İkonik takvimin özüne dönüşü
34 yaşındaki fotoğrafçı Ethan James Green’in çektiği ‘Refresh and Reveal’ adlı takvim 51. edisyonuyla geçmişe ve vücut aracılığıyla güzelliği keşfetme amacını odağına alıyor. İkonik takvim, iki gün önce Londra’daki Natural History Museum’da düzenlenen bir özel bir galayla tanıtıldı. Dünya çapından yıldızların ışıldadığı gecede, Hafta da yer aldı. Takvim, her biri renkli ve siyah beyaz olmak üzere toplam 24 fotoğraf içeriyor.
ASLI BARIŞ
Dünyayı güzellik kurtaracak
Pirelli CEO’su Marco Tronchetti Provera 2025 yılının takviminin temasını “güzellik, uyum ve özgürlük olarak tanımlıyor: “Takvim, her yıl yeni bir kitap yazmak gibi…”
Takvim her zaman o yılın zihniyetini, tartışılan konuları yansıtıyor. Bu yılın takviminin vermek istediği mesaj ne?
Bu yılın takvimi, zor bir zamanda güzellik ve uyum dokunuşu sağlıyor. Güzellikle çevrili olduğumuzu unutmamalıyız ve bu takvim, genç bir adam, çok iyi bir fotoğrafçı tarafından, özgürlüğüyle yaratıldı; Farklı cinsiyetlerin, kültürlerin ve amaçların bir araya getirildiği için benzersiz bir şey.
10 yıldır takvimde nü kareler yer almıyordu… Ethan James Green’in kareleriyle ‘seksapel’ geri döndü. Bu stratejik bir hamle mi?
Hayır, biz fotoğrafçılarımızı her zaman özgür bırakırız. Pirelli Takvimi’nin başarısının sırrı, dünyanın en iyi fotoğraflarıyla çalışmak ve onları tamamen kendi iradesi ve seçimleriyle özgür bir şekilde bırakarak, istedikleri kadrolarla, istedikleri temalarla çalışmasına izin vermektir. Yani bir anlamda fotoğrafçının ‘kendisi olmasına’ izin veririz. Bu senenin teması da benim gözlemime göre, güzellik, uyum ve özgürlük… Bu karelere sadece ‘çıplaklık’ görmeyelim. Çünkü o da cinsiyetçi fikrin de bir parçası. Güzellik güzelliktir. Ünlü bir yazarın dediği gibi, güzellik dünyayı kurtaracak. Güzellik, bu zor zamanlarda her zaman kalıcı olan bir şeydir. Demin de söylediğim gibi, hepimiz güzellikle çevriliyiz, bu yüzden önemini vurgulamalıyız.
İlk takvim 1964'te yayınlandı. Zaman içerisinde nasıl bir evrim geçirdi? Bu takvimde daha önce olmayan ne var?
Takvim, her yıl bir kitap yazmak gibidir. Hayatımızın sürekli bir parçasıdır. İnsanlara, topluma yakındır, bu yüzden bu değişmedi. Bence takvimin gücü, misyonunun olmamasında.
Her takvimin yeni ve kendi hikayesini anlattığını söylediniz. Bu fotoğrafçının yaptığı çalışmada en etkileyici bulduğunuz şey nedir?
1980'ler ve 90'ların takvimlerini sevenler mutlu olacaklar çünkü bu takvimin onlara hitap ettiğini düşünüyorum. Diğer yandan, gençler de beğenecekler zira bu takvim genç bir fotoğrafçı tarafından, onun vizyonuyla yaratıldı. Güzellik ve cinsellik farklı bir şekilde ifade ediliyor burada...
Son 50 yıl içinde en sevdiğiniz üç takvimi seçebilir misiniz?
Hayır seçemem çünkü arkadaşlarımı kırmak istemem var. Yargım yeterince tarafsız olmayabilir. O kadar çok favorim var ki, birinin diğerinden daha iyi olduğunu söyleyemem. Tercih ettiğim bazı işler var tabii, ama bu söylenmesi hoş bir şey değil.
Bu takvimde diğerlerinden farklı olarak erkekler de yer alıyor. Bu fikir nereden çıktı?
