İstanbul bir sevgili gibidir
Fotoğrafçılık dünyasının vazgeçilmez şehri İstanbul, İBB Turizm Şube Müdürlüğü’nün katkılarıyla bizleri ‘Sevgilim İstanbul’ adlı fotoğraf sergisine davet ediyor. 52 karenin yer aldığı serginin yolculuğunu İBB Turizm Müdürü Hüseyin Gazi Coşan’dan dinledik: “Bu kent bir zaman tüneli adeta…”
Helin KAYA
Kültür sanatın İstanbul’la olan bağı turizme ne tür katkılar sağlıyor?
Kültür sanatın İstanbul’la olan bağı, turizm için bir ürün çeşidi olarak tanınabilirliği bakış açısıyla değerlendirmeye muhtaçtır. İstanbul’un ev sahipliği yaptığı kültür sanat etkinlikleri, yerel ve uluslararası niteliklerine bakılmaksızın turizm ile temas eden ürünler olarak mutlaka tanıtma/tanıtım süzgecinden geçirilmelidir. İstanbul’da üretilen kültür sanatın, tüm dünyanın beğenisine sunulması için gereken ortamın yaratılmasının turizmin bir ödevi olduğu açık. Turizmi yönlendiren ve şenlendiren, kentin kültür-sanat yaşamındaki canlılık ve üretkenliktir. İstanbul’da bu canlılığın ve üretkenliğin ortaya çıkması için İBB büyük bir özveriyle çalışmakta. Turizm olarak bizim üzerimize düşen ise bu canlığı ve üretkenliği İstanbul’u ziyaret eden ve edecek konuklarımız ile paylaşmak olsa gerektir.
Serginin hayata geçiriliş süreci nasıl ilerledi? Fotoğraf seçimlerinde hangi kriterler ele alındı?
Serginin hayata geçiriliş sürecinin başlangıcının İstanbul’a dair görsel belleğin güncellenmesine dair gereksinimin olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Turizm Şube Müdürlüğü özelinde ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi genelinde İstanbul’a dair güncel görsel belleği oluşturacak üretimin katılımcı bir bakış açısıyla yapılması seçeneği için doğru projenin bir fotoğraf yarışması olacağı sonucuna varılması ve bu konuda katkıda bulunacak FOTON ve TCL gibi paydaşların iş birliğiyle sürecin ilerlediğini söyleyebiliriz. Yarışma; dijital ve cep kategoride başvurulara açıldı. Jüri üyeleri arasında Coşkun Aral, Ebru Ceylan, Mustafa Seven, Tanın Helvacı ve Mehmet Turgut gibi önemli fotoğraf sanatçıları yer aldı. Fotoğraflar jüri üyelerince değerlendirmeden geçti.
Serginin isminin bir hikayesi var mı?
İstanbul, yüzyıllardır birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, çok renkliliği ve zenginliğiyle şiirlere, şarkılara, romanlara konu olmuş bir şehir. İstanbul bir sevgili gibidir adeta. Seveni tarafından unutulamayan, bağı kolay kolay koparılamayan ve adeta bir sevgili gibi kavuşulmayı bekleyen bir şehir, uğruna savaşlar verilmiş bir kent. Esasında hem sevgililer gününe hem İstanbul sevgisine bir gönderme olarak 14 Şubat Sevgililer Günü’nde finali yapılması düşünülüyordu yarışmanın. Yarışmaya “Sevgilim İstanbul” isminin verilmesi fikri buradan çıktı. Ancak ülkemizde yaşanan ve 11 şehrimizin etkilendiği deprem felaketinden dolayı ertelendi yarışmanın finali.
Sergide İstanbul’a nasıl bir çerçeveden bakıyoruz?
İstanbul, herhangi bir çerçeveye sığdırılamayacak zenginlikte bir şehir. Bu sebeple çok farklı perspektiflerden bakıldı İstanbul’a. Yarışmaya gönderilen fotoğrafların genelinde her objektiften İstanbul’un farklı güzelliklerine odaklanıldığını görüyoruz, İstanbul deyince akla ilk gelen şeylere. Sergide kedisini, martısını, Kızkulesi’ni, denizini ve daha pek çok güzelliğini görmek mümkün İstanbul’un.
İstanbul zamanın hızlı aktığı, değişime her saniye açık bir şehir. Sergide yer alan fotoğraflara bu değişim yansıyor mu?
İstanbul adeta bir zaman tüneli gibi. Her semti ayrı bir anlam ayrı bir güzellik taşımakta. Söylediğiniz gibi de İstanbul zamanın hızla aktığı bir şehir ki günümüzde yaşanan değişim ve gelişmeler bu hızı kat be kat arttırmakta her geçen gün. Sergideki fotoğraflara bakıldığında bu değişim ve gelişimin gözlemlenmesi de mümkün. Ayrıca İstanbul’la özdeşleşen noktaların zaman içindeki değişimini görmemizin yanında ayrı ayrı gözlerden farklı perspektiflerden şehre bakmamıza da olanak sağlıyor sergi.