Modern ve yıkıcı sadelik: Jaguar Type 00

“Coşkulu modernizmin yeni çağına yolculuk” sloganıyla, artık ultra lüks segmentte ‘ava çıkan’ İngiliz kedisi, geleceğin otomobillerine de ışık tutuyor…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Modern ve yıkıcı sadelik: Jaguar Type 00

OKAN ALTAN

 

Önce farklı bir açıdan bakalım… Land Rover’a karşı satışlar altıda bire düşmüş ve markanıza olan ilgi minimuma düşmüş. Özellikle de 2022’de 5. neslinde aşırı fütüristik değişim yaşatılan Range Rover, bir anda Bentayga ve Cullinan seviyesinde değerlendirilmeye başlanmış ve ultra lüksün kapıları aralanmıştı.

Jaguar’ın da yeniden en cesur şekilde markalaşması bir zorunluluk idi.

Ve yeni logo ve görsellik üzerine küresel bir tartışma yaşanmaya başladı. Oysa eski stiliyle Jaguar’ın otomotiv tarihine karışıp gitmesi söz konusuydu…

İşte şimdi Jaguar, eskiye yas tutanlara değil, yepyeni bir ‘geleceği arayan’ kitlesi için kendini değiştiriyor. Şu anda ilk konsept de görüldüğüne göre, Jaguar’ın tekerlekli bir modern sanatlar objesi olarak, 2026 ve sonrasına direksiyon çevirdiğini, ultra lüks klasmana göre stratejisini hazırladığını fark ediyoruz.

Bu değişimi subjektif yorumlarsam, Jaguar’ın kurucusu Sir William Lyons, “Otomobil, canlı bir şeye en yakın yaratacağımız şeydir” demişti… Ve uzun yıllar ‘Brit Cat’lerin zarif fakat kaslı çizgilerine aşık olmuştuk. Fakat son yıllarda gerileyen satışlar, fırtınalı Jaguar’ın geleceği tartışmalarını başlatmış ve 4 yıl önce de “boş tuvalde yeniden başlayalım”a gelinmişti.

Ancak, Jaguar’ın çok eleştirilen ‘yeni nesil moda anlayışı’ videosunu gören herkes itiraz etmişti. “Bence bekleyin, farklı düşünün ve daha geniş resmi gördüğünüzde Jaguar’ı yargılayın” diye itiraz eden bir iki kişiden biri olmamın sebebi ise, gelecek konsepti Gaydon tasarım stüdyolarında ilk gören bir iki kişiden biri olmamdı.

Yepyeni logotype ile yeni yaratılan font ve özellikle benzersiz tasarımıyla yeni nesil Jaguar, yeniden markalaşma konusuna bir ders olacak çarpıcı bir pazarlama zekası sergiledi. Yeni kimlik için, tüm dünyayı merak ettirmek, konuşturmak… Yani yapılması gereken, en sert şekilde yapılıyor, çok derin bir taktik ile… Miras ve sunum arasındaki farkı bilerek, geçmişine bir veda ve elektrikli bir geleceğe doğru keskin kararlı bir adıma işaret ediyor.

Markalar genellikle mirasla boğuşurken, neyi koruyacakları, neyi geliştirecekleri ve neyi geride bırakacakları zorluğuyla yüzleşirler…

Ruhu kaybetmeden nostaljiyi ortadan kaldırmak, bazen kesin çözümdür.

İlk bakışta, Jaguar’ın yeni yüzü çok basit görünse de; dikkatle bakıldığında sadeliği yıkıcı ve radikal... Sanki metal bloktan yontulmuş bir ultra modern sanat eseri… Çünkü bazen, en etkileyici tasarımlar, hiçbir şeye benzemeyenlerden doğar… Yeni logo da, ayırt edici ve yeniden markalaşmada zamansızlığı taşıyor.

Minimalizme geçiş, sadece stilistik bir seçim değil, aynı zamanda markanın nereye gittiğine dair bir ifade… Ve nihai hedef de, görselleri vizyonla birleştirmek… Jaguar’ın marka değişikliği, tasarımın herkesi memnun etmekle ilgili olmadığını, sınırları zorlamak ve değişimi teşvik etmekle ilgili olduğunu hatırlatıyor. Bu kadar anıtsal bir değişim yaratmak, büyük cesaret ister…

 

Özgün, korkusuz ve yaratıcı

Sadece bugünün standartlarına göre değil; Jaguar’ın gördüğü geleceğe göre, değerlendirmemiz gerekiyor. Jaguar’ın her zaman geleneklere meydan okuduğunu da hatırlamalıyız.

Jaguar’ın Kreatif Direktörü ve Baş Tasarımcısı Profesör Gerry McGovern’ın bu yeni yaklaşımı tanımlaması da önemli: “Yeni Jaguar, cesur bir sanatsal bakış açısıyla yeniden tanımlandı. Her temas noktasında özgün, korkusuz ve yaratıcı. Bu sadece bir marka değişimi değil, Jaguar’ın özüne dönüşüdür. Onu bir zamanlar olduğu gibi çağdaş kitlesiyle tekrar buluşturuyoruz.”

