‘Kartal ülkesi’ne yolculuk
Sakin ve keyifli tatil yapmak isteyenler için yılın en güzel zamanı Eylül… Hele bir de bu sakin tatilinizi konfordan ödün vermeden daha ekonomik hale getirmek istiyorsanız size güzel bir önerimiz var. Tarihi ve turistik yerleri, uçsuz bucaksız sahilleri ve lezzetli yemekleri ile işte size Arnavutluk…
AYLİN SARAÇOĞLU
Arnavutluk, Türk olduğumuzu duydukları anda gözlerinin içi gülen bizi çok seven insanlarla dolu bir ülke… Üstelik tarihimizin izlerini takip ederek uygun fiyatlı ve şahane bir tatil geçirebiliyoruz. Kültür turizminin yanı sıra uçsuz bucaksız sahilleriyle de oldukça cazip.
Yerel dilde ‘Shqiperia’ yani ‘kartal ülkesi’ diye anılan Arnavutluk, Türk parasının hızla değer kaybetmesi karşısında çareler arayan gezginlerin rotayı çevirdikleri ülkelerden biri. Aynı zamanda Türkiye’ye yakın olmasıyla da avantaj sunuyor.
Bu şahane ülke lezzetli yemekleri, Osmanlı’nın izlerini taşıyan tarihi ve turistik yerleri, uçsuz bucaksız sahilleri ile mutlaka görülmeli.
SAAT KULESİ’NDEN TİRAN MANZARASI
Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulduğu belirtilen başkent Tiran’da neredeyse her köşede köklerimizin izlerini görmek çok değişik bir duyguydu. Biz gittiğimizde Osmanlı eserlerinden olan Hacı Ethem Bey Camisinde cuma namazı kılınıyordu. Tesadüfen tanıştığım bir hanım caminin yakınlarda restore edildiğini, kendisinin de dahil olduğu ekibin, caminin aslına uygun olmasına büyük önem verdiklerini anlattı.
Tiran’ın bir başka simgesi olan Saat Kulesi de Ethem Bey camisinin yanıbaşında yer alıyor. Kuleye çıkıp Tiran manzarasını seyretmek de mümkün.
Arnavutluk tarihine ışık tutan bir diğer yer ise Bunk’Art… Burası komünizm etkisi altındaki Tiran’da nükleer savaş durumu için tasarlanmış bir sığınak. Yer altına doğru 5 katlı olan, 100’ün üzerinde odası bulunan, sürekli savaş sirenleri çalan, Arnavutluk tarihinin savaşla dolu acı yanlarını gösteren Bunk’Art yürekleri dağlıyor.
ŞEHRİN TARİHİ BU MÜZEDE YATIYOR
İskender Bey Meydanı’nın hemen yanı başında bulunan Kaplan Paşa türbesi Tiran geziniz sırasında uğrayabileceğiniz bir başka yer.
Tiran’ın tam kalbinde olan Tiran Kalesi ise Bizans döneminde inşa edilmiş, sonrasında Osmanlı tarafından genişletilmiş. Günümüze uzanan yeri de yine Osmanlı imzası taşıyan bölümü olmuş. Kale alanın içerisinde de çarşı, restoran ve kafeler bulunuyor.
Tiran’a gitmişken mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri de Ulusal Tarih Müzesi…
Gez-gez bitmeyen müze tam da benim gibi kültür turizmi meraklılarına hitap ediyor.
Şehirde alışveriş için Toptani, soluklanma molası için de Rinia Parkı güzel seçenekler arasında… Birçok Türk markasının da olduğu Toptani alışveriş merkezinin hemen yakınındaki trafiğe kapalı Murat Toptani yürüyüş caddesi etrafını çevreleyen restoranları, kafeleri, barları ile cıvıl cıvıl…
BU KENT ADETA SAFRANBOLU: BERAT
Berat Arnavutluk’un en eski yerleşim yerlerinden biri… Otobüsle Tiran’dan 2 saat kadar süren Osmanlı’nın beş asır hüküm egemen olduğu Berat, tarihi evleriyle tabi ki bize çok tanıdık ve Safranbolu havası var. Arnavutluk’un merkezindeki Osumi nehri kıyısında kurulu tarihi şehir Arnavutluk’un geçmiş dokusu en iyi korunmuş yeri olarak gösteriliyor.
Şehrin girişindeki Osumi Nehri tarihi kenti ortadan ikiye bölüyor ve çok güzel bir manzarası var. Nehrin üzerindeki Gorica Köprüsü, 18. yüzyılda Ahmet Kurt Paşa tarafından yaptırılmış.
Kentin tepesinde bir kartal yuvası gibi bulunan Berat Kalesi’ne de mutlaka çıkın.
2500 yıllık Berat kale içi halen bir yerleşim alanı olarak kullanılıyor.
KSMAİL ÜLKENİN MALDİVLER’İ GİBİ
Arnavutluk gezimizde başkent Tiran’dan sonraki durağımız ülkenin sahil kasabası Ksmail oldu. Ksmail beyaz kumu, turkuvaz renkli denizi, küçük yemyeşil adalarıyla deniz tatili sevenler için tam bir cennet. Buraya Arnavutluk’un Maldivler’i demeleri hiç de boşuna değil.
Buraya ulaşmak için Tiran’dan yerel otobüslerle önce Saranda şehrine gitmek gerekiyor. Yaklaşık 5 saat süren otobüs yolculuğu sonrasında Ksmail’e otobüsler çalışıyor. Saranda-Ksamil yolu otobüsle yarım saate kadar uzayabiliyor, araç ile tabi ki çok daha çabuk gitmek mümkün.
