İş ve yaşam dengesini kuranlardan mısınız?
Geçinebilmek için ek iş yapan Y ve Z kuşağı çalışanlarından ILO’nun işsizlik raporuna, tersine göç rakamlarından lüks tüketim beklentisine… Bakalım sayılar bu hafta bize neler söylüyor?
SAYILARIN DİLİ – GÜLSEREN ÜST POLAT
Pek çok iş kolu için pandemi öncesi ve sonrası diye ikiye ayrılıyor yaşam… Tabii çalışanlar için de… Çoğu çalışan bu dönemde iş/yaşam dengesini kurmakta zorluk yaşadı. Fakat Deloitte’un 2023 Y ve Z Kuşağı araştırması bu dengenin de -en azından çoğunluk için- yeniden sağlandığını gösteriyor. Araştırmaya göre Z kuşağının yarıya yakını ve Y kuşağının çoğunluğu (yüzde 62) işlerinin kimliklerinin merkezinde olduğunu vurguluyor. Çoğu hibrit veya uzaktan çalışanlar, çalışma zamanları ve süreleriyle ilgili esnek uygulama kazanımından vazgeçmeyecekleri gibi işverenlerinin tam zamanlı ofiste mesai talep etmesi halinde işten ayrılacağını söylüyor ki bu oran katılımcıların yüzde 75’ine denk geliyor. Bu arada her iki kuşak çalışanlarının gündeminde haftada dört gün mesai uygulamasının yaygınlaştırılması beklentisi olduğunu da hatırlatalım. Bir ‘ama’ ile bu konuyu noktalayalım… Daha iyi bir iş/yaşam dengesi kurmak ve çalışma saatlerini azaltmak istemelerine rağmen, Z kuşağı (yüzde 46) ve Y kuşağı (yüzde 37) geçinebilmek için ek iş yapıyor!
YÜZDE 21,5
ILO’nun son raporu, 2023 yılında küresel işsizliğin salgın öncesi seviyelerin altına düşerek 191 milyona gerileyeceği ve küresel işsizlik oranının % 5,3 olmasının beklendiğini söylüyor. Bu haber elbette ki güzel. Ancak aynı rapor Afrika ve Arap bölgesindeki düşük gelirli ülkeler için bu durumun pek mümkün olmadığını da vurguluyor. Kuzey Afrika için işsizlik oranının %11,2 (2019-%10,9); Sahra Altı Afrika için %6,3’lük işsizlik öngörüsü var. İstihdam açığındaki farklılıklar da küresel istihdam uçurumuna daha fazla işaret ediyor. Düşük gelirli ülkeler %21,5 gibi endişe verici bir oranla en büyük istihdam açığı oranıyla karşı karşıyayken, yüksek gelirli ülkelerde %8,2 ile en düşük oranlar bekleniyor. Ne diyelim? İşte kapitalizm işte rapor…
YÜZDE 34
Yüksek kira fiyatları, enflasyon, işsizlik ve trafik problemi… Zorlayan hayat gailesi tersine göç konusunu sık sık gündeme getiriyor. Eleman.net bu konuyu araştırmış ve katılımcıların %37’sini İstanbul’da yaşayanların oluşturduğu bir çalışmaya imza atmış. Araştırmaya göre ‘Anadolu'ya taşınmayı düşünüyor musun?’ sorusuna katılımcıların yüzde 52’si düşünmüyorum yanıtını vermiş. Taşınmayı düşünenlerin oranı ise yüzde 34 ve % 13 ise zaten taşınmış. Taşınmayı düşünenlerin %39’u ise İstanbul’da yaşıyor. Ve kritik soru: “Taşınmanızda, en büyük etken nedir?” Bu soruya katılımcıların % 35’i kiraların çok yükselmesi, % 27’si maaşın çok düşük kalması, % 35’i iş bulamıyorum, % 3’ü de gıda fiyatlarındaki artış cevabını vermiş. Yorum sizin…
570 MİLYAR EURO
haber-HXK7.jpg" alt="" width="500" height="313" />
İşsizlik, tersine göç derken gelin biraz da işin lüks tarafına bakalım. Bain & Company ile Altagamma’nın gerçekleştirdiği ‘2023 İlkbahar Küresel Lüks Tüketim Araştırması’ kişisel lüks tüketim pazarında belirsiz ekonomik koşullara karşın 2023'te %5-12 oranında büyüme beklendiğini ortaya koyuyor. Pazarın 2030'a kadar 530-570 milyar Euro’ya ulaşarak, 2020'deki büyüklüğünün iki katından fazla bir düzeye çıkması bekleniyor. Lüks tüketimde başı çeken ürün gruplarını merak ediyorsanız hemen söyleyeyim: Saatler ve mücevherler başı çekiyor. İkonik çantalar, giderek daha değerli varlıklar olarak algılandıkça harcamaları artırmaya devam ediyor. Tercih bu ya kimileri ‘daha az ama daha iyi’ olsun istiyor…