Royal Albert Hall’da ünlülerden depremzedelere yardım eli

Gila Benmayor

Londra’daki 152 yıllık Royal Albert Hall sadece İngiltere’nin değil dünyanın en iyi bilinen, en prestijli çok amaçlı konser salonlarından biri.

19. yüzyılda İngiltere’de pek popüler olan İtalyan mimarisi tarzında inşa edilen Albert Hall’un cam ve demir kubbesi Manchester’da ayrıca yapılarak binaya yerleştirilmiş.

2.Dünya Savaşı’nda Londra’yı bombalayan Alman pilotlar bu etkileyici binaya göre yönlerini belirledikleri için Royal Albert Hall savaşı az hasarla atlatmış.

120 yılı aşkın bir süreden beri klasik müzik festivali BBC Proms’u ağırlayan Royal Albert Hall’da ilk kez 9 yıl önce Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın festivale katılması nedeniyle konser dinlemiştim.

Bu ay Londra’yı ziyaret edince son dakika aldığım biletle Türkiye ve Suriye’deki depremzedeler için düzenlenen etkinlik nedeniyle bir kez daha kendimi Royal Albert Hall’da buldum.

Yerim en arka sırada, başım neredeyse meşhur cam kubbeye değecek gibi olmasına rağmen mükemmel akustik sayesinde, Halit Ergenç ile İngiliz show dünyasının ünlülerinden Nijerya asıllı Jumoke Fashola’nın sunuculuğundaki etkinliğin tek saniyesini kaçırmadım.

Son dönemlerde yaşamını İstanbul ile Londra arasında geçiren Halit Ergenç’in sahnede ne kadar rahat olduğunu biliyoruz.

Albert Hall’daki gecede akıcı İngilizcesiyle yine öyleydi. Etkinliğe kimlerin katıldığına, ne dinlediğimize geçmeden önce organizasyonun öncülüğünü yapan ‘Sounds of Solidarity’ (Dayanışmanın Sesleri) inisiyatifine değineyim.

İnisiyatif Londra’da yaşayan, kültür ve sanat alanlarında faaliyet gösteren bir grup Türkiyeli tarafından hemen deprem sonrası kurulmuş.

IKSV’DEN LONDRA’YA TRANSFER

20 yıldan beri Londra’da çalışan tiyatrocu ve dizi oyuncusu Philip Arditti inisiyatifte yer alan bir isim.

“Kimi uzun yıllardır Londra’da yaşayan, kimi ise yeni taşınmış olan gönüllü ekibin amacı deprem bölgesindeki ihtiyaçlara yönelik farkındalığı artırmak, bunların karşılanması için fon yaratarak güvenilir vakıflara aktarmak” diye konuşuyor.

Nitekim Royal Albert Hall’da gerçekleştirilen etkinliğin bilet satışı ve gecede düzenlenen yardım kampanyasından elde edilen geliri ‘Türkiye Mozaik’ ve ‘War Child’ vakıflarına aktarılmış.

İki vakıf arasında eşit dağıtılan gelir, Türkiye Mozaik vasıtasıyla Kahramanmaraş depremzedelerini destekleyen STK’lara, War Child aracılığıyla ise Suriye’de faaliyet gösteren SKT’lara gidecek.

Peki ‘Sounds of Solidarity’ inisiyatifinde Philip Arditti ve çalışmalarını Cardiff’te sürdüren oyuncu ve insan hakları aktivisti Memet Ali Alabora yanı sıra kimler var?

Çoğu IKSV kökenli (İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı).

Bengi Ünsal, Salon IKSV’den Londra’da Southbank Center’a Güncel Müzik direktörlüğüne oradan da Çağdaş Sanatlar Enstitüsü’ne transfer olmuş.

76 yıllık kurumun tarihindeki ikinci kadın direktörü.

Pelin Opcin İstanbul Caz Festival Direktörlüğü’nden Londra Caz Festivali’ne transfer olan başka bir isim.

Battersea Sanat Merkezi’nde prodüksiyonun başında olan Umut Kurç da öyle.

‘Sounds of Solidarity’ inisiyafinde yer alan diğer isimler şöyle:

Banu Atça, Banu Akyol, şarkıcı-oyuncu Dila Vardar, Arcola Tiyatrosu’ndan Leyla Nazlı, Mehmet Ergen, bağımsız küratör Pelin Başaran, Mustafa Gündoğdu, film yapımcısı ve yazar Tan Morgül ve British Council’ın Sanat ve Yaratıcı Ekonomi danışmanları arasına katılan Harrison/Parrott Menajerlik şirketi direktörü Rafi Gökay Wol. 

SAHNEDE OSCAR ÖDÜLLÜ OYUNCU VAR

Royal Albert Hall’a dönersem, 5 bin kişilik salon tamamıyla dolduğu gibi düzenlenen etkinliği sahne önünde ayakta izleyenler vardı.

Philip Arditti’nin “depremzedelere yardım konserini duyar duymaz seve seve katıldılar” dediği müzisyenler arasında İrlandalı Hozier, Marcus Mumford, James Bay, Dermot Kennedy, Anna Calvi, Nilüfer Yanya gibi isimleri sayabilirim.

İngiltere’nin sevilen sanatçıları oldukları tezahürat ve tempo tutmalardan anında belli oldu.

Kadim Anadolu ezgilerini, kanun, bağlama, kopuz, kaval eşliğinde Türkçe, Kürtçe, Ermenice söyleyen ‘The Solidarity Ensemble’ tek kelimeyle müthişti.

Etkinliğin şiir ve edebiyat okumalarına gelince, Oscar ödüllü İngiliz oyuncu Olivia Colman’dan Nazım Hikmet’in Yaşamaya Dair şiirini İngilizce olarak dinledik.

Meğer 10 yıl önce Londra’da National Theatre’da aynı sahneyi paylaştığı Philip Arditti’nin hatırını kırmamış.

Bejan Matur ve Suriyeli şair Maram Al Masri’nın İngiliz oyuncu Gugu Mbatha-Raw tarafindan okunan şiirlerinin, Sema Kaygusuz ile Ece Temelkuran okumalarının depremzedelerle dayanışma gecesine ayrı bir değer kattığını ilave edebilirim.

Bu arada beş yıllık geçmişi olan Londra merkezli Türkiye Mozaik Vakfı’nın kurucularından Nilüfer Atalay’ın verdiği bilgiye göre, vakfın 17 bin destekçi sayesinde deprem için topladığı bağış 3 milyon poundu geçmiş.