Bu takvim, diğer takvimler gibi her zaman ‘insan’ teması içeriyor. Her yıl beyin fırtınası yapıyoruz. Ve fotoğrafçı için takvimi bir sanat ve kalite ifadesi olarak koruyacak bir yol bulmaya çalışıyoruz.
Fotoğrafçıları nasıl belirliyorsunuz?
Fotoğrafçının seçiminde, sahip oldukları kalite ve kişiliğini ön planda tutuyoruz. Biz onlardan kendileri olmalarını istiyoruz. İnsanlara özgürlük verdiğinizde, kimse bunu onlardan almak istemez. Bu yüzden son söz fotoğrafçıya ait. Çünkü bir fotoğraf gerçekten bir saniyenin kesitidir. Fotoğrafçının karar verdiği bir şeydir.
Takvimde ‘çeşitliliğin de ön planda olduğu aşikar. Bu, bir şirket politikasının yansıması mı?
Çeşitlilik, küresel bir şirket için yaşamının bir parçasıdır. Renk veya cinsiyet farkı yoktur. İnsanlarla çalışıyoruz ve insanlar, her kıtada, her ırkta, her cinsiyette insandır. Bu yüzden bir sorun olmamıştır. Bu yüzden Pirelli'nin açık fikirli olduğunu vurgulamamız gerekmiyor. Bu, ülkenin tarihidir ve politikasıdır.
***
Daha sanatsal ve kapsayıcı bir iş oldu
Model, oyuncu, yazar ve sunucu Padme Lakshmi, 54 yaşında takvimde yer aldığı için mutlu olduğunu söylüyor: “Çekimlerde kendimi rahat ve güzel hissettim”
Bu takvimi özellikle bu kadar özel kılan şey nedir size göre?
Elbette, bir model olarak, 20'lerimde ya da 30'larımda Pirelli takvimi için çekim yapmayı çok isterdim. Ama olmadı. Kısmet bugüneymiş. Pirelli takvimi her zaman kültürümüzde, özellikle Avrupa ve Batı kültürlerinde, kadın güzelliğinin bir simgesi olmuştur. Çok ikoniktir. Ama bugün, Ethan’ın bu yılki takvimiyle yaptığı şeyin çok daha anlamlı ve çok daha modern olduğunu düşünüyorum. Çünkü sadece bir güzellik anlayışından daha fazlasını içeriyor. İlk olarak, sadece kadınlardan oluşmuyor. değil. Bu da onu daha ilginç kılıyor. Ve bence, gerçek anlamda güzellik nedir, buna dair bakış açısını biraz daha genişletiyor. Ve bu bakış açısının, geçmişteki Pirelli takvimlerinden çok daha geniş bir perspektife sahip olduğunu düşünüyorum... Daha sanatsal, daha kapsayıcı ve biraz da entelektüel, açıkçası.
Bunu biraz daha açabilir misiniz?
'Daha entelektüel' derken, kastettiğim şey, bunun daha kapsayıcı ve kompleks bir şey olmasıdır. Daha kapsamlı bir güzellik anlayışı var burada… Güzellik düşündüğünüzde, hemen güzellik endüstrisini, moda endüstrisini ve genellikle 20’li ve 30’lu yaşlardaki genç kadınları düşünürsünüz. Ama insan formunda gözlemlenebilecek çok daha fazlası var. Bu çekimler bunu gösteriyor: Ve zamansız ve geniş bir bakış açısı sunuyor.
Çıplaklık herkes için kolay bir şey değil. Çekim için nasıl hazırlandınız?
Gerçekten hazırlanmadım. Zaten fazla vaktim yoktu. Ama daha önce Ethan ile çekim yaptım. Asıl mesele çıplaklığın nasıl kullanılacağıydı. Ethan ve Tonne Goodman ile kendimi son derece güvende ve rahat hissettim. Eğer bu rahatlığı hissetmeseydim kabul etmezdim.
Ethan ile diğer fotoğrafçılarla çalışmak arasındaki fark nedir? Ayrıca o da eski bir model olduğu için nasıl bir etkisi oldu?
