Kolezyuma dönüş
Hafta sonu herkes sinemaya: Tarihi yapımları ve Ridley Scott sinemasını seven, Gladiator’ü defalarca izlemiş olan herkes, yeniden kolezyuma bekleniyor. Cesur General Maximus’un kölelikten gladyatörlüğe uzanan efsanevi hikayesini izlediğimiz Gladiator, neredeyse çeyrek asır sonra devam filmiyle yeniden sinemalarda…
Canan Demiray
“Maximus! Maximus!” diye yankılanan o Kolezyum’u kim unutabilir ki? Hans Zimmer’in efsanevi müzikleri, Roma'nın ihtişamını ve Maximus'un acılarını iliklerimize kadar hissettirmişti; peki, aynı duyguları bir kez daha yaşatmak mümkün mü? Devam filmleri her zaman büyük bir sorumluluk taşır, hele ki yepyeni bir kadroyla geri dönülüyorsa… Russell Crowe’un karizmasıyla yükselen hikaye bu kez Paul Mescal’in canlandırdığı yeni gladyatörle beyaz perdede yeniden hayat buluyor.
İdolü ve babası (filmin fragmanlarında teyidini aldığımız) Maximus’un ölümünden sonra, Lucilla'nın oğlu Lucius, Roma’nın karmaşasından uzak Numidia’da büyür, fakat geçmişin gölgesi onu orada da rahat bırakmaz. Yıllar geçmiştir, Commodus sonrası imparatorluğun Severuslara geçtiği dönemdir. Lucius’un Kuzey Afrika’da kurduğu hayatı Roma lejyonlarının saldırısıyla altüst olur. Babalar oğullarının kaderini yazarmış bilmezdik, o da babası gibi karısını trajik bir şekilde kaybeder.Bu acı, Lucius’un içinde yanan intikam ateşini körükler. Esir alınarak Roma’ya götürülen Lucius, halkın kana susamış eğlencesi için arenada savaşmak zorunda kalır. Tıpkı babası gibi gladyatör olmaya mecbur bırakılan Lucius, bir zamanlar İmparatorluk için herşeyi yapmaya hazır babasının aksine, Roma’nın yozlaşmış düzenini yıkmaya ve imparatorluğa karşı koymaya ant içer.
Arenaya çıkarak genç ve zalim ikiz imparatorlar Caracalla ve Geta'nın kana susamış taleplerine hizmet ederken, Lucius’un yolu kurnaz bir silah tüccarı ve gladyatör ahırının sahibi Macrinus ile kesişir. Bir zamanlar köle olan, ancak şimdi arenanın güçlü isimlerinden biri haline gelen Macrinus, Lucius’u kendi amaçları için kullanabileceği yeni bir yıldız olarak görür. Hırslı ve oldukça tehlikeli olan bu adam, Lucius’un mücadelesini karmaşık bir güç savaşına dönüştürür. Roma Generali Acacius'un Lucius’un karşısına çıktığı bu hikaye, Roma’nın çöküşe sürüklendiği bir dönemde Lucius’un özgürlüğü ve intikamı uğruna verdiği savaşı destansı bir dille anlatıyor.
Görsel şölen onun işi
Bu ay 87.yaşını kutlayacak olan usta yönetmen Sir Ridley Scott ve senarist David Scarpa'nın "Gladiator II" için bir araya gelişi, sinemada uzun soluklu bir iş birliğini devam ettiriyor. İkili, daha önce 2017 yapımı "All the Money in the World" ve 2023 yılında vizyona giren "Napoleon" projelerinde birlikte çalışmıştı. İlk "Gladiator" filminin senaristi David Franzoni olsa da, devam filminde Scarpa'nın katkılarıyla epik bir Roma atmosferi yeniden yaratılıyor.
Yine yapım tasarımcısı Arthur Max, görüntü yönetmeni John Mathieson ve ödüllü kostüm tasarımcısı Janty Yates'in işbirliğiyle oluşturulan görsel dünya, Scott'ın sinematik vizyonundan görsel bir şölene dönüşüyor. Filmin müziklerinde bu kez Harry Gregson-Williams imzası bulunuyor.
Normal People ve Aftersun’daki duygusal derinliğiyle Oscar adaylığına layık görülen Paul Mescal, bu kez Gladiator II ile intikam arayışında aksiyon arenasına adım atıyor. Pedro Pascal, Game of Thrones, The Mandalorian ve son olarak The Last of Us ile kazandığı karizmasıyla, Roma Generali Acacius rolünde kılıcını sallamaya hazırlanıyor. Gladiator'de Lucilla karakteriyle izlediğimiz Connie Nielsen, bu filmde aynı rolü yeniden canlandırırken, Senatör Gracchus olarak tanıdığımız Derek Jacobi de tekrar karşımıza çıkıyor; ilk filmde Maximus ve Lucilla ile birlikte Commodus'u devirmeye çalışan Gracchus, bu kez Lucius’un mücadelesine tanık olacak.
Elbette uzmanlar tarihi detayların gerçekliğine yorum yapmaya başladı bile. Örneğin İmparator Titus döneminde Kolezyum’da gerçekten dev bir su arenası kurulduğu uzmanlara göre gerçek ancak fragmanlarda da görmüş olabileceğiniz köpekbalığı kısmı şaibeli. Yine Geta ve Caracalla kardeşlerin babalarının ölümünden sonra kısa süreliğine birlikte imparatorluğu yönettiği gerçekken, Lucius’un aslında 12 yaşında hayatını kaybettiği söyleniyor. Antik Romalıların gazete okuması, gladyatörlerin arenada gergedanlara binmesi gibi ayrıntılar da o dönemin gerçekleriyle bağdaştırılmıyor. Ancak bunun bir belgesel değil kurgu olduğu ve filmin cazibesi için dramatik unsurların esnetileceğini de kabul etmek gerek.