“Bu tam anlamıyla bir sıfırlama! Jaguar, özgünlüğünü geri kazanıyor ve yeni nesillere ilham verecek bir marka olarak yeniden ortaya çıkıyor” diyor, Jaguar Genel Müdürü Rawdon Glover…

Şimdide konseptin detaylarına bakalım… Type 00, Jaguar’ın gelecekteki vizyonunu somutlaştıran bir konsept otomobil olarak tasarlanmış. Jaguar’ın geçmişten gelen mirasını, çağdaş bir tasarım dili ve ileri teknolojilerle yeniden yorumluyor.

Son yılların elektrikli araç tasarımına meydan okuyan siluetiyle Type 00, uzun kaput, ‘süpürülmüş’ tavan çizgisi, fastback profili ve devasa 23 inç alaşım jantları ile dramatik bir görünüm sunuyor. Geleceğin Jaguar yüzünde gövdeyle uyumlu panoramik cam tavan ve arka cam olmayan arka bagaj kapağı, heykele benzeyen bir görünüm yaratmış.

Duygusal iki cesur renk seçeneği, Art Deco mimarisinin pastel renklerinden ilham alınarak tasarlanmış Miami Pink ve 1960’ların Opalescent Silver Blue tonlarına selamlayan İngiliz mirasını yansıtan London Blue ile sunuluyor.

Yeni sıfır emisyonlu Jaguar Elektrikli Mimarisi (JEA) üzerine inşa edilen Jaguar Type 00, 770 km’ye kadar menzil hedefi, hızlı şarj ile 15 dakikada 321 km’ye kadar ek sürüş menzil, ‘Type’ ön ekinin Jaguar’ın tarihi E-Type modeline gönderme yapması, çift sıfırın aracın sıfır emisyon ve yeni neslin başlangıç modelini temsil etmesi ile ilk teknik ayrıntılarını açıklıyor.

Butterfly kapılar, tavanın üstüne doğru tersten kayarak açılan özgün bagaj kapağı, dış tasarımın dinamik oranlarını paylaşan modernist iç mekanda havada asılı gibi duran iki gösterge panelini de taşıyarak kabini bölen ve torsiyonel rijidite fonksiyonlu 3,2 metre uzunluğundaki merkezi yüksek taşıyıcı pirinç omurga, Prism Case özelliğiyle kabinin yolcuların ruh haline göre uyarlanabilmesi ile fark edilen dizayn sürprizleri…

Pirinç, traverten ve alçıtaşından yapılan üç farklı doğal totemin merkezi konsola yerleştirilmesiyle ambiyansın ışıklandırma, ses ortamı ve ekran grafiklerinin kişiselleştirilerek değiştirilmesi ise ayrı bir şaşırtıcı hatta sanatsal detay… Hatta özel kokularla doğal materyallerle uyum içinde kabin deneyimi bile zenginleştiriliyor.

Diğer ayrıntılar ise, önde enlemesine 4’lü DRL, ön panjur yerine yatay pozitif negatif çizgiler, tavanda uzunlamasına şeritlerin altında saklı moonroof, arkada yine enlemesine çizgilerin en üst ve en altında boydan boya stop ile ışık şeritleri, yanlarda Jaguar şekilli pirinç levhaların altında geri görüş kameraları, ön camın iç hizasında alt ekran şeridi, 2 kapılı konseptteki ilginç taş zemin, sabit koltuklara yaklaşan dashboard, koltukların vücudun anatomik şeklini alması ve hot-Rod tarzı tavan çizgisi…

Sanat ve mühendislikte zirve vurgusuyla, yüzey tasarımında Jaguar’ın modernizm vizyonunu yansıtan geometrik, dengeli ve simetrik hatlar Malcolm Sayer’in zamansız tasarımlarından ilham alınmış. Simge işaretler arasında Leaper amblemi, Jaguar’ın ileriye dönük duruşunu ve mükemmelliği temsil ederken; yeni monogram da eski ‘Growler’ yerine geçerek ‘j’ ve ‘r’ harflerinin sanatsal bir formuyla markanın farklı olma yaklaşımını sembolize ediyor.

2025’te tanıtılacak yeniden tasarlanmış Jaguar’ın Birleşik Krallık’ta üreteceği ilk modeli ise, dört kapılı bir elektrikli GT olacak.

 

 

Fakat, gelecek yıla kadar bizim bu gördüğümüz Coupe formdaki cam tavanın döşemelerde bıraktığı desenler günün farklı saatlerinde dokuların karakterini değiştirerek estetik bir sihir oluşturması, belki de “tasarımda duygusal doku” olarak açıklansa da, bizlere Jaguar’ın otomotivde yine ne kadar kreatif olunabileceğini gösteren bir başka örnek!..

Jaguar Type 00, yenilikçi tasarım anlayışıyla elektrikli araç pazarındaki sıradanlığa nasıl meydan okunabileceğini kanıtlıyor. “Hiçbir şeyin kopyası olmama” ilkesiyle gerçek modernist yaklaşımını sergileyen Jaguar, geleceğin lüks araçlarını bugünden şekillendiriyor, yalnızca bir otomobil markası olmanın ötesine geçerek estetik ve yaratıcılığın öncüsü olmayı hedefliyor. Belki de; modern tasarım dünyası için de bir mihenk taşı olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Jaguar, bir kez daha özgünlüğün ve cesaretin sınırlarını zorluyor.

 

 

 

HAFTA