Ethan harika, modelin ne hissedebileceğine ya da rahatsız olabileceğine empatiyle yaklaşabiliyor. Ve sadece size söylemekle kalmaz, kendi bedenini bükerek ya da denemenizi istediği şekli çok net bir şekilde göstererek bunu canlandırır. Kendinizi bir işbirliği içinde hissedersiniz. Genç ama, gözünün gördüklerini hemen size anlatma konusunda çok yetenekli. Ve hemen görüyorsunuz. Tam anlamıyla işbirlikçi. Bence Ethan’ın yaptığı şeyi heykelle karşılaştırabilirim. Gerçekten çok klasik bir şey yapıyor. Dün Tate Modern’daydım, iki gün önce de V&A’deydim, ve tüm o güzel klasik Rönesans resimlerini ve heykellerini görmek çok güzeldi. Oradaki heykellerin Ethan’ın bedenlerimizi yansıtma biçimiyle bir farkı yok.
***
Doğallığın kabulünü sundular…
Star Wars’ın yıldızlarından oyuncu John Boyega “Çeşitlilik temasıyla genç ve açık fikirli bir fotoğrafçının bu deneyime liderlik etmesi süreci olumlu etkiledi” diyor.
Bu projenin sizin için en önemli mesajı nedir?
Farklılıklarla bir arada yaşamak. Bu, şu anda dünyamızda pek çok şeye uyarlanabilecek bir şey. İnsanlar kendilerinden farklı olan şeylerden korkuyor. Özellikle bu endüstride fiziksel görünümler ve bedenler ön planda. Ana akım güzellik algısı genellikle tek tiptir. Bu projede güzellikte çeşitliliği yansıtmaları hoşuma gitti. Özellikle yaş açısından çeşitlilik olması benim için harikaydı.
Kamera karşısında çıplak olma konusunda rahat hissetmediniz, kendinizi nasıl hazırladınız?
Oyuncu koçumun dediği gibi, "Sadece yap." Bir kez yapınca, aslında bununla başa çıkabildiğini fark ediyorsun. Ekipten birçok kişi de zaten çıplaktı, bu da rahat bir ortam yarattı. Bu sayede deneyim oldukça eğlenceli ve güzel geçti.
Pirelli Takvimi'nin daha önce hayranı mıydınız?
Hayır, ne olduğunu pek bilmiyordum. Ama kız kardeşim gençlik yıllarında moda endüstrisine oldukça ilgiliydi ve yıllar boyunca birkaç takvim toplamıştı. “Sence yapayım mı” dediğimde çok heyecanlandı: Bana, bu takvimin her defasında farklı bir mesaj içeren bir iş olduğunu anlattı. Jodie Turner-Smith’in yer alacağını duydum. Ona mesaj attım, telefonda konuştuk, bana çekimin nasıl olduğunu anlattı. Bunu, bir arkadaşın sizi Miami sahilinde bir fotoğraf çekimine davet etmesi gibi gördüm. Böyle bir davete hayır demem.
Pirelli'nin çıplaklığı daha doğal bir şey olarak kabul etme konusunda bir katkısı olduğunu düşünüyor musunuz?
Evet, bence doğallığın kabulünü sundular. Çekimler doğal ortamda yapıldı; su kendi halinde, zemin olduğu gibi. Bu projede, bedenimizi kabul etmek ve içsel olarak bunu kabullenmek önemliydi. Bu doğallık, bazen aşırı cinselleştirilmiş unsurları ortadan kaldırarak insanların belirli bir şekilde görünmeleri gerektiği hissinden kurtulmalarına yardımcı oldu.
Ethan’ı daha önce tanıyor muydunuz?
Hayır, onun kariyerini daha önce bilmiyordum. Genelde bu tür projelerde sinematograf veya tanınmış bir fotoğrafçı getirilir. Onunla güvenli ellerde olacağımı hissettim. Çekim sürecinde sanatsal vizyonumuz birleşti.
Bir fotoğrafçının aynı zamanda model olmasını nasıl buluyorsunuz?
Bence harika. Bu, bir aktörün yönetmen olmasına benziyor; tüm yeteneklerin birleşmesi. İlk kez bu tür bir çekim yapmanın nasıl bir şey olduğunu bilen biri olarak, çekimde olanları anlıyor ve onlara yardımcı olabiliyor. Çeşitlilik temasıyla genç ve açık fikirli bir fotoğrafçının bu deneyime liderlik etmesi süreci olumlu etkiledi.
