Meta’nın taraf değişikliği
Meta CEO’su Mark Zuckerberg, sosyal medyada kapsamlı değişiklikler yaparak şirketin muhafazakâr kesime daha yakın durduğu yeni bir döneme giriyor. Amaç ‘sansürcülüğü’ ve manipülasyonu önlemek. Peki bu nasıl sonuçlara neden olacak? Gerçek kontrol mekanizmalarının sonu mu geldi?
DENİZ IŞIK
Meta, Facebook ve Instagram’daki ‘üçüncü taraf gerçek kontrol programı’nı feshetti. Artık, denetlenen gerçek kontrol ortaklarının yerini, Twitter/X’in "Topluluk Notları" özelliğine benzer şekilde, kullanıcıların katkıları alacak. Zuckerberg, bu değişiklikleri duyururken, son seçimlerin "konuşma özgürlüğünü yeniden önceliklendiren bir kültürel dönüm noktası" gibi hissettirdiğini belirtti. Ayrıca, “Gerçek kontrol mekanizmaları fazla siyasi yanlıydı,” diyerek bu sistemlere karşı eleştirilerini dile getirdi.
Peki bu ne anlama geliyor? Meta, sosyal ağlarında daha fazla siyasi içerik önermeye başlayacak. Zuckerberg, önceki içerik denetleme politikalarının “fazla sansüre yol açtığını” ve “çok ileri gittiğini” ifade etti. Şirket, göç ve toplumsal cinsiyet gibi konulardaki kısıtlamaları kaldırarak daha serbest bir ortam yaratmayı planlıyor.
Yakınlaşan ilişkiler
Trump, Zuckerberg’in hızlı değişikliklerini memnuniyetle karşıladı ve bu değişikliklerin kendisine yönelik eleştirilerden kaynaklanmış olabileceğini kabul etti. Meta’nın, Trump’ın yemin töreni fonuna 1 milyon dolar bağışladığı ve Zuckerberg’in Mar-a-Lago’da Trump ile bir akşam yemeğinde bulunduğu biliniyor. Buna ek olarak Meta, yönetim kadrosunda da büyük değişiklikler yaptı. Eski İngiltere Başbakan Yardımcısı ve şirketin merkezci sesi Nick Clegg, görevden alınırken, muhafazakâr eğilimleriyle bilinen Joel Kaplan, üst politika görevine getirildi. Ayrıca, Trump yanlısı UFC CEO’su Dana White da Meta’nın yönetim kuruluna katıldı.
Musk’ın izinden gitmek
Meta’nın değişimleri, Elon Musk’ın Twitter/X yönetiminde yaptığı hamleleri hatırlatıyor. Musk’ın Teksas’a taşınması gibi, Zuckerberg de içerik moderasyon ekiplerini Kaliforniya’dan Teksas’a taşımayı planlıyor. Bu hamle, çalışanların siyasi önyargılarının içeriği aşırı derecede sansürlediği endişesini azaltmayı hedefliyor. Bu değişiklikler, Meta’nın daha muhafazakâr bir çizgiye kaydığına dair endişelere yol açıyor. Liberaller ve reklamcılar, platformların marka güvenliğindeki olası düşüşten rahatsız olabilir. Ancak Meta’nın büyüklüğü ve güçlü reklam platformu, şirketi kısa vadede bu tür etkilerden koruyabilir.
Zuckerberg, Meta’nın algoritmalarını da değiştirerek, kullanıcıların seçimler, politika ve sosyal meselelerle ilgili daha fazla içerik görmesini sağlayacak. “Yeni bir çağdaymışız gibi hissediliyor,” diyen Zuckerberg, bu içeriklerin topluluk içinde ‘dostane’ ve ‘pozitif’ bir ortamda paylaşılacağını umuyor. Ancak bilgi kirliliği çağında, bu fazlasıyla iyi niyetli bir umut olarak değerlendiriliyor.
