İngilizler, teknik ve tasarımda yine coştu: Lotus Theory 1

1.000 HP’lik, tümüyle sürücü odaklı hypercar Lotus Theory 1 adeta limitsiz performansta yepyeni zirveler arıyor…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İngilizler, teknik ve tasarımda yine coştu: Lotus Theory 1

OKAN ALTAN

 

Çinli Geely Grubu’nun mühendislik merkezi olarak da gösterilen Lotus, son yıllarda köklü değişimlere imza atarak hem mirasını korumayı hem de elektrikli otomobil dünyasında kendine yer açmayı hedeflerken, şimdi de çok farklı bir marka imajı oluşturmaya çalışıyor.

Eletre SUV modeliyle 2,5 tonluk bir elektrikli aracı bile sürüş keyfiyle buluşturmayı başaran marka, Evija ile de dünyanın en güçlü elektrikli hiper otomobillerinden birini tanıtarak dikkatleri üzerine çekmişti. Şimdi ise Lotus Theory 1 konseptiyle gelecekteki performans otomobillerine dair heyecan verici bir vizyon sunuyor.

Diğer yanda ise; Colin Chapman’ın efsanevi spor otomobil markasının modern dünyanın baskılarına boyun eğdiğini kabullenmek, biz otomobil tutkunları için zor olmuştu. Ancak, bu durumun Lotus markasını tamamen kaybetmekten çok daha iyi olduğunu söylemek mümkün… Geely grup markalarına tasarımdan tekniğe sunduğu hizmetlerin karşılığında kendi modelleri ve geleceği için de güvenli bütçe sağlayan Lotus, yeni konsept aracı Theory 1 ile sonraki modellerin hayal edilenden çok daha heyecan verici olabileceğini gösterme şansını bile yakaladı.

Lotus, markanın köklerindeki felsefeyi modern teknolojiyle harmanlayan Theory 1, ‘Digital Natural Analogue: DNA’ yaklaşımıyla, dijital, doğal ve analog prensiplerini içeren, sezgisel ve etkileyici bir deneyim sunmayı amaçlayan bir yaklaşıma sahip. Bu yaklaşım Lotus, dünyaca bilinen mühendislik uzmanlığının insan merkezli bir tasarımla nasıl buluşturulabileceğini gösteriyor. Tarihindeki Elise, Esprit ve Elan gibi modellerinde hafiflik, sürüş keyfi ve sadelikten ödün vermeyen Lotus, artık bu değerleri elektrikli otomobillere taşırken, yeni nesil teknolojilere uyum sağlamayı amaçlıyor ve bir performans otomobilinin ne şekilde düşünülmesi gerektiğine dair yeni bir ideal yaratıyor.

Lotus Theory 1, 1.000 HP 735 kW gücünde elektrik motor donanımıyla 0-100 km/h hızlanmasını 2,5 saniyenin altında gerçekleştirebiliyor ve maksimumda 320 km/h hıza ulaşabiliyor. Dört teker çekiş sistemi, 1.600 kg’ın altındaki ağırlığı ve 400 km’lik bir elektrikli menzili, performans ve pratikliği bir arada sunuyor.

Bu yeni Theory 1 konseptinin 50 yaşındaki Esprit’in ilk prototipine çarpıcı bir şekilde benzediğini düşünebilirsiniz ve haklısınız da… Belki de düşündüğünüzden daha fazla, çünkü Theory 1'in stilini kasıtlı bir karar olarak o belirgin çizgiyle oluşturulduğunu görmemek de çok zor…

Evija’nın 2.000 HP’lik dört elektrik motoru ve aerodinamik tasarımı, elektrikli otomobillerde performansın sınırlarını zorlamıştı. Theory 1 ise, bu mühendislik harikasını daha hafif bir gövde ve düşük ağırlık merkeziyle birleştirerek sürüş deneyimini daha da ileri taşıyor. Eletre’nin sahip olduğu lüks teknolojiler de, Theory 1’e ilham veriyor. Örneğin, Eletre’nin lidar destekli otonom sürüş sistemleri, Theory 1’in L4 otonom sensörleriyle daha gelişmiş bir yapıya kavuşmuş durumda…

