Lüks markaların plaj partisi
Bu yaz tatilinizi hangi moda beach’inde yapacaksınız? Bodrum’da Louis Vuitton imzalı şezlonglarda yatmak ya da İtalya sahillerinde Dolce Gabbana kokteyllerinden yudumlamak mümkün. Dünyanın önde gelen lüks markaları plaja indi.
Ada ÜNLÜ
Lüks sektörü, podyumda gördüğümüz ilkbahar ve sonbahar ‘ana’ koleksiyonlarının ötesine geçmeye karar verdi. Hedef, müşterilerini her yerde takip etmek, şaşırtmak, yeni bir deneyim alanı yaratmak, her yerde olmak ve tabi ki satışları artırmak.
Bu kapsamda harekete geçen çok sayıda marka var; Fendi kısa bir süre önce 90’lardaki Karl Lagerfeld koleksiyonlarından esinlenen mayolar, örtüler ve diğer plaj aksesuarlarını içeren astroloji temalı bir koleksiyon çıkardı. Louis Vuitton, monogram kaplı şapkalar, çantalar ve eşarplardan, markalı sandalyeler, havlular ve hatta hamağa kadar çok fazla ürünü içeren LV by the Pool’u piyasaya sürdü. Versace, Cannes defilesinin hemen ardından Dua Lipa ile işbirliği yaparak La Vacanza’yı tanıttı. Bunların yanı sıra Balmain, Givenchy ve Burberry de kendi plaj koleksiyonlarına sahipler.
Hatta Chanel ve Dior da, popup lokasyonlarla yaz tatili destinasyonlarındaki müşterilere hitap etmek için çabalarını artıran lüks markalar arasında.
SAHİLLERDE POP-UP’LARIN SAYISI HIZLA ARTIYOR
Örneğin bu yazın en popüler noktalarından biri, Haziran ayında Gigi Hadid, Kate Moss ve Emily Ratajkowski’nin de katıldığı bir partiyle açılışını kutlayan Yunan adası Mikonos’taki Nammos Village oldu. Dior, Oscar de la Renta, Dundas ve Christian Louboutin, alışveriş merkezinde pop-up mağazalar açan markalardan sadece birkaçı.
Chanel, 2010 yılından bu yana Saint-Tropez’de pop-up mağazasını işletiyor. Markanın İtalya’nın Capri kentinde de Coco Beach kapsül koleksiyonuna yönelik bir mağazası daha var.
Chanel’in Moda Direktörü Bruno Pavlovsky, “Pop-up’lar her zaman markanın başka bir yönünü göstermenin orijinal bir yolu olmuştur. Burada amaç, başka bir butik açmak değil, müşterilerimizi özel bir yaklaşımla şaşırtmak. Dünya çapında yaklaşık 25 sahil butiğimiz var. Aslına bakarsanız, normalde Temmuz ve Ağustos aylarında kış koleksiyonunu hazırlıyoruz; ama Saint-Tropez’de insanlar mayo giyerken kaşmir paltoları denemek istemiyorlar” diyor. Bu nedenle 1983’ten bu yana markanın kreatif direktörlüğünü yürüten Karl Lagerfeld, müşterilerin mevsimsel ihtiyaçlarını daha iyi karşılayabilmek için kısa süre önce Coco Neige adını verdiği kayak giyim koleksiyonunun yanında mayo kapsülünü de piyasaya sürdü.
MARKAYI BAŞKA BİR IŞIK ALTINDA GÖRÜNÜR KILMAK
Dior’un kadın koleksiyonları sanat yönetmeni Maria Grazia Chiuri, markanın Mykonos pop-up’ı için özel parçalardan oluşan bir koleksiyon hazırladı. Bu koleksiyon bilezik ve sandaletlerin yanı sıra J’adior Mykonos sloganını taşıyan pareoları da içeriyor. Dior’un CEO’su Pietro Beccari, markanın Cannes ve Portofino gibi tatil beldelerinde kalıcı mağazaları olmasına rağmen, pop-up’ın çok daha ilgi çekici olduğunu söylüyor. Beccari, “İnsanlar tatildeyken farklı bir Dior’la tanışma fırsatına sahip olacaklar. Bu gelecekte de devam edeceğimiz bir deneyim… Plajların yakınında olmak, markayı başka bir ışık altında görünür kılabiliyor” diyor.
TATİL ANILARINDAN İLHAM ALAN KOLEKSİYON
Plaja inen markalardan biri de Loewe. Fransız LVMH Moët Hennessy Louis Vuitton’un sahibi olduğu İspanyol markanın CEO’su Pascale Lepoivre’e göre Loewe için yaz havasına girmek çok kolay. “Loewe’nin genel merkezi ve en büyük amiral gemisi Madrid’in tam kalbinde yer alıyor ve ikinci en büyük mağazamız Barselona’da. Her iki şehirde de sıcaklık 35 derecenin üzerine çıkıyor. Bu nedenle sanırım yaz mevsimini ve plajı düşünmeye sezonun çok erken dönemlerinde başlıyoruz” diyor Lepoivre. Loewe’nin Paula’s Ibiza ile işbirliği de, kreatif direktör Jonathan Anderson’ın adadaki ilk tatil anılarına dayanıyor. Lepoivre, “En başından beri Jonathan’ın İspanya’ya yaklaşımı, ailesinin bir evinin bulunduğu İbiza’daki çocukluk anılarından etkilendi. İkimiz de yaz mevsiminin, hafiflik ve doğallık duygusuyla birlikte, Loewe’nin önceliklerinden biri olması gerektiğini düşünüyoruz” yorumunu yapıyor.
Markanın bu yılki kapsül koleksiyonu erkek giyimini de kapsayacak şekilde genişletildi. Koleksiyon, deniz kızlarından sirk karakterleri ve sinek kuşlarına çok canlı tasarım ve renklerden oluşuyor.
DÜZ YA DA ALÇAK TOPUK!
Christina Louboutin Yunan ortağı Enny di Monaco ile birlikte Mikonos’ta bir mağaza işletiyor. Daha önce Saks Fifth Avenue ve Nordstrom gibi büyük mağazalarla pop-up’larda ortaklık kuran marka, ilk kez üç ay boyunca geçici bir mekanda yer alıyor. Louboutin’in Grup İşletme Şefi ve Genel Müdürü Alexis Mourot, “Şimdilik her şey çok iyi gidiyor. Bizim için taze ve yeni bir deneyim. Dünyanın dört bir yanındaki sahil beldelerinde mağaza açmak için çok sayıda teklif alıyoruz” diyor.
Mourot, bu mağazalardaki ayakkabıların ise, tabi ki plaja uygun modeller olduğunu söylüyor: Diz ve alçak topuklar çağı başlıyor! Lüks markaların uzun süre plajda kalacağı anlaşılıyor. Bu kararda, küresel ısınmanın etkisi de yadsınamaz. Küresel ortalama sıcaklığın 17,01 derece ölçüldüğü 3 Temmuz, Dünya’nın bugüne kadarki en sıcak günü olarak kayıtlara geçti. 4 Temmuz’da ise küresel ortalama sıcaklık 17,18 derece ölçüldü ve yeni bir rekor kırıldı. Önümüzdeki yıllarda palto yerine, pareoyu daha fazla tercih edebiliriz.