Lale yetiştiriciliğinin artırılması için çalışıyoruz

Lale kültürünü gelecek nesillere aktarmayı hedeflediklerini belirten İstanbul Lale Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Salih Arslan ile vakfın çalışma sürecini ve lale kültürünü konuştuk…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Lale yetiştiriciliğinin artırılması için çalışıyoruz

HELİN KAYA

Türkiye’nin lale kültürü oldukça eskiye dayanıyor. Bu kültürün tarih boyunca bu kadar yaygınlaşmasının sebepleri arasında neler var?

Lale Türkler için elbette farklı bir değer taşıyor. Bunun sebebi, göze hitap etmesi dışında, en çok yetiştirildiği dönemle ilgisidir. Saray ve saray çevresi yanında sıradan halkında ilgilendiği bu çiçek kelimenin tam anlamıyla “moda” halini almış. Aynı zamanda değeri gittikçe artan ve çeşitleri çoğaltılan bu çiçek ticari bir mal haline gelmiştir. Osmanlı günlük yaşamına da ayna tutan bu çiçek, şiirlere, fermanlara, hikayelere konu olmuştur. Osmanlının neden bu çiçeği bu kadar benimseyerek sevdiğini, özellikleri ile anlamış bulunuyoruz. Yine de bir çiçeğin bir döneme ismini verecek kadar önem kazanması, beklide tarihte nadir rastlanan olaylardan biridir. Bu, Osmanlıların “güzele” ve sanata verdiği önemi de ortaya çıkarmaktadır.

Lale motifi, Osmanlıdan günümüze tüm el sanatlarında en çok kullanılan desen olarak kabul ediliyor. Selçuklular zamanından başlayarak lale, Anadolu Türk Sanatının önemli bir figürü olmuş. Bugün başta İstanbul olmak üzere pek çok anıtsal bina ve sanat eseri lale figürleriyle süslü. Topkapı Sarayı’nda III. Ahmet zamanında yapılan Yemiş Odası’nın duvarlarını ve pek çok camiyi süsleyen çiniler, kalem işleri, cam eserler ve tezhipler bilhassa 16. yüzyılda önem kazanmış laleler ile bezenmiş. Lale, ebru sanatından minyatüre, seramikten kumaşlara, halı ve kilimlerden yapıların duvarlarına her alanda karşımıza çıkıyor. II. Süleyman’ın, Yavuz Sultan Selim ve III. Murat’ın yalnızca lâle motifi kullanılmış kaftanları bulunuyor. Hatta padişah fermanlarında bile lale motifi kullanılmış.

İstanbul Lale Vakfı’nın kuruluş amacı nedir? Burada ne tür çalışmalar yürütülüyor?

Kültürel miraslarımızdan lalenin toplumun her kesiminin sahipleneceği bir yere getirilmesi için çalışıyoruz. Günümüzde 5.544 çeşit lale türü mevcut. İstanbul lalesi bu türlerden biri. Özellikle 16. yüzyılın ikinci yarısı ile 18. yüzyıl arası en parlak dönemini yaşamış. İstanbul Lalesi, Avrupa lalelerinden çok farklıydı. Ancak ne yazık ki bu lale türü 19. yüzyılda yok olmuş. İstanbul Lalesi; badem şekli çiçekli, hançeri yapraklı ve sivri. Vakfımızın kurulması ile İstanbul Lalesinin yetiştirilmesine tekrar başlanmış.

İstanbul Lale Vakfı, Türkiye genelinde lalelerin yaygınlaştırılması, lale türlerinin araştırılarak çoğaltılması, ulusal ve uluslararası platformda tanıtılması, bilinirliğinin artırılması ve üretiminin geliştirilmesi; lalenin Türk kültür ve sanat hayatındaki yerinin araştırılması ve bu konuda yapılmış bilimsel çalışmaları ve eserleri tanıtmak, sergilemek amacıyla kurulmuş. Vakfımız, adı ile özdeşleşen Emirgan Korusu'nun yanı başındaki tarihi bir yapıda hizmet veriyor.

