O bir istikrar abidesi
Ailesi tarımla uğraşırken futbol topunun peşinden hiç ayrılmadı. Onunki, en dipten zirveye uzanan müthiş bir azmin öyküsü. Fenerbahçe'nin yeni yıldızı Dusan Tadic'in kırılma anlarıyla dolu hikayesiyle beraberiz...
CEYHUN KUBURLU
Dusan Tadic... Transfer döneminin kuşkusuz en çok konuşulan isimlerinden biri. Ajax'la yol ayrımına gelmesinin ardından Beşiktaş sayfalarının manşetlerini süslemeye başladı. Günlerce adı Siyah-Beyazlılarla anıldı. Herkes, Tadic yeni sezonda Kara Kartal için mücadele edecek diye düşünürken Sırp yıldız, Türkiye'ye Ali Koç'un özel uçağıyla iniş yaptı. Gece yarısı operasyonuyla bir anda Fenerbahçe için kendisini İstanbul'da bulan deneyimli oyuncu, kariyeri boyunca attığı birçok penaltıda olduğu gibi adeta herkesi ters köşeye yatırdı. Gelir gelmez de oynadığı Zimbru maçıyla tüm taraftarları kendisine hayran bıraktı. Sadece oyunuyla da değil üstelik... Baskın lider karakteriyle Kanarya'nın uzun yıllardır eksiği olan saha içi komutan rolünün sahibi olabileceğini hissettirdi hemen. Peki, kim bu Dusan Tadic? Nasıl bir kariyer öyküsüne sahip? En dipten zirveye uzanan başarı öyküsünde hangi kırılma anları var? Gelin hep birlikte bakalım...
HENRY HAYRANI BİR ÇOCUK
Dusan Tadic, 20 Kasım 1988'de dünyaya geldi. Hayatlarını çiftçilikle kazanan Marija Tadic ve Petar Tadic'in minik oğlu Dusan, Sırbistan'ın Backa Topola kentinde doğdu. Ataları Macarlara dayanan aile, tarım, ormancılık hatta zaman zaman da madencilik yaparken Dusan'ın bu işlere pek ilgisi yoktu. Tamamen futbol topunun etrafında dönen bir çocukluğun ardından meşin yuvarlak onun için bir kaçış fırsatıydı deyim yerindeyse. Çocukluğunda kendisine idol olarak gördüğü tek isim ise dönemin efsanelerinden biri olan Thierry Henry'ydi. Bu nedenle de Arsenal'e karşı zaafı olan bir çocuktu. Premier Lig'in her yıl şampiyon olan takımları yerine o gerçek bir Arsenal fanı olarak büyüdü.
VOJVODİNA'NIN ALTIN JENERASYONU
Doğduğu kentin amatör takımında başlayan futbol yolculuğunda, inatçı karakteri kadar çalışkanlığı da ön plana çıkınca AIK Backa Topola takımının altyaş kategorilerine damga vurdu. Elbette her genç futbolcu gibi onun da hayali daha büyük kulüplerde oynamaktı. Nitekim bu kararlılığı 2006 yılında Sırbistan'ın ikinci büyük şehri Novi Sad’ın takımı Vojvodina’nın dikkatinden kaçmadı. Kulüp, onun potansiyelini fark edip satın aldı. Sırbistan'ın o dönemdeki en iyi gençlik akademilerinden birine sahip olan Vojvodina oyuncu üretmek kadar vitrine koymayı da iyi bilen bir kulüp organizasyonuna sahipti. Dolayısıyla profesyonel sözleşmeye imza atması uzun sürmedi. 2010'a kadar olan süreçte sergilediği performansla takımını zirveye taşırken Avrupa’nın da önemli scoutları tarafından bilinen bir oyuncu haline geldi. Daha 20 yaşındaydı ve UEFA Avrupa Ligi'nde ilk golünü atmıştı. 2010'daki bu performansı ona Gröningen’in kapılarını açtı.
MESSI VE ÖZİL'LE YARIŞTI
Hollanda serüveni de onun için süper başlamıştı. 2010-2011 performansı artık onu Avrupa'nın bilinen isimlerinden biri haline getirdi. Mesut Özil (26) ve Lionel Messi'nin (25) ardından o sezonu 5. büyük ligin en fazla asist yapan oyuncusu olarak tamamladı. Artık hayallerine çok daha yakın olduğunu biliyordu. Çocukken hedeflediği gibi Premier Lig'de oynamak istiyordu. 2012'de önce Twente, 2014'te Koeman'ın Southampton'ına giderek buna ulaşmıştı. Asıl hedefi Arsenal'di aslında ama Premier Lig'e gitmek de onun için tek kelimeyle bir rüyaydı. Arsenal'e karşı çıktığı ilk maçta attığı gol onun için o kadar büyük bir anlam ifade ediyordu ki sonrasında verdiği birçok röportajda unutamadığı anları anlatırken o maçtan bahsedecekti. 2016'da en iyi Sırp oyuncu ödülünü aldı. 2018'de yeniden Hollanda serüveni başladı. Bu kez Hollanda futbolunun devi Ajax'taydı. 4 dolu dolu yılı geride bırakıp büyük deneyimlerle kulüp tarihinde önemli bir yer edinirken 'Tadic on fire' sloganıyla da hafızalara kazındı.
“FENERBAHÇE'Yİ SEÇTİM ÇÜNKÜ…”
Beşiktaş'la görüşürken kararını Fenerbahçe'den yana vermesiyle ilgili düşüncelerini ise kendi ağzından dinleyelim: “Ajax’ta 5 güzel yıl geçirdim, kaptanlık yaptım. Fenerbahçe’nin bana yaklaşımı çok güzeldi. İlk olarak Başkan Ali Koç’la görüştüm. Harika taraftarlara ve geçmişe sahip. Kulüple yaptığım görüşmelerden sonra da harika hisler taşıdım. Hayat da böyledir. Güzel hisler taşıyınca oraya yaklaşırsınız. Müthiş bir projeyle bana geldiler. Fenerbahçe’yle müthiş işler başaracağız.”
BASKETBOLU ÇOK SEVİYOR
2013 yılında evlendiği Dragana Vukanac'tan 3 çocuğu olan Tadic, her zaman iyi bir aile babası olarak öne çıkarken saha dışındaki profesyonelliğiyle de örnek bir rol model oldu. Futbol dışında baskete ilgisi büyük. Gerçek bir Laker taraftarı. Ayrıca Sırp Basketbol ligindeki maçları da kaçırmıyor.