***
Zamansız, klasik ve seksi bir şey yapmak istedim
Takvimin 51. Edisyonuna imza atan 34 yaşındaki Ethan James Green… Fotoğrafçı, ‘Refresh and Reveal’ adını verdiği çekimlerin detaylarını anlattı…
Takvimin temasından bahsedelim…
Konsepti ‘Refresh and Reve al /Yenile ve Açığa Çıkar’ olarak adlandırdık. Çünkü takvimin kökenlerine geri dönüyoruz ve insan vücudunu, mevcut anı yansıtan yeni şekillerde kutluyoruz. Genel güzellik anlayışımız, eskiye kıyasla çok daha genişledi… Biz de bu durumun altını çizerek, farklı güzellikleri doğal halleriyle yakalamak istedik. Çekimleri Miami’de, plajda yaptık. İki farklı yer kullandık. Bir stüdyo, bir de dış çekim. Ton ne Goodman moda editörü ve kreatif danışman olarak her aşamada benimleydi. İnsan bedenini andıran, doğal malzemeler bulduk plajdan, bunları beraber topladık.
Bu çekimlerde ilham kaynaklarınız ne oldu?
Eski takvimlerden kareler… Mesela Herb Ritts’in 1994’te çektiği ve 90’ların süper modelleri Kate Moss ve Cindy Crawford’ın Bahamalar’daki bir plajda çıplak bir şekilde eğlendiği kareler… Richard Avedon’ın 1995 tarihli, Christy Turlington’ın elleri bağlı ve göğüslerinin altına metal bir korse yerleştirilmiş haliyle karesi… Hem plaj hem de stüdyoyu kullanarak gerçekten zamansız, klasik ve seksi bir şey yapmak istedim.
Pirelli takvimini çekmek bir fotoğrafçının kariyerinde dönüm noktası… Teklif geldiğinde neler hissettiniz?
34’üncü doğum günümde geldi teklif… Hiç beklemiyordum. Pirelli Takvimi’ni çekebilmek, seçkin bir kulübe üye olarak kabul edilmek gibi. Daha önce bu işe imza atanlar, benim örnek aldığım, adımlarını izleyerek mesleğe başladığım isimlerdi. Richard Avedon, Herb Ritts gibi… Onlarla aynı yolda yürüyebilmek heyecan verici.
Peki kafanızda konsepti oluşturmak ne kadar zaman aldı?
İlk düşüncelerim şuydu: “Pirelli Takvimi yapacaksam, Pirelli Takvimi gibi olmalı” … Yani Pirelli dendiğinde aklımıza gelen klasik seksapel tavra geri dönmek istedim. Vizyonunu Pirelli ekibine açıkladığında hemen kabul ettiler. Tam olarak aynı şeyi istiyorlardı. Mükemmeldi.
Yine de imzanızın olduğu iş, alıştığımız klasik femme fatale karelerden oldukça farklı…
Seksiliğin birçok farklı tanımı var ve bunlar doğru ortamda keşfedilebiliyor. Mesele onun nasıl yansıtıldığı… Pek çok kişi sosyal medyasında seksi kareler çekip yayınlıyor. Kendilerini, kendi tercih ettikleri şekilde yansıtmaktan hoşlanıyorlar. Ben bir fotoğrafçının modelini manipüle etmemesi gerektiğini savunuyorum. Çalışmam her zaman iş birliğiyle ilgili olmuştur. Birisi kendini en iyi hissettiğinde ve en rahat hissettiğinde, resmi o zaman çekerim.
Yer alan isimleri neye göre belirlediniz peki?
Daha önce çalıştığım, işlerimi bilen isimlere öncelik verdim. Hunter, Madalena gibi… Çok fazla çıplaklık içeren bir proje yaptığınızda, kim evet der belli olmaz. Sadece bu çekim de gerçekten yer almak isterlerse kabul ederler.
Siz takvime model olarak nasıl dahil oldunuz?
Bu takvime erkekleri de katmak istedim. John (Boyega) ve Vincent Cassel harika işler çıkardı ama ikisi de tam olarak soyunmaya yanaşmadı. İş başa düştü yani (Gülüyor) Şaka yapıyorum. Ben biraz son dakika dahil oldum. Madem insanlara “giysilerini çıkar” diyorum, ben de çıkarayım dedim. Sonuçta plajdaydık yani!