Yerelde İstanbul´un genel de ise ülkemizin endemik bitkisel florasında önemli bir yer tutan lalenin tekrar geçmiş ışıltılı günlerinde olduğu gibi bir peyzaj öğesi olarak öneminin ortaya çıkarılması, üretiminin artırılması, yaygınlaştırılması, ülkemizin ekonomisine ve istihdamına katkı sağlayacak çalışmaları yürütmek, bu konuda çalışan, kişi, kurum ve kuruluşları desteklemek, bilimsel amaçlı çalışmaları yürütmek gayesiyle kurulan bir vakıfız. Bu anlamda lalenin bir çiçek olmasının ötesinde kültürümüzde geleneksel el sanatlarımızda ve edebiyatımızın çeşitli dallarında bir figür ve esin kaynağı olmasından hareketle bu değerlerimizin gelecek nesillere aktarılmasını hedefliyoruz.
Vakfımızda hem laleyi hem lalenin Osmanlı ve Türk sanatındaki yerini tanıtıyor hem de yaptığımız sanatsal etkinliklerde elde ettiğimiz gelir ile lale yetiştiriciliğinin artırılması için çalışıyoruz.

Bulunduğumuz yerde bir de Lale Müzesi olduğunu görüyoruz, bu müzeden de bahseder misiniz?

Müzemizde bakırdan tekstile, aksesuardan kapıya kadar tarihimizde lale motifinin yer aldığı yaklaşık 200 objeyi sergiliyoruz. Yurt içi ve yurt dışında yaptığımız araştırmalarla ulaştığımız lale motifli eserleri satın alma ya da bağış yolu ile topluyoruz. 70’ten fazla yeni eser çok kısa bir süre sonra müzemizde sergilenmeye başlayacak. Eserlerin müzemize ulaşmasını heyecanla bekliyoruz. Ayrıca Topkapı Sarayı, Dolmabahçe ve Askeri Müze gibi kurumlarımızın bize emanet olarak vereceği eserlerle müzemiz daha da zenginleşecek.

Vakıf olarak sanatsal etkinliklere ev sahipliği yaptığınızdan bahsettiniz. Sanat takviminizde neler yer alıyor?

2022 ve 2023 yıllarda birçok değerli sanatçının sergileri Vakıf Sergi Salonumuzda yer aldı. 2023 yılı Ekim ayından itibaren 2025 yılı sonuna kadar uluslararası sergileri müzemizde ağırlayacağız. Ancak bu sergilerin arasında yine bazı değerli Türk sanatçılarının sergilerine de yer vereceğiz. İlk sergimiz 20. yüzyıl çağdaş sanatının en etkin isimlerinden, aynı zamanda pop-art hareketinin öncülerinden Andy Warhol’un Sergisi. Sergide Warhol’un eserlerinin yanı sıra özel koleksiyonlardan seçilmiş eserler de yer alacak. Warhol’un Türkiye’de açılmış en geniş kapsamlı sergisi olacak. Vakıf’ta yaklaşık 4 ay gezilebilecek Warhol sergininin ardından Picasso ve Da Vinci Sergileri ile sanatseverler ile buluşmaya devam edeceğiz.

Gelecek projelerinizde neler var?

İstanbul'un sembolü olarak gördüğümüz lalenin üretiminin çeşitlendirilmesi, çoğaltılması, görünürlüğünün artırılması, kültürümüzü oluşturan lale motifli eserlerin yeni nesillerle buluşturulması, Türkiye’ye sağlayabileceği gelirin artırılması amacı ile çıktığımız bu yolda gerek Vakıf gerekse müzemiz açısından oldukça yoğun bir döneme giriyoruz.

Lale figürünün tekstilden mimariye kullanıldığı her alandaki inceliklerini anlatan akademik bir kitap hazırlığındayız. Kitabı 2024 yılına yetiştirmeye çalışıyoruz.

Gerek TİGEM ile iş birliği gerekse satın alma yolu ile lale soğanı ekimi için arazi hazırladık. Bu araziler Çatalca ‘da bulunuyor. Yeterli sayıda lale soğanı satın alımlarına başladık, soğan ekimlerini Eylül ayında gerçekleştireceğiz. Yetiştireceğimiz lalelerin bir kısmını ihraç edeceğiz; satım sözleşmeleri aşamasındayız. Büyük bir kısmını ise lale görünürlüğünü ve bilinirliğini artırmak için kullanacağız. Önümüzdeki yıl Emirgan Korusu’ndaki lalelerin ekimini biz gerçekleştireceğiz. İstanbul’da 39 ilçenin tamamının belediye başkanları ile görüşüyoruz. Taksim Meydanı başta olmak üzere İstanbul’da birkaç bölgede lale halıları yapacağız. Bu sadece İBB ve İstanbul Lale Vakfı değil Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın da içerisinde olduğu bir proje oluyor. İstanbul'daki lale ve çiçek kültürünü bahar aylarıyla sınırlı kalmadan yılın her mevsimine yaymak istiyoruz.

HAFTA