Kurgularda kesişen hayatlar

İşiniz, başkalarının hatalarını ve suistimallerini ortaya çıkarmak. Peki, bir gün posta kutunuzda, yazarını bile tanımadığınız bir roman bulsanız ve bu roman, herkesten gizlediğiniz en karanlık sırrınızı açığa çıkarsa ne yapardınız? Usta yönetmen Alfonso Cuarón, dizisi Disclaimer’da geçmişin acılarını ve insani zayıflıkları, samimi ve derin bir şekilde yansıtıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Kurgularda kesişen hayatlar

Canan Demiray

Dizi olmasına rağmen Venedik Film Festivali'nde ilk dört bölümünün gösterimi yapılan Disclaimer bir AppleTV+  yapımı. Arkasında ise yönetmen  Alfonso Cuarón var. 2019’da unutulmaz filmi Roma ile Oscar, BAFTA ve Altın Küre ödüllerinde En İyi Yönetmen, En İyi Yabancı Film ve En İyi Sinematografi’nin dahil olduğu birçok prestijli ödül kazanan Meksikalı yönetmen, 7 bölümlük psikolojik gerilim türündeki bu İngilizce diziyle hayranlarıyla buluşuyor.

Dizinin adı Disclaimer. Türkçe karşılığı ‘Yasal Uyarı’,  bu, genellikle kurgusal yazılı ve görsel eserlerin başında verilen "Bu eserdeki karakterler ve olaylar tamamen hayal ürünüdür" şeklinde gördüğümüz uyarılara bir gönderme. Ancak dizi aslında bunun tam aksine  benzerliklerin hiç de tesadüfi olmadığını gösteriyor.

Hikaye Royal Television Society’nin verdiği prestijli televizyon ödülleri töreninde başlar. Catherine Ravenscroft, işte o gecede  gazetecilikteki  başarısından dolayı ödül alan isimlerden biridir. Ödülünü takdim eden Christiane Amanpour, sahnedeyken izleyeceklerimize dair bir ipucu verir: “Anlatıma ve forma dikkat edin, onların gücü bizi gerçeğe yaklaştırabilir, ancak aynı zamanda büyük bir manipülasyon silahı da olabilirler.” 

Ödül alan Catherine, 20 yılı aşkın  kariyeri boyunca birçok engeli  aşarak gizli gerçekleri ortaya çıkarmasıyla sektörde bir ilham kaynağı olarak bilinmektedir.

Londra’daki evlerinde eşi Robert ile mutlu görünen görkemli hayatlarının değişmesi ise an meselesidir.  Her şey bir akşam Catherine’in evine içinde bir roman olan bir paket ulaşmasıyla başlar.  Paketi gönderen belli değildir, yazarını da tanımaktadır. Ancak İtalya’da geçen bu kitabı sayfa sayfa okumaya başladıktan sonra ise hikaye gitgide tanıdık gelir. Kitap uzun yıllar önce Catherine’in başından geçen bir olayın üstünedir. Kitapta ismi olmamasına rağmen açıkça onu tasvir ederken, kitabın kapağındaki uyarı ise şöyle der: “Hayatta ya da ölü kişilere olan herhangi bir benzerlik tesadüf değildir.”

Disclaimer, üç paralel hikayeyi kesiştiren anlatımıyla, izleyiciyi derin bir psikolojik gerilime sürüklemeyi hedefliyor. 

Catherine, kitabın yazarı ve kaynağına ulaşma çabasına çıktığında, kendini karmaşık bir girdabın içinde bulur. Bu süreçte, farklı zaman dilimlerinden ve bakış açılarından, karakterlerin içsel dünyalarına dair derinlemesine bir keşif yapma fırsatı buluruz. Dizi, üç farklı anlatım tarzı kullanarak izleyiciyi, Catherine’in eylemlerine yönelik önyargılarını sorgulamaya teşvik ediyor. Her bir perspektif, Catherine'in geçmişte yaptığı hataların etkilerinin hayatında nasıl derin değişimlere yol açtığını sorgulatırken, hikayenin doğruluğu hakkında da şüphe uyandırıyor. Gerçekten de Catherine korkunç biri mi, yoksa bir kurban mı?

Paralel hikayelerden biri, Catherine’in geçmişini araştırırken yaşadığı içsel çatışmaları dile getirirken; diğerinde yaslı emekli öğretmen Stephen Brigstocke’nin öyküsü ön plana çıkıyor. Hayata karşı kırgın bir tutum sergileyen Brigstocke, intikam arayışıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Dizi, İtalya'nın güneşli sahillerinden romantik ve erotik bir yolculuk yaparken, Londra’nın karanlıklarına da uzanarak karakterlerin ruhsal derinliklerini ortaya koyuyor. Geçmişin travmaları ve gerçeği arayışın getirdiği acımasız sonuçlar, bu karmaşık hikayeyi daha da güçlendiriyor.

Etkileyici kadro dikkat çekiyor

Cate Blanchett, her rolüne her seferinde yeni bir derinlik katan ve izlediğimiz her performansıyla büyüleyen olağanüstü bir oyuncu. The Aviator ve Blue Jasmine ile iki aldığı Oscar’ının yanına son olarak önceki yıl Tar’la bir BAFTA katmıştı. Bu rolünde de yine yeteneğini konuşturacak.

Blanchett’in gençliğini kendisi gibi Avustralyalı olan güzel oyuncu Leila George canlandırıyor. Paralel hikayede ise Blanchett’e Oscar Ödüllü başarılı oyuncu Kevin Kline eşlik ediyor.  Deneyimli oyuncu Lesley Manville’i ise Kline’ın eşi rolünde izleyeceğiz. Manville, Luca Guadagnino’nun yönettiği Daniel Craig’in başrolünde olduğu Queer filmiyle de yakında vizyonda olacak. Enola Holmes’dan tanıyabileceğiniz Louis Partridge ise kilit bir karakterle hikayede rol alıyor.

Cuarón hayranları ekran başına

Alfonso Cuarón, ‘Y tu mamá también’, ‘Gravity’, ‘Children of Men’in yanında ‘Great Expectations’ ve ‘Harry Potte’r gibi etkileyici filmleriyle sinema camiasında önemli bir figür.  ‘Roma’, yönetmenin çocukluk anılarına dayanan otobiyografik bir yapım olarak, hem kişisel hem de evrensel bir hikaye sunuyor ve bu yönüyle Cuarón'un sanatında da izleyenler için de özel bir yere sahip.

Bu yeni projesinde ise hem yönetmen hem senarist hem de yapımcı olarak yer alıyor. Venedik’teki prömiyerinin ardından, bu hikayeyi Roma’yı yapmadan önce okuduğunu, ancak senaryolaştırırken derinlemesine anlatabilmek için dizi formatını tercih ettiğini ifade etmişti. 

Cuarón, bu limitli seride gerçeğin ve kurgunun karmaşık bir dokuda iç içe geçtiği bir hikaye sunarak izleyicilere belirsizlik içinde yol çizmesi için alan tanıyor. Yönetmen özgün anlatım tarzıyla birlikte çok katmanlı karakter ilişkileriyle de izleyicileri düşündürüyor. Her bölümde bir sır perdesi daha aralanırken, 11 Ekim’de Apple TV+’da yayınlanmaya başlayan dizi, meraklılarına keyifli bir sinema deneyimi vadediyor. Geri kalan bölümler ise haftalık yayınlanacak.

 

 

HAFTA