Lüks saatte ikinci el rüzgarı

Ticari boyutu bir yana koleksiyonerlik de ikinci el lüks saat pazarını büyütüyor. Horopool’un kendisi de saat koleksiyoneri olan kurucusu Serdar Oal ile bu trendi ve en çok tercih edilen modelleri konuştuk.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Lüks saatte ikinci el rüzgarı

İkinci el lüks saatlere olan ilgi her geçen gün artıyor. Alımsatımı, koleksiyonerlik hedefiyle yapanların dışında elbette bundan bir gelir elde etmek isteyen kısım da var. Ama biz bu köşemizde, işe koleksiyonerlik gözüyle bakanların bir araya geldiği bir platformu konuk ettik. 2015’te lüks saat konusunda bilgi verme ve farkındalık oluşturma amacıyla kurulan Horobox Teknoloji firması, 2020’de ikinci el lüks saatlerin alınıp satıldığı Horopool isimli bir satış sitesini de devreye aldı. Sadece üyelik sistemiyle çalışan ve satıcıların isimlerinin kodlarla belirlendiği bu sitede, dünyaca ünlü 20’den fazla lüks saat markasının ikinci elleri alınıp satılıyor. Horobox Kurucu Ortağı Serdar Oal ile bu hareketli ikinci el lüks saat piyasasını konuştuk…

Site fikri nasıl ortaya çıktı?

Biz ilk olarak horobox.com’u kurduk. Horobox bir medya, mekanik saatlerle ilgili yayın yapıyor. Orada herhangi bir alım-satım yok. Gelir modeli de markalarla yaptığımız sponsorluk anlaşmaları, reklamlar. www.horoboxshop’ta saatlerle ilgili aksesuarları ve kendi adımıza yaptırdığımız limitli saatleri satıyoruz. Markalarla anlaşmalar yapıyoruz. Onlar bize, istediğimiz şekilde kişisel olarak özelleştirilmiş saatler üretiyorlar. Limitli edisyonlar bunlar… Bir de horopool.com diye bir sitemiz var. Burada da kurumsal anlamda ikinci el satışı var.

Horopool’da satışlar nasıl gidiyor?

Horopool, benim gibi koleksiyonerlerin, saatlerle ilgili bilgisi olan, belli bir saat koleksiyonu olan kişilerin daha güvenli bir ortamda bu saatleri alıp satmaları için kurulmuş bir site. Biz burada üyelik sistemiyle çalışıyoruz. Yaklaşık 100-150 kişilik bir topluluk, kendi elindeki saatleri horopool’un aracılığıyla satıyor. Horopool ekipleri satıcıya gidiyor, saati kontrol ediyor. O kişiden alıyor, başka birine satışını gerçekleştiriyor, bundan da bir komisyon alıyor. Bu operasyondan şu ana kadar gayet memnunuz.

Koleksiyoner olmak için yılda kaç adet saat almak lazım ya da elinizde kaç saat olması gerekir?

Hiç öyle bir kriter yok aslında. Tek bir saatle de koleksiyoner olabiliyorsun, 350 tane saatle koleksiyoner olamayabiliyorsun. Kriter şu, koleksiyon iki şekilde yapılabiliyor: Ürün bazlı ve kişi bazlı. Kişi bazlı dersen, bir kişi moda markalarından 300 TL’lik saatleri topluyor, ‘ben koleksiyonerim’ diyor. Bu onun kararı, kişisel anlamda. Asıl değeri olan, ürün bazlı koleksiyonerlik. Düşünün, sadece Mona Lisa’ya sahipsiniz. O sizi zaten koleksiyoner yapıyor, başka bir şey almanıza gerek yok. Ama sağdan soldan 300 tane fotokopi baskı tablo da alabilirsiniz. Bizimkiler genellikle ürün bazlı koleksiyonerler. Yani Rolex’in, Patek Philippe gibi markaların bulunmayan modellerini ellerinde bulunduran kişiler…

Kaç marka var sitede?

20’nin üzerinde marka var. En çok işlem görenler tartışmasız birinci sırada Rolex, ikinci sırada Patek Philippe, üçüncü sırada ise Audemars Piguet… Rolex’in en çok aranan modelleri Submariner, GMT-Master II-Daytona; Audemars Piguet’nin Royal Oak modeli, Patek Philippe’in de Nautilus- Aquanaut modeli.

Birkaç tane ünlü saat markasından saat almak için son dönemde sıraya girmek gerekiyor. Sitenizde, bu işin özellikle ticaretini yapanların sayısı fazla mı?

Kimin, ne zaman, nereden hangi fiyata aldığını kontrol edemeyiz. Biz sitedeki fiyatların da ikinci el fiyatlarıyla aşağı yukarı eşleşmesini planlıyoruz. Ve sitedeki ilanları ona göre modifiye ediyoruz. Kişilerin kendi kafasına göre yüksek ya da düşük fiyat koymasına izin vermiyoruz. Orada bir danışmanlık veriyoruz. Saatin fotoğrafının olması, gerçek olması, sertifikasının, kutusunun olması ve düzgün bir profilden satışa sunulmasına önem veriyoruz.

Lüks saat fiyatları sürekli artıyor. Buna rağmen satışların da artmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Geçtiğimiz günlerde İsviçre Saat Endüstrisi Federasyonu (FHS) ihracat rakamlarını açıkladı. Buna göre, bu yılın ilk yarısında İsviçre’den gerçekleşen saat ihracatı yüzde 12 artarak 12,3 milyar dolar oldu. Lüks saatte yükseliş varken, 200-600 Frank arasındaki alt segmentteki saat ihracatında ise yüzde 35’e yakın bir düşüş var. Ekonomik koşulların zorluğu orta segmenti etkiliyor.

Sitenizde saat satışı yapanlar gelir elde etmek amacı mı güdüyorlar yoksa yeni bir saat almak için mi eskisini satıyorlar?

Yüzde 95 oranında yeni bir saat almak için satıyorlar.

Sıfır bir ürün ile ikinci el arasında ne kadarlık bir fiyat farkı var?

Modele göre değişen bir şey o. Mesela Rolex Submariner’ın sıfırını butikten 9.500 Euro’ya alabiliyorsun. Ama ikinci elde bu 20- 25 bin dolara kadar çıkabiliyor. Eskiden bu çok güzel bir soruydu. 5 sene öncesine kadar bunun bir ortalaması vardı. ‘Saati ikinci elde sıfır fiyatının yüzde 20 altına alabiliyorsun’ diyebiliyorduk ama şimdi o yapı tamamen bozulmuş durumda.

İKİNCİ EL KALEMLERE DE İLGİ YOĞUN

Horopool’da ikinci el lüks kalem markalarına da yer veriliyor. Serdar Oal, bu piyasanın da oldukça hareketli olduğunu söyleyerek, ‘En çok talep gören ilk üç marka; Montblanc, Montegrappa ve Caran d’Ache’ diyor. Ancak en çok satışı olan marka yüzde 80 oranda Montblanc. Oal, genellikle dolma kalemlerin popüler olduğunu belirterek şu bilgileri veriyor: “İkinci elde para edecek ürünler dolma kalemler. Kullanılmasa bile koleksiyon değerleri var. Bilirsiniz, iş dünyasında bütün imzalar dolma kalemle atılır.”

HAFTA