Sahi sanat kimin içindi?
Çoğu zaman sayılar pek çok şey anlatır bize. Bazen sayfalarca yazmaya ya da saatlerce konuşmaya bedeldir rakamlar. Bu hafta da sayıların dili ile konuştuk. Bakalım sayılar neler söylüyor?
Sayıların Dili – Gülseren Üst POLAT
Bildiğiniz üzere sanat, ekonominin de ilgi alanları arasında yer alıyor. Son yıllarda daha sık duysak da aslında 1970’li yıllardan beri pazar araştırmalarına konu olan sanat ve ekonomi ilişkisinin kökleri çok daha eskiye dayanıyor aslında. İşin tarihini bir yana bırakırsak, Arts Economics’in kurucusu kültürel ekonomist Dr. Clare McAndrew tarafından yazılan Art Market 2023, sanatın ülkeler için ekonomik anlamda ne denli önemli bir potansiyel taşıdığını bir kez daha gösterdi. Her ne kadar 2021’e göre rakamlar düşüş göstermiş olsa da… Art Market 2023 diyor ki: Küresel sanat satışları, 2022’de yıllık %3’lük bir artışla tahmini 67,8 milyar dolara ulaşarak yukarı yönlü bir seyir izlemeye devam etti. ABD, değer bazında satış payını bir önceki yıla göre %2 artırarak %45 ile küresel sanat pazarındaki lider konumunu sürdürdü. Birleşik Krallık, satışların %18’iyle Çin’i geride bırakarak ikinci sıraya yükselirken, Çin'in payı %17’ye geriledi. Güzel sanatlar müzayede pazarında, fiyatı 10 milyon doların üzerinde olan eserlerin satışları ise %12 arttı. Bir de 2023 için beklentilere bakalım. Bayilerin %4’ü satışlarda iyileşme beklerken, %10’u önemli bir iyileşme öngörüyor. Yüzde 60 ise çevrimiçi satışların artmasını bekliyor. ‘Sanat sanat için mi yoksa toplum için mi’ tartışmaları bir yana dursun, sanatın yarattığı ekonomi, ülkeler için de sanatın ne denli önemli olduğunu gösteriyor aslında.
11 BİN 500
SENARİSTLERE GREV ÇAĞRISI
Bizler patlamış mısırımızı hazırlayıp platformlardan dizi seçerken Amerikan Senaristler Birliği (WGA), geçen günlerde 11 bin 500 üyesine işi bırakma çağrısı yaptı. Stüdyo şirketleri ile yapılan ücret görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından gelen bu grev çağrısı kimi ne şekilde etkileyecek henüz bilinmiyor. Fakat en son 2007’de 100 gün süren grev Kaliforniya ekonomisine yaklaşık 2,1 milyar dolara mal olmuştu. Bir rakam daha verelim. WGA istatistiklerine göre, TV dizi yazarlarının yarısı asgari maaş seviyelerinde çalışırken daha yüksek yazar/yapımcı seviyesindeki medyan ücret ise son 10 yılda %4 düşüş göstermiş. Ne diyelim; haksız kâr dağılımı ve ücretler politikası maalesef her sektörde ve her coğrafyada hakim.
YÜZDE 42
KADIN TEMSİLİ DAHA DÜŞÜK
Global ölçekte cinsiyet eşitliğine sözde bağlılığa devam edilmesine rağmen, kadın sanatçıların temsili, erkek meslektaşlarına göre ısrarla daha düşük olmaya devam ediyor. Güncel bir rapora göre, galerilerin temsil ettiği kadın sanatçıların oranı 2021’de %37’den %39’a yükseldi. Son iki yılda ise %42’ye çıktı. Fakat bu oran 2019’da %44 seviyesindeydi. Yani hala 2019 seviyesine gelemedi. Ayrıca rapor, sadece temsilde değil fiyat paritesinin gelişmesinin de kadın sanatçılarda daha yavaş olduğunu söylüyor.
59 BİN
TAHMİN DEYİP GEÇMEYİN
Allianz Trade Küresel İflas Raporu’nu yayınlandı. Korkutucu olsa da rapora göre, dünya çapında iflaslar 2023 yılında yüzde 21, 2024 yılında ise yüzde 4 artacak. Avrupa’da, iflasların 2023 yılında Fransa’da yıllık yüzde 41 artarak 59.000’e, İngiltere'de yüzde 16 artarak 28.500’e, Almanya’da yüzde 22 artışla 17 bin 800’e ve İtalya'da ise yüzde 24’lük artışla 8.900'e ulaşması bekleniyor. ABD’de ise iflaslarda yüzde 49’luk bir artışın olacağı tahmin ediliyor. Rapora göre, iflasların büyük çoğunluğunu küçük ve orta ölçekli işletmeler oluştursa da eğilim yavaş yavaş büyük firmalara da yayılmaya başlıyor. Asıl korkutucu olan da bu durumun bir domino etkisi riski yaratıyor olması…
YÜZDE 62
EŞİTLİK NEREDE?
NG Araştırma kadın-erkek eşitliği ile ilgili bir araştırmaya imza attı. Katılımcıların %67’si, kadınların ise %81’i kadın-erkek eşitliğinin henüz sağlanmadığını düşünüyor. Ayrıca katılımcıların %28’i erkeklerin her zaman ayrıcalıklı olduğuna inanıyor. Ankete katılanların %50’si iş hayatında daha fazla kadının yer alması gerektiğini düşünürken, %26’sı ise tüm kadınların çalışması gerektiğini savunuyor. Yüzde 62’lik oran, iş hayatı dışında evdeki sorumlulukların çoğunun yine kadın tarafından üstlenilmesini kadınların yaşadığı en büyük zorluk olarak nitelendiriyor. Yüzde 62 yanılıyor olamaz değil mi?