 

Yenilikçi vizyon

Theory 1, fren, gaz ve direksiyon sistemlerinde koltuk yan renklerini de anlık değiştirme özelliğiyle telepatik bir hassasiyet sunarak geleneksel spor otomobil hissini ileri teknoloji ve özel bilgisayar sistemleriyle yeniden tanımlıyor. Ancak, geleneksel mühendislik dokunuşları da -alçak ağırlık merkezi, artırılmış denge ve “hafiflik” anlayışı- otomobilin temel taşları olarak korunmuş…

Aracın aerodinamiğinin aktif ve pasif prensipleri birleştirdiği ilk bakışta fark edilirken; arkadaki aktif spoiler, tıpkı Evija’da olduğu gibi maksimum yol tutuş sağlamak için suspansiyona entegre edilmiş. Elektrik motoru ve bataryalar, Lotus 49 Formula 1 aracından esinlenilerek şasiye dahil edilerek yapılandırılması alt çerçeve ihtiyacını ortadan kaldırıp ağırlığı da azaltılmış. Bu yaklaşım, Evija’nın 1.680 kg’lık hafif yapısının devamı niteliğinde gibi…

Theory 1, steer-by-wire teknolojisiyle direksiyon hissini kişiselleştirme, sürücünün tercihlerine göre direksiyon hissini ayarlama olanağı sunarken, MotorSkins’in özel olarak geliştirdiği ‘Lotuswear’ materyali koltuklar ve direksiyon simidini gerçek zamanlı olarak şişirip söndürerek sürücüye göre destek seviyesini ayarlıyor. Bu özellikler, hem Evija’nın performans odaklı hem de Eletre’nin lüks kişiselleştirme deneyimini bir araya getirirken; direksiyondaki dokunsal geri bildirim de, sürücünün ne zaman dönüş yapması gerektiğini de gösterebilecekmiş. Theory’nin ruh halinize mükemmel şekilde uyan direksiyon hissini geliştirebilmek de ayrıca mümkün.

Carbon adlı 3D baskı firması tarafından geliştirilen aerodinamik baş desteklerinde yer alan çift kanallı binaural ses sistemi, araç içindeki 3 yolcuya özel ayrı ayrı ses seçenekleri sunurken de; araçtaki lazer ışık sistemleri ise sürücünün yola odaklanmasını sağlamak için direksiyon simidi ve koltuklarla senkronize çalışan ışıklı bir geri bildirim kompozisyonu oluşturuyor. Yükseltilmiş ‘hız’ seslerinden sürükleyici gürültü önleyici ses ‘yutma’ya kadar çeşitli ses seçenekleri arasından seçim yapabilirsiniz.

Aracın Lotus’un ünlü ‘hafif’ kimliğini koruyan hafif gövdesi içindeki sürücüyü tam ortaya koyan merkezi sürüş pozisyonu, motorsporları köklerine gönderme yapıyor, hatta zengin yarış mirasıyla araç kullanım zevkine modern dünya tanımlaması katarak bir adım daha ileri taşıyor. Kabin tasarımı ise sürücüyü ve yolcuları bir koza gibi sararak benzersiz bir deneyim vadediyor. Aracın tasarımını ortadan ikiye bölen keskin çizgi, 4’üncü seviye otonom sürüş konforunu da barındırarak modern işlevsellik sunuyor.

Elektrikli otomobillerin de azami sürüş keyfi sunabileceğini kanıtlama kararlılığını ortaya koyan Theory 1, Lotus’un hem lüks segmentte hem de hiper otomobil kategorisinde ne kadar iddialı olduğunu, geleneksel stillerle değil, fütüristtik yüksek performans sürüş makineleriyle geleceği yaratma yoluna işaret ediyor. Efsanevi Lotus ruhunun geleceğe bağlı kalarak modern dünyada da yaşayacağını böyle bir yenilikçi vizyonda hazırlanmış bir hiper otomobil ile görebilmek de, bizleri ayrıca çok mutlu ediyor.

 

 

 

 

HAFTA