reddetmesinin bir risk oluşturup oluşturmadığının belirlenmesi, büyük ölçüde polis memurlarının inisiyatifine bırakılıyor. Yasaya göre Fransız polisi, 2017 yılında yapılan bu yasa değişikliğinin ardından beş durumda ateş edebilir. Bu durumlar arasında bir aracın sürücüsü ya da içindekilerin dur emrine uymaması ve polis memurunun ya da diğer insanların hayatı veya fiziksel güvenliği için risk oluşturduğunun düşünülmesi yer alıyor. Fransa’nın insan hakları ombudsmanı Salı günü Nahel M’nin öldürülmesiyle ilgili bir soruşturma başlattı; bu soruşturma geçen yılın başından bu yana açılan altıncı soruşturma oldu.

POLİSİN SİLAH KULLANIMINI NEDEN YAYGINLAŞTIRDI?

2016 yılında Paris’in dışındaki bir bölgede, bir grup gencin devriye arabasına molotofkokteyli atması sonucunda bir polis memuru komaya girmişti. Bu olayın ardından, polis sendikaları protesto gösterileri düzenleyerek hükümetten güçlü bir tepki vermesini talep etti. Bunun üzerine dönemin İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve, polisin ateşli silah kullanımına ilişkin yasayı değiştirme sözü verdi ve Mart 2017’de ceza kanununun 435-1. Maddesi kabul edildi.

ATEŞLİ SİLAHLAR YASASINI ELEŞTİRENLER NE DİYOR?

Kara olayı hatırlayalım: Geçtiğimiz Salı günü polis, Nahel M. isimli Cezayir asıllı 17 yaşındaki bir genci trafik çevirmesinden kaçarken vurarak öldürdü. Nanterre savcısına göre Nahel, aracın çeşitli trafik ihlalleri yaptığını ve yayaları tehlikeye attığını söyleyen iki polisin emirlerine uymayarak, kullandığı arabayı durdurmayı reddetmesi üzerine vuruldu. Perşembe günü Laurent-Franck Lienard müvekkilinin silahını ‘yasalara tamamen uygun olarak’ ateşlediğini söyledi. Lienard, “Polis, yasal çerçevenin dışında hareket etmedi” dedi.

Geçen yıl yapılan bir araştırma, yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana polisin hareket halindeki araç sürücülerine açtığı ölümcül ateşin beş kat arttığını ortaya koyuyor. 2022 yılında polis tarafından öldürülen 39 kişiden 13’ü emirlere uymadıkları gerekçesiyle vurulan sürücülerdi. Bu kişiler arasında, sürücünün polisin dur emrine uymaması üzerine araçta yolcu iken polis tarafından vurularak öldürülen Rayana adlı genç bir kadın da bulunuyor.

Eleştirmenler bu tür olaylardaki artışın, sürücünün emre uymamasının bir risk oluşturup oluşturmadığına karar verme yetkisini polis memurlarına bıraktığı için çok muğlak olduğunu söyledikleri 435-1 sayılı maddenin doğrudan bir sonucu olduğunu savunuyor. Fransız Sivil Toplum Kuruluşu “İnsan Hakları Ligi” Başkanı Henri Leclerc, yasanın memurlara ateş etmeleri için “yasal koruma” sağladığını söylüyor. Aşırı solcu politikacı Jean-Luc Mélenchon ise yasayı “öldürme hakkı yasası” olarak kınıyor.

HÜKÜMET VE POLİS BU YASAYI NASIL SAVUNUYOR?

İçişleri Bakanı Gerald Darmanin ateşli silahlar yasasına yönelik eleştirileri reddediyor ve 2017’den bu yana polis tarafından daha az insanın öldürüldüğünü ifade ediyor. Ancak araştırmacı medya kuruluşu Basta tarafından yapılan bir araştırma buna itiraz ederek 2017’de 27 kişi polis tarafından öldürülürken bu sayının 2020’de 40’a, 2021’de ise 52’ye yükseldiğini iddia ediyor. Eski içişleri bakanı Le Monde’a verdiği demeçte, polisin profesyonellik ya da eğitim eksikliği nedeniyle mevzuatın suçlanmaması gerektiğine dikkat çekiyor.

 

HAFTA