Rolls-Royce’un yeni sanat eseri: Ghost Amber Roads

Özelin de özellerini üretmekle görevli Rolls-Royce Bespoke Collective’ten ‘kuzeyin altını kehribar’dan esinlenilmiş, sadece bir düzine olacak, Ghost Amber Roads…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Rolls-Royce’un yeni sanat eseri: Ghost Amber Roads

Okan Altan

Spirit of Ecstasy maskotunu 112 yıldır taşıyan 118 yaşındaki Rolls- Royce, BMW Grubu’nun çatısı altında Goodwood üretim merkezine de tam 20 yıl önce taşınmıştı.

Adeta bir coachbuilder gibi tümüyle müşterilerin taleplerine ve zevklerine göre tekerler üzerinde mekanik sanat eserleri ortaya çıkaran Rolls-Royce, Alman iş disiplini ve İngiliz otomotiv ustalığını birleştirmeye ve otomotiv piramidinin lüks zirvesine yakışacak otomobiller üretmeye devam ediyor.

Son yıllarda dünyanın yeni nesil ultra zenginlerinin ‘kimsede olmayan’ özel serilere olan ilgisi sayesinde fantezi sınırlarını zorlayan asırlık İngiliz marka, sadece 12 adet hazırlanacak Amber Roads ‘bespoke’ koleksiyonunu Ghost gövdesinde gösterdi…

Baltık Denizi’ni Akdeniz’e bağlayan tarihi ticaret rotalarının ismi olan Amber Roads, ‘kuzeyin altını’ olarak bilinen kehribardan esinlenilmiş, ilginç olduğu kadar fazlasıyla zarif detaylarla, belki de olabilecek en güzel Ghost serisinin adı olmuş.

Tümüyle elde üretilen bu özel koleksiyon otomobilini Letonya’da Riga’dan fırtınalar sonrasında kıyı şeridinde karaya vuran kehribar parçalarıyla ünlü Kaltene kasabasına giderek inceledik.

Rolls-Royce’un Goodwood atölyelerinde bile Bespoke Collective tasarımlarının ayrıca çok daha incelikle ve çok daha uzun sürede hazırlandığını biliyoruz. Asil İngiliz markanın en özgün çalışmalardan biri olarak gösterilen Ghost Amber Roads, tarih boyunca değerli bir taş olarak değerlendirilen fosilleşmiş ağaç reçinesi kehribarın 3.500 yıldır bilinen Avrupa’nın en eski yollarında ticareti yapıldığını hatırlatan ayrıntılarla süslenmiş.

Ghost Amber Roads için tasarımcılar, mühendisler ve zanaatkârlardan oluşan Rolls-Royce’un ‘terzi işi’ departmanında, bu çok değerli doğal malzemenin renklerinden, dokularından ve yaratacağı ruh halinden ilham alınarak, dışta kehribarın sıcak, parlak karakterini yakalayan iki yeni ısmarlama lirik bakır ve iki tonlu kaplamada bronz üzeri Cornish beyazı dış renkler geliştirilmiş.

İç mekan, Armagnac ve Mandarin dikiş vurgularıyla Dark Spice veya Seashell ile tamamlanırken, terse açılan kapıların eşiğinde hafif kehribar aydınlatmalı plakalar görülüyor… Ekstra dokunsal bir boyut eklenmek üzere merkezdeki döner kadrana da bir parça parlatılmış kehribar yerleştirilmiş.

Beyaz ve kehribar rengi fiber optik yıldızlar ile Kuzey ve Güney Avrupa’yı birbirine bağlayan tarihi ticaret yolları, Rolls- Royce’un adeta bir imzası olan Starlight Headliner yıldızlı tavanında gösterilmiş. Bu parlayan tavan döşemesinin tümüyle el işçiliğiyle en az 18 saatte tamamlandığını da hatırlatalım… Ayrıca ışıklı ön panelinde de Kehribar Yolları çizgilerinin zarif bir şekilde tasvir edilmiş olduğunu fark ediyoruz…

BU LÜKSE 12 KİŞİ SAHİP OLACAK

Kehribarın diğer değerli taşlardan farklı ve bir fosil olarak, dünyanın eski yaşamıyla somut bir bağlantı sağlayan olağanüstü bir malzeme olduğundan bahseden ‘Bespoke’ bölümünün baştasarımcısı Nicholas Rhodes, Ghost’un minimalist karakteriyle zamansız sadelik ve kalıcı güzellik duygusunu yakalamak için mükemmel bir boş tuval sağladığını belirtiyor. Ayrıca, bireysel başarı yolculuklarının ve Avrupa’yı baştan aşağı kat eden maceralarının zevkiyle yaşayan sadece 12 Bespoke müşterisinin bu şaheserle buluşabileceğini hatırlatıyor.

Bentley Flying Spur rakibi olarak düşünülerek geliştirilmiş, dev Phantom’a göre daha ölçülü ve realistik olarak RR04 koduyla 14 yıl önce adeta yeniden doğan ve adı da 1906 Silver Ghost’a kadar uzanan yeni Ghost, BMW F01 7-Serisi’nin V12 mühendisliğinin beşte birini ve BMW’lerin çok üstünde pahalı teknik ve lüks malzemeleri üzerine alarak geliştirilmişti. 2,5 tonluk bu dev yavrusunun 3,3 metrelik dingil mesafesinin 3,5 metrelik daha uzun hali de sunuluyor. Daha süslendiği ikinci serisinde 570 HP 780 Nm’lik ilk 6.6 litrelik turbo motorunu 820 Nm ile daha kuvvetlendirmesinin ardından, 612 HP ve 840 Nm’lik Ghost Black Badge halini de göstermiş ve 2020 yılında daha da lüks ve çok daha modern özelliklerle gerçek ikinci nesline geçmişti.

Bu son Ghost, artık BMW 7’lerle pek ilgisi kalmamış, hatta Cullinan ve 8. nesil Phantom ile aynı ‘Lüksün Mimarisi’ AOL platformuna geçmişti.

Arka tekerleri 70 km/h hıza kadar direksiyonun tersine ve üzerinde de paralel açı alan, tüm titreşimleri emen planar suspansiyonu, dört teker çekişli alt yapısının üzerinde, özellikle ışıklı ön panjuru gibi Phantom seviyesinde lükse sahip. Bu güzelliğe 4,8 saniyede 0-100 km/h akselerasyon sağlayan 6.75 litrelik dev BuTurbo motorunun yeni uyarlamasıyla 571 HP 850 Nm performans da eşlik ediyor.

Sürüş asistanı sistemlerini, çapraz trafik uyarılarını ve radarlı aktif hız sabitleyici gibi BMW Grubu’nun zirvesindeki tüm teknolojileri taşıyan Ghost’un elektrikli açılan ve kapanan kapıları, 600 metre menzilli farları, 100 kg’lık ekstra gürültü izolasyonu malzemesi taşıması, Black Badge’lerde 600 HP ve 900 Nm ile 0-100 km/h 4,7 saniyelik biraz daha yüksek dinamizm ile yeni Ghost’u beğenmemek zaten mümkün değilken, Ghost Amber Roads için, bugüne kadar gördüğüm en güzel dış ve iç kombinlere sahip otomobil diyebiliyoruz. Bu arada bundan bir tane de Türkiye’ye de gelecekmiş.

 

HAFTA