İkonik otel geçmişin izlerini geleceğe taşıyor

FATOŞ KARAHASAN

İnşaatı 1955 yılında tamamlanan Hilton Istanbul Bosphorus, Türkiye’nin ve İstanbul’un ilk beş yıldızlı oteli olarak o günden beri ülkemizin dünyaya açılan kapısı oldu.

İstanbul’un kültürel ve sosyal hayatında bir kilometre taşı görevi gören bu otel, Hollywood yıldızları, dünyaca ünlü sanatçılar, iş insanları ve devlet başkanları dahil olmak üzere pek çok özel isme ve milyonlarca misafirine yüksek standartlarda hizmet verdi. Önümüzdeki yıl 70. yaşını kutlamaya hazırlanan ikonik otel, uzun süren bir yenilenme sürecini tamamlamak üzere. Çalışmalar İstanbul’un ve Hilton’un 70 yıllık unutulmaz anılarını canlandıracak bir anlayışla uluslararası üne sahip tasarım stüdyosu Autoban tarafından yürütülüyor. Tüm mekanlar, şehrin artan talebine ve günün ihtiyaçlarına cevap verebilmek amacıyla geçmişin izlerini bugüne taşıyan bir anlayışla yeniden tasarlanıyor.

Geçen günlerde Hilton Türkiye Üst Sınıf ve Lüks Otellerden Sorumlu Ülke Müdürü Armin Zerunyan ve Autoban Kurucu Ortağı Seyhan Özdemir, otelin Gün Bahçesi’nde gerçekleşen bir basın buluşmasında Hilton Istanbul Bosphorus’un 2025 yılında tamamlanması planlanan renovasyon sürecini ve tasarım detaylarını paylaştılar. Öğreniyoruz ki Autoban ekibi, İstanbul’un katmanlarından ve Türk kültüründen aldıkları ilhamla tasarıma çağdaş bir yorum getirmeyi hedefliyor.    

Armin Zerunyan’ın verdiği bilgiye göre, otelin yenilenme sürecinin ilk adımı 2018-19 yılında atıldı. Bu dönemde, ek binada yer alan ve ‘Park Katları’ olarak adlandırılan bahçe teraslı 102 odanın tamamı yenilendi. Araya pandemi girince çalışmalar bir süre aksadı. 2022 yılında Balo Salonu ve Konferans Merkezi yenilendi. 2023 