Sağlıklı yaşam akımı ‘veganizm’i yükseltiyor
Türkiye’de 2020 yılında 83 bin olan kendini vegan olarak tanımlayanların sayısı bugün 620 bin kişiye ulaştı. Peki, 3 yılda neredeyse 7.5 katlık artışa işaret eden bu yükselme trendinin altında yatan temel etkenler ne?
Şebnem TURHAN
Sia Insight Türkiye Beslenme Anketi, Türkiye’de vegan ya da vejetaryen beslenen kişi sayısının 2020’ye göre iki kattan fazla arttığını ve 1.2 milyon kişiden 2.7 milyon kişiye yükseldiğini ortaya koydu. Kendini vegan olarak tanımlayanların sayısı da 83 binden 620 bin kişiye yükseldi. İlki 2020 yılında gerçekleştirilen araştırmada o dönem vegan olmayı düşünebileceğini söyleyenlerin oranı yüzde 4 iken bugün bu oran yüzde 8’e çıktı. Araştırma oldukça umut verici bir tabloyu gösteriyor.
Sia Insight’ın 2020 yılındaki Beslenme Alışkanlıkları ve Veganizmi Anlama Araştırması’nın devamı olan ve Türkiye nüfusunu temsil eden 1.200 kişiyle görüşülerek gerçekleştirilen Türkiye Beslenme Anketi araştırmasına göre pandemi, beslenme alışkanlıklarında büyük değişimler yarattı. Sağlıklı beslenme arayışı ve ardından gelen yıllarda yaşanan ekonomik sıkıntılar insanların tüketim alışkanlıklarını da etkiledi. Türkiye Beslenme Alışkanlıkları araştırmasına göre toplumun dörtte biri artık daha az kırmızı et tüketiyor ki bunun en büyük nedeni olarak da (yüzde 54) ekonomik koşullarının yetersizliği gösteriliyor. Bu yüzde 54, aynı zamanda kırmızı etin yanı sıra balık, tavuk ve süt ürünlerinden de uzak duruyor. Sebze tüketim oranları ise artış gösteriyor. Yine, araştırmaya göre toplumun yüzde 42'si daha çok sebze tükettiğini belirtirken bu oran 15-24 yaş aralığında yüzde 48’e ulaşıyor.
BESLENME PRATİKLERİNDE EKONOMİK NEDENLER DE ETKİLİ
Vegan ve vejetaryen beslenen sayısında ise oldukça dikkat çekici bir artış yaşandı. Toplumun yüzde 92'si hepçil beslenirken vegan ya da vejetaryen beslenenlerin oranı yüzde 8'e çıktı. Bu oran 2020 yılındaki araştırmada yüzde 4 seviyesindeydi. 2020 yılında Türkiye’de 1.2 milyon olan vegan ya da vejetaryen beslenenlerin sayısı 2.7 milyon kişiye ulaştı. Bu rakamın halen daha dünyada yüzde 13,1 olan oranın altında kaldığını da belirtelim. Türkiye'de kendini vegan olarak tanımlayanların oranı ise yüzde 1,8 ve bu da yaklaşık olarak 620 bin kişiye denk geliyor. 2020 yılındaki araştırmada kendini vegan olarak tanımlayanların sayısı ise sadece 83 bin kişiydi.
Araştırmada en çok dikkat çeken sonuç 2020’ye göre vegan ya da vejetaryen beslenen kişi oranındaki hızlı artış. Bu sonuçlara damgasını vuran iki temel etken var: Birincisi COVID öncesinde güçlenmeye başlayan ve COVID döneminde büyük bir dalgaya dönüşen sağlıklı yaşam akımı, diğeri de gittikçe daha fazla insan üzerinde etkili olan ekonomik kriz. 2020’ye kıyasla beslenme pratiklerinde ekonomik nedenler artık çok daha önemli rol oynuyor. 2023’de her 10 tüketiciden yaklaşık 3’ü beslenme biçiminin ekonomik nedenlerden etkilendiğini belirtiyor.
SANILANIN AKSİNE HEPÇİLLERE DAHA YAKIN!
Araştırma 'Peki yarın' diyerek hepçillere ve vejetaryenlere vegan olmayı düşünüp düşünmediklerini de sordu. Hepçil beslenenlerin yüzde 8'i vegan olmayı düşünebileceğini belirtirken 2020 yılındaki araştırmada bu yüzde 6,8 seviyesindeydi. Vejetaryenler arasında ise bu soruya olumlu yanıt verenlerin oranı yüzde 13 seviyesinde. Ancak hepçiller ile vejetaryenler oldukça ilginç bir konuda ayrılıyor. ‘Veganlık bana hiç hitap etmiyor’ diyen hepçillerin oranı yüzde 39 iken vejetaryenlerde bu oran yüzde 76'ya fırlıyor.
Araştırmayı gerçekleştiren uzman Çiçekten Yeşilkaya sonuçları üç yıl önce ile kıyaslarken, COVID etkisi ile insanların sağlığa daha fazla odaklandığına, yaşam tarzları ve dünya düzeninin sorgulandığına ve tüm bunların beslenme ile ilişkileri çok etkilediğine dikkat çekiyor. Yeşilkaya, “Özellikle gençler nezdinde kişisel sağlık boyutunun ötesinde dünya için sürdürülebilirlik ve canlılarla kurulan hayat dengesi gibi konuların gündeme daha fazla geldiği görülüyor. Tüm bunlar beslenmede bilincin artmasına, daha önce sağlıklı gıda önermesinin ana bileşeni olan hayvansal gıdanın risklerinin algılanmasına, üretim ve tedarik süreçlerinin sorgulanmasına da neden oluyor” diyor.
1.3 MİLYON KİŞİ ETİ HAYATINDAN ÇIKARDI
Türkiye’de insanların yüzde 92’si kendini hepçil olarak tanımlasa da nüfusun yüzde 20’sinin önceki yıllara göre beslenme şeklini değiştirdiğini belirten Yeşilkaya şöyle konuştu: “Sağlıklı yaşam motivasyonu ile beslenme rutinlerinde değişime gidenlerde aralıklı oruç en yaygın uygulama olarak gözükürken, hemen arkasında ete mesafe koyma ve zaman içinde de beslenme alışkanlıklarından çıkarma (ya da buna ilişkin niyet gösterme) geliyor. Bu bağlamda son üç yılda 1.3 milyon kişi eti hayatından çıkarmış durumda. Yüzde 35, ekonomik nedenlerin beslenme biçimini değiştirmede ana etken olduğunu belirtiyor ve üç yıl öncesine göre bu oranda 6 puanlık artış var.”
Yeşilkaya gelecekten de umutlu, “15-24 yaş arası gençler arasında vegan ve vejetaryen beslenme oranının toplumun geneline göre daha yüksek olmasını (önemli bir nedeninin ekonomik imkansızlıklar olduğunu gözden kaçırmadan), gelecekte bu beslenme akımlarının toplumda daha da yaygınlaşacağının bir işareti olarak da görebiliriz” diye konuştu.
Hepçil beslenenlerin yüzde 8’i vegan olmayı düşünebileceğini belirtirken, vejetaryenler arasında ise bu soruya olumlu yanıt verenlerin oranı yüzde 13 seviyesinde. Ancak hepçiller ile vejetaryenler oldukça ilginç bir konuda ayrılıyor. ‘Veganlık bana hiç hitap etmiyor’ diyen hepçillerin oranı yüzde 39 iken vejetaryenlerde bu oran yüzde 76…