İstanbul sanata doyacak
İstanbul Bienali, 17. edisyonuyla kenti güncel sanatın buluşma noktası haline getirmeye hazırlanıyor. 12 sergi mekânı dışında sahaftan hastaneye, metro duraklarından radyo istasyonuna kadar şehrin dört bir yanında sanatı sokaklara taşıyacak bienali küratörleri Ute Meta Bauer, Amar Kanwar ve David Teh’den dinledik.
Oluşumdan bahsedebilir misiniz? Ne kadar sürelik bir çalışmanın sonucunda şekillendi bineal?
İki yılı aşkın süredir konuşuyoruz ve pandeminin getirdiği birçok kısıtlama nedeniyle bienali şekillendirmenin yollarını uyarlamak zorunda kaldık. Hazırlıklar sırasında üçümüz aynı yerde olmadık ama düzenli olarak dijital ortamda buluşup her kararı birlikte aldık. Bizim için 17. İstanbul Bienali resmi açılış tarihinden çok önce başladı ve çeşitli projeler umarım çok sonra devam edecek.
Üç küratör olarak daha önce bir projede bir araya geldiniz mi?
Hayır, ilk defa üçümüz birlikte bir proje üzerinde çalışıyoruz.
Bu seneki tema nedir? Temayı oluştururken çıkış noktanızdan bahsedebilir misiniz?
Belirli bir tema veya başlık yok, fakat bu süreç için kompost tanımını kullanabiliriz. Bildiğiniz gibi kompost için bileşenlerin daha basit maddelere ayrışması, başka yerlere yayılmasıyla öngörülemez şekilde, kendi hızında üretilen bir kaynak diyebiliriz. Biz 2020’de bireyleri ve grupları bizimle devam eden çalışmalarını tartışmaya davet etmeye başladık. Sonrasında daha fazla bağlantı kurdukça ve konuştukça seçim büyüdü. Bu bienaldeki tüm projeler, uzun vadeli araştırma ve işbirliğinin sonucudur. Küresel pandeminin yarattığı büyük belirsizlik nedeniyle hazırlıklar normalden uzun sürdü ve projelerin sonuçlarının bienalden sonra da gelişmeye devam edeceğini umuyoruz.
Bienaldeki mekânlar neye göre belirlendi?
İstanbul, zengin bir tarihe sahip, benzersiz, karmaşık ve canlı bir şehir. Mekanları kendi benzersiz hikayelerine ve kişiliklerine göre seçtik. Amacımız, bu farklı mahallelerin bu bienalin hem ev sahibi hem de katılımcısı olarak anlaşılmasını sağlamak. Bienali gezerken izleyicilerin bu mahalleleri yeniden keşfetmesini, yeni düşünce ve bakış açıları kazanmasını istiyoruz.
Geçtiğimiz yıllara göre sanatseverleri 17. İstanbul Bienalinde farklı neler bekliyor?
Bu bienal ile amacımız yeni kitlelere ulaşmak ve şehirle yeni bağlantılar kurmaktı. Bu baskı için mekanları, özgün tarihlerine ve kişiliklerine göre seçtik. İstanbul’da yaşayanlar için bile bu ortamların sunacağı yeni şeyler olacak.
Pandeminin etkisiyle uluslararası katılımda farklılık yaşadınız mı?
2020’de en çok tanıdığımız ve güvendiğimiz sanatçılar ve uygulamalarla temas halindeydik. Pandemi ile birlikte düzenli olarak online olarak buluşmaya başladık ve İstanbul’daki bienal ekibi de bizi İstanbul ve Türkiye’deki büyük bağlantılarla tanıştırdı. Ayrıca dünyanın her yerindeki bireylere ve topluluklara daha kolay ulaşabildik. Fiziksel olarak buluşamasak da bu durum, bu diğer yaratıcı uygulayıcıların uzun vadeli uygulamalarını desteklemek için yeni yollar bulmamızı sağladı. Bu anlamda, bu bienalin dünyanın farklı yerlerinde bulunan insanların sohbetlerinin bir sonucu olduğu söylenebilir.
Eser çeşitliliğine baktığınızda İstanbul Bienali’ni, dünya bienalleri arasında nerede konumlandırıyorsunuz?
Bienallerin çevik ve dünyadaki toplumların karşılaştığı sorunlara duyarlı olması gerektiğine inanıyoruz. Tüm uluslararası bienaller bu amacı yerine getirmiyor. İstanbul Bienali, dünyanın dört bir yanından birçok insan tarafından yakından izlenen yerleşik bir platform ve bu edisyonun küratörlüğünü yaparken, bienallerin amacını ve hepimizin karşı karşıya olduğu sorunlara nasıl tepki verdiğini yeniden düşünmek için bizim için harika bir fırsattı. Benzer düşünenlerle bağlantı kurabileceğiniz, ilham alabileceğiniz, sorgulamak ve yeni bakış açıları kazanmak için bir platform olmasını umuyoruz.
Bir sonraki plan nedir?
Bu tecrit yıllarından sonra, herkes bir araya gelmeye ve halkla ilişki kurmaya can atıyor. Bunun bir sohbet bienali olacağını ve uluslararası sanat etkinliklerinin formatı da dahil olmak üzere daha fazla deneyimi teşvik edeceğini umuyoruz.
REHBER EŞLİĞİNDE TUR
Ziyaretçiler daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da Koç Holding desteğiyle İstanbul Bienali’ni rehberli turlarla ziyaret edebilecek. Bienal süresince devam edecek turlar, Barın Han, Müze Gazhane ile Pera Müzesi’nde pazartesi günleri hariç her gün düzenlenecek. Tur biletleri pasa.com’da…