İzmirli Medici: Lucien Arkas
İzmirli, Fransız Levanten bir aileden gelen Lucien Arkas, 12 yılda dördüncü sanat merkezini açtı. Tarihi Mattheys Köşkü’nü restore ederek İzmir’e yeniden kazandıran Arkas, “Sanat ticarete dönmemeli. Sanat sanat için olmalı” diyor.
VOLKAN AKI
Türkiye’de yılda kaç sanat merkezi açılıyor bilmiyorum ama sayısının çok da yeterli olduğunu düşünmüyorum. İş dünyasının geneline baktığımızda, dünyada şirketlerin, girişimcilerin, iş adamlarının sanata, kültüre yatırımı en büyük değer, en büyük itibar kaynağı… Türkiye’de bu değer tam da yerini bulmuyor. En azından yeteri kadar... Oysa tarihsel olarak da baktığınızda, örneğin bugün çok imrendiğimiz İtalyan sanat ve tarihinin oluşmasında, sanatçıları koruyan onlara fırsat tanıyan ailelerin rolü büyüktür. Fransa’da ve
diğer pek çok Avrupa ülkesinde bazı krallar ve aileler hep sanattın, sanatçının hamisi olmuş onlarla da övünmüş ve toplumda yer edinmişlerdir.
İzmirli, Fransız Levanten bir aileden gelen Lucien Arkas 12. yılda 4. Sanat merkezini açtı. 600 adetlik halı koleksiyonuyla dünyada önemli koleksiyonerlerden. Anadolu halılarının tarihi onun koleksiyonunda. 5 bine yakın tablo, heykel gibi eserlerin koleksiyoncusu…
Tüm bunlar da açtığı sanat merkezlerinde sergileniyor, ki bu yapıların da çoğu restore edilmiş binalar ya da mimari tasarım yapılardan oluşuyor. O yüzde Lucien Arkas Fransız kökenli ama bir sanat müzesine çeviren Medici Ailesi’ni andırıyor. Lucien Arkas da, İzmir tutkusuyla orayı sanat yapıları ve eserleriyle süslüyor. Lucien Arkas ile kısa söyleşimizde iş dünyası ve sanat ilişkisi için şöyle diyor:
“Sanat ticarete dönen bir sanat olmamalı. Sanat sanat için olmalı. Bana soruyorlar bunları satacak mısın? Hayır ben onları paylaşmak için alıyorum. Satacak olsam almazdım. Bunlar kalıcı değerler. Sanatı sevmek lazım, ben sanatı seviyorum. Örneğin halıyı sevdirmek önemli bunlar şimdi unutuldu. İnsanlar öğrensinler, ilgileri artsın, bağlılığı oluşsun. İş dünyası için sanat önemli bir gösterge… İzmir de biraz uzak kaldı ben İzmir’i eski haline getirmek istiyorum. İzmir bir sanat merkezi olmalı. İzmir denince akla sanat gelsin, müzeler gelsin, gezilecek sergiler gelsin. Geçen pazar günü bizim müzelerimizi 1400 kişi dolaştı ve bu benim için çok güzel bir duygu. Çok mutlu oluyorum, şirketim bir ödül, başarı kazanmış gibi seviniyorum. En büyük başarı insanlara bunu, sanatı
sevdirebilmek…”
BİR KÖŞK, BİR SANAT MERKEZİ, BİR SERGİ
İşte son olarak tarihi Mattheys Köşkü’nü restore ederek İzmir’e yeniden kazandıran Arkas, köşkün içinde açtığı Arkas Sanat Bornova Mattheys Köşkü’nde Arkas Halı Koleksiyonu’ndan bir seçkiyi sanatseverlerin ilgisine sunuyor. Tarihinde Atatürk’ü ağırlayan, o dönemki ev sahibi Hortense Wood’un kendi deyimiyle Cumhuriyet’in geleceğinin konuşulduğu Mattheys Köşkü, Cumhuriyet’in 100. yılında yeniden hayat buldu. Arkas’ın “Geçmişimizi Hatırlamak” vizyonuyla kapılarını yeniden açtı.
Arkas Sanat’ın, Arkas Sanat Merkezi, Arkas Deniz Tarihi Merkezi ve Arkas Sanat Urla’dan sonra İzmir’deki dördüncü merkezi olan ve köşkün içerisinde bulunan Arkas Sanat Bornova’da, Arkas Halı Koleksiyonu’ndan birbirinden değerli halılardan oluşan bir seçki sergileniyor. Dünyanın sayılı koleksiyonları arasında yer alan Arkas Koleksiyonu’ndan derlenen seçkide, Batı ve Orta Anadolu’da, Uşak, Çanakkale, Bergama, Konya, Karapınar, Akhisar, Gördes, Kula, Milas yörelerinde 16. ve 19. yüzyıllar arasında üretilmiş Anadolu Halıları bir araya geliyor. Arkas Sanat Bornova Mattheys Köşkü’nde örnekleri görülen Batı ve Orta Anadolu’da belirli merkezlerde üretilen el dokuması halılar, bu coğrafyada yüzyıllardır devam eden dokumacılık geleneği sayesinde dünyadaki en iyi el halıları arasında kabul ediliyor.
Her odada farklı bir yöre ve konunun ele alındığı “16.-19. Yüzyıl Anadolu Halıları” sergisi, bu halıların tasarımı ve motif kullanımı açısından birbirleriyle olan ilişkisini ortaya koyuyor. Bu özel seçki, bu kıymetli kültür mirasının Arkas Halı Koleksiyonu’ndaki önemli örneklerini bir araya getirerek korumayı, tanıtmayı ve gelecek nesillere aktarmayı amaçlıyor.
“İZMİR’İN SANAT ŞEHRİ OLMASINI ARZU EDİYORUM”
Mattheys Köşkü’nün ve Arkas Sanat Bornova’daki Arkas Halı Koleksiyonu Sergisi’nin açılışında konuşan Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, “İzmir’in sanat şehri olmasını arzu ediyorum. 12 yıl içinde dördüncü sanat merkezimizi açıyoruz. Daha da devam eden projelerimiz var. Neyi, nerede sergilediğiniz önemli ve ben bir klasikçiyim. Ağırlıklı olarak 18. yüzyıldan 20. yüzyıl başına uzanan döneme ait eserleri topluyoruz ve onları üretildikleri döneme ait ortamlarda sergilemeyi arzu ediyoruz. Bu amaçla Mattheys Köşkü’nde olduğu gibi nitelikli tarihi değeri olan yapıları da aynı zamanda sanat merkezi olarak İzmir’in kültür sanat hayatına kazandırıyoruz. Böylelikle hem İzmir’in geçmişinin önemli tanıkları olan bu yapıların daha uzun yıllar var olmalarını sağlıyoruz hem de sanatı geniş kitlelerle paylaşma amacımızı yerine getirmiş oluyoruz” dedi.
Özenli bahçeler, Bornova köşklerinde en az yapının kendisi kadar önemliydi. Köşklerin ana giriş kapıları “prestij kapısı” olarak adlandırılıyordu. Mattheys Köşkü’nün de bu noktada en belirgin özelliği, mor salkımlı leylak çiçekleriyle sarıp sarmalanan, güzelliğiyle ünlü kemerli ana giriş kapısıydı. Restorasyon çalışmalarıyla birlikte köşkün bahçesi de peyzaj düzenlemesiyle yenilenmiş.