Burada sefer yapan otobüslerde biletçi gezip tek tek paraları topluyor. Arnavutluk para birimi olan Lek cinsinden bozuk paranızı hazır bulundurmakta fayda var.
Zaten Ksmail yönetim olarak Saranda’ya bağlı… Saranda çok daha gelişmiş yapısı, bol seçenekli restoranları, kafeleri, barları ile gece hayatını sevenlerin tercihi olabilir.
Ksmail için çok önceden ev tutmuştuk. Her türlü konforun olduğu şipşirin evimize hemen ısındık. Ev sahibi hanımın bize ikram olarak Türk kahvesi getirmesi için bize özel bir hoşluk, ya da Osmanlı’nın çok uzun yıllar hüküm sürdüğü Balkanlar’da yaygın olan Türk kahvesi yapımının bir yansıması gibi düşünsek de gerçeği sonradan öğrenecektik…
Ksmail’deki evimiz birbirinden güzel koylara yürüme mesafesindeydi. Bizim gittiğimiz plajlarda sadece şezlong ve şemsiye için para isteniyordu. Yeme-içme zorunluluğu ise yoktu.
TONGO ADASI VE BUTRINT ULUSAL PARKI
Ksmail’deki küçük adaların etrafını gezdiren ve Tongo Adası’nda mola veren tekne turuna da katıldık. Ksmail’i bir de denizden görüp, açık denizinde yüzmek çok keyifliydi. Ksmail’deki Butrint Ulusal Parkı Arnavutluk’un en çok ziyaret edilen, en değerli tarihi yerlerinden biri olarak gösteriliyor. Helenistik ve Roma döneminde önemli bir yerleşim yeri olan Butrint, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor.
Tarihi öneminin yanısıra burası çok çeşitli doğal yaşam alanları, yarı doğal ve yapay bataklıkları, tatlı su, sazlık yatakları, ormanları, Akdeniz çalılıkları, ekilebilir arazileri, nadir bulunan bitki çeşitleri ile de Arnavutluk'taki biyoçeşitlilik için en önemli yerlerden biri olarak aktarılıyor.
Gölün karşı kıyısındaki Ali Paşa Kalesi’ne ise sallarla geçilebiliyor. Kale, 1807 yılında Korfu taraflarından gelen Fransız saldırılarına karşı koymak için kaleyi yaptıran Ali Paşa’nın adını taşıyor.
SULTAN SÜLEYMAN’IN KALESİYLE ÜNLÜ SARANDA
Güney Arnavutluk’ta bir şehir olan Saranda aynı zamanda özellikle yaz turizminde turistlerin en çok ilgisini çeken yerlerinden biri… Arnavutluk Rivierası’nın en önemli turistik yerlerinden olan Saranda yeme-içme seçenekleri, eğlence hayatıyla da meşhur. Saranda’nın en meşhur yeri olan Lekuresi Kale’sini ziyaret etmemek olmaz.
Her köşesinde Osmanlı’nın izinde tarihimize yolculuk yaptığımız Arnavutluk’ta bu kale de Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmış çok önemli bir tarihi eser.
Kalenin iç tarafında çok şık bir de restoran bulunuyor. Her akşam canlı müzik ve folklor gösterisinin yapıldığı bu mekan turist gruplarının yoğun ilgisini gördüğü için rezervasyon yaptırmanızda fayda var.
KORDON’DA YÜRÜYÜŞ KEYFİ
Saranda’nın sahilinde yürüyüş yolu olarak ayrılan upuzun bölümünde gezinti yapmak da bizim sevdiklerimiz arasına girdi. Burada kahvemizi içtik, alışverişimizi yaptık, karnımız acıkınca yemek faslına geçtik…
Korfu ve Bari’ye giden feribotların kalktığı limanın yakınındaki halk plajına bakan lokantada yediğimiz balık ve deniz ürünleri gerçekten çok lezzetli ve şarapları enfesti. Zaten Arnavutluk’un genel olarak biraları ve şarapları çok lezzetli. Saranda da özellikle midye, kalamar, ahtapot gibi deniz ürünleri ve bol çeşitteki taze balıklarıyla biliniyor.
Sahil boyu halk plajlarıyla dolu. Birini seçip deniz keyfinizi yapabilirsiniz. Veya paralı olan daha konforlu plajları tercih edebilirsiniz.
TANIDIK LEZZETLER
Arnavutluk’ta yemekler gayet güzel ve fiyatları da uygun. Osmanlı’nın izleri yemeklerde de etkisini gösteriyor ve karşımıza gayet tanıdık lezzetler çıkıyor. Ülkenin iç kesimlerinde et çeşitleri ağırlıktayken, Saranda, Ksmail gibi deniz kenarındaki yerleşim yerlerinde deniz ürünleri öne çıkıyor. Buralarda lezzetli bir balık, midye, kalamar ile sofranızı donatmanız önerilir. Et, deniz ürünleri ve Akdeniz yemekleri ağırlıklı menülerde döner, şiş, musakka, mezeler, pizzalar, bol bulunan seçenekler arasında. Güveç yemekleri ve peynirleri de dikkat çekiyor. Arnavut mutfağında Samsa, elbasan tava, pırasa böreği, tirit, Arnavut ciğeri, petla gibi özel lezzetler bulunuyor.