İspanyol tasarım, maksimum provokasyon: Cupra Dark Rebel

Önce sadece bir sanal gösteri aracı olarak sunulsa da, gelen beğenilerin ardından gerçek üretime doğru hazırlanan bir çılgın Barcelona ateşi…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İspanyol tasarım, maksimum provokasyon: Cupra Dark Rebel

OKAN ALTAN - VİRAJ

Cupra’nın fanatiklerine açılmış bir sanal ‘hiper konfigüratör’ ile Dark Rebel’ın tasarımı, adeta herkesin rüyalarının harmanı olarak şekillendirilmiş ve bu ekstrem konsept çizgileri ortaya çıkarılmıştı.

Seat markasının üzerine yerleşen Cupra, her yıl üretimini misli artırarak sadece İspanya’da değil, ulaştığı tüm pazarlarda VW Grubu’nun yeni dinamik premium markası olarak kabul edilmeye başlandı. Avustralya’dan sonra belki önümüzdeki yıl Kuzey Amerika’ya da giriş yapacak olan Cupra, adını, karakterini ve niteliklerini daha iyi duyurabilmek için, DNA’sındaki radikal kimliği, prototiplerinden üretim modellerine küresel sahnede göstermeye çalışıyor.

Shooting-brake stiliyle uzun burunlu ve ensesi dik kesilmiş gibi duran, ön kaputta ışıklı logosu, ön altta köpekbalığı ağzına benzeyen iri girinti ve kapılarındaki abartılı konveks/konkav hatlar… En iddialı tasarımcıları bile şaşırtacak kadar iddialı olarak Dark Rebel, “bu kadar da olmaz” dedirtiyor ve sanal dünyadan gerçeğe gelemez diye yorumlanıyordu.

Oysa, ilk agresif Tavascan konseptinde de benzer bir yol izlediğine ve üretim şekliyle ilk konseptinin arasında çok büyük fark olmadığına şahit olduğumuz Cupra’nın, soyutu ve gerçekliği birleştirebildiğini defalarca kanıtladığını hatırlamamız gerekiyor. Yani, Cupra, hep sözünde duruyor!..

Tavascan’daki gibi ikonik üçgen ışık imzası, tavandaki Double Bubble şişkinlikler ve yanlardaki devasa hava girişleri, Dark Rebel'ı daha da keskin gösterirken, aslında Cupra’nın yeni tasarım dilinin de artık başladığını akla getiriyor. Neredeyse hiç yuvarlak oranı olmayan bu ‘sinirli’ konsept fikri, Cupra’nın ‘sürüden ayrı’ yani diğer markaların tasarım ortalamalarının çok ötesine ilerleyeceğine de işaret ediyor. Nedense, erkek flamenko dansçılarının yere çok hızlı ve çok sert vurmaları, gözümüzün önüne geliyor…

Konfigüratörde ‘kendi Dark Rebelları’nı tasarlayan Cupra fanatikleri, herhangi bir fiziksel kısıtlama olmadan renkleri, malzemeleri ve finishing’leri deneyip, aslında bu taze fikirlerden faydalanan markanın tasarım ekibinin işini kolaylaştırdılar. Bu kreasyonun hem rakipler karşısında hem de ‘aile içinde’ bir ‘meydan okuma’ olduğu fark edilince de promosyon projesi ciddiye alınmaya başlandı.

Kabin içinde de devam eden keskin köşeli çizgiler, çanak formlu iki koltuk ve bilgisayar oyun konsollarına benzeyen direksiyon simidiyle tamamlanıyor. Bu ekstrem sportif dizaynın, Cupra’nın gelecekteki dördüncü tam elektrikli otomobili olacağını, fakat 2021’deki Born’un ardından, önce 2024 Tavascan ve 2025 Urban Rebel’i gördükten sonra ortaya çıkarılacağını tahmin ediyoruz.

Geleceğin vizyonu

Kristal berraklığında şeffaf bir yelkenli omurgasına benzeyen asimetrik şekilli, hafif ve heykelsi merkezi yapısı, ön ve arka kısmını birbirine bağlarken, sert çizgilerin güçlü bir kombinasyonuna sahip duyusal yüzeyler, tasarımda gerilim yaratarak enerji ve amaç konsantrasyonunu ifade ediyor. Koyu menekşe tonunun akıcı karakteri, çevresel ışığın temasına göre değişiyor ve duruşu güçlendiriyor. Üçgen detaylar, aero kapaklar ve bakır parçalar, parametrik genişliği de artırıyor. Yüzeye oyulmuş kanallar aracılığıyla gövdenin ön ve arka kısımla bağlantısının karakterize edilmesi, teknik unsurlarını ortaya çıkarıyor. 4,5 x 2,2 x 1,3 metrelik boyutları, sportif ruhunu yansıtan 2/3 gövde oranları ve güçlü omuzları alçak kabinini sürücüye odaklı yapmış. Supersport hafif koltuklar, senkronize boylamasına ayarlanan ergonomik pedal ve düğmeler, yarış dünyasındaki geometrileri oyun dünyasının etkileşimiyle birleştiren direksiyon simidi, parlak ışıklı vites değiştirici, hava miktarına göre açılan havalandırmalarıyla termal kameralı akıllı iklim kontrol sistemi, yüzde 90 biyolojik parçalanabilen bambudan sürdürülebilir malzemenin yanında yazılım tarafında UX ve UI tasarımlarında da benzersiz…

Direksiyondan kontrol edilen üç deneyimle, otomobilin tamamını dış görünümden, iç mekandan, aydınlatmadan, sesin yanı sıra her deneyime özel işlevlere göre uyarlamak da mümkün.

Exponential Square ile; fütüristtik grafiklerle 3D özelleştirilebilir bir avatarlı dijital kokpit seçiliyor. Exponential Cube ile ise; yarış DNA'sı benimseniyor ve yarış araçları ve oyunlardan ilham alınan deneyime geçiliyor. Hatta gerçek zamanlı yarış pisti konumlandırma, tur zamanlaması ve performans verileri kaydediliyor. Exponential Infinite de; araç dururken MEtahype’a giriliyor ve Cupra ailesiyle etkileşim başlayarak, mobilitenin keşfedilmemiş bölgesine adım atılıyor.

Münih'teki IAA fuarında bu yıl dünya çapında 150 binden fazla otomobil teslim ettiğini duyuran Cupra, Avrupa'nın en hızlı büyüyen otomobil markalarından biri olduğunu doğrularken, böyle sansasyonel bir elektromobil ile otomobil modasında öncü rolünü daha da parlatacaktır.

Kuruluşundan bu yana 400.000'den fazla Cupra yollara çıktığı ve müşterileri markanın tasarım ve performansın sınırlarını zorlamasından çok memnunlar. Şimdi, otomobillerin gelecek nesil sürücüler için nasıl yaratılacağını sorgulayan yeni DarkRebel artık fiziksel versiyonuyla, yıkıcı bir zihniyetle üretim için geri sayıma başlıyor, diyebiliyoruz.

Cupra CEO'su Wayne Griffiths,“Gelecekte elektrikli otomobillerin sportif, seksi ve duyusal olabileceğini kanıtlama amacı olan bir asi!” olarak nitelendiriyor, Dark Rebel’ı…

Cupra Tasarım Başkanı Jorge Díez de, “DNA'mızın nihai ifadesini temsil eden Dark Rebel, artık sınırsız. Tek misyonu, duyularınızı yükseltmek! Arzunun ve sınırsız zorlamanın saplantımız olduğu yeni bir boyuta girmek için tasarladık…” diyor.

 

 

HAFTA