Küçük porsiyonlar büyük lezzetler

Anadolu’nun bölgesel zenginlikleri ve mevsimsel ürünlerini ön plana çıkaran bir festival var bu hafta radarımızda. 6’ncı Uluslararası Meze Festivali, sadece yerel malzemelerle hazırlanan mezeleriyle bile Türk mutfağının ne kadar güçlü ve köklü olduğunu bir kez daha gösterdi bizlere...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Küçük porsiyonlar büyük lezzetler

GÜLSEREN ÜST POLAT 

Geçen hafta sonu, Akra Hotels Antalya ev sahipliğinde Uluslararası Meze Festivali 6’ncı kez düzenlendi. Benim ikinci kez deneyimleme fırsatı bulduğum bu etkinlik, gastronomi tutkunlarına oldukça farklı bir deneyim yaşattı. Türkiye’nin her yöresinden gelen restoran ve artizan üreticiler ‘meze’ başlığı altında birleşti; tam da Anadolu kültüründe olduğu gibi otelin bahçesine kurulan uzun masalarda lezzet, muhabbetle buluştu. 

Kimler yoktu ki: İstanbul’dan Alaf ve Mahir, Gaziantep’ten HSVHN, Antalya’dan 7 Mehmet, Ankara’dan Trilye, Çanakkale’den Yalova Restaurant, Hatay’dan Konak, İzmir’den Kaplan Restoran, Adana’dan İZA’nın aralarında bulunduğu 16 farklı restoran, sofraların en özel eşlikçisi mezeleri profesyonel şeflerin sunumlarıyla festivale taşıdılar. St. Petersburg’dan Birch de uluslararasından katılım gösteren restoran olarak etkinlikte yer aldı. Katılımcılar, birbirinden farklı 35 civarında mezeyi tatma fırsatı yakaladı.  

Etkinliğin ev sahipliğini yapan Akra Hotels’in Executive Chef’i Baykaner Gönen, henüz festival hazırlıkları sürerken gazetemize verdiği demeçte şu ifadeleri kullanmıştı: “Bu etkinlik, mezeyi sadece bir yemek değil, aynı zamanda kültürel bir köprü olarak görmemi sağlıyor.” Meze Festivali’nde bu sözün altının dolduğuna da bizzat şahit oldum diyebilirim. Ege’nin zeytinyağlıları, Güneydoğu’nun baharatlı tatları, deniz mahsulleriyle yapılan lezzetli mezelerle her bölgenin kendine özgü karakteri, şeflerin modern dokunuşlarıyla festivalde kendine yer buldu. Anlayacağınız her lokmada farklı bir kültüre yolculuk yaptıran bir deneyim yaşattı katılımcılara…

BAZEN PEYNİR SADECE BİR PEYNİR DEĞİLDİR

Zengin meze tadımı dışında festivalin bir diğer ayağını da sektörün ileri gelenleriyle gerçekleşen gastronomi sohbetleri oluşturdu. Özellikle altını çizeceğim bir isim ve dernek var: Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği ve Kurucusu İlhan Koçulu… 

Bilmeyenler için kısaca bahsedeyim… 2000 yılında köy yaşamını yeniden canlandırmak için İlhan Koçulu tarafından Kars’ın Boğatepe köyünde kurulan bu dernek, kırsal kalkınmada örnek bir model. Soframızdaki peynirin sadece bir peynir olmadığını, buğdayın sadece bir buğday olmadığını aynı zamanda bir yörenin sosyal ve ekonomik gelişimi, göçün durması adana ne denli önemli olduğunu gösteren en güzel örneklerden. 

Dernek bünyesinde köyün kadınları, bitki yetiştiriciliği, mandıracılık ve nesli tükenen tohumlar hakkında bir dizi eğitim alıp, köyün ekonomisinde ön planda rol almaya başladılar. Yörede, Türkiye’nin ilk eko müzelerinden biri olan Peynir Müzesi kuruldu ve peynir çeşitliliği artırıldı. Peynir üretiminin yanı sıra köy sakinlerinin desteğiyle eko-turizm de bir geçim kaynağına dönüştü. Anlayacağınız bölgede bir devrim yaşandı. Bu dernek ve çalışmalarını bilmiyorsanız mutlaka inceleyin derim. 

YEREL MALZEMELERDEN ÖZEL BİR MENÜ  

Bir özel başlık da Akra Hotels Antalya’ya… Meze Festivali’ni geleneksel hale getirerek bu kültürü yaşatmanın yanında, modern dokunuşlarla mezelere farklı bir lezzet kazandıran şeflere de alan açan bu festival, kesinlikle özel bir etkinlik... Fakat festival öncesinde Akra tarafından belirlenen konsept ile hazırlanan özel bir menü vardı ki ayrıca bahsetmeye değer doğrusu. Asmani Restaurant’da sunulan menü, tuzlu tereyağı, bağaca, sahine, altın susam, söğle peyniri ve bamya reçeli tadımlıkları ile başladı. Karamelize avokado, küflü peynir kreması, parmak limon ve kıtır asma yaprağından yapılan ‘melli incir bastı’ ile devam etti. Tarçınlı Antalya keçi peyniri, ılık hibeş ile ‘kabak çiçeği çullama’ menünün bir diğer lezzetiydi. Köz kırmızıbiber, taze soğan piyazı ile sunulan ‘limonlu oğlak kavurma’nın ardından kapanışta ise tahinli, cevizli dondurma ile ‘kıtır kabak tatlısı’ ikram edildi. Bu menü özel bir davet için hazırlandı elbette ama otelin genel olarak yeme-içme konusunda oldukça başarılı olduğunu da not olarak ekleyelim.        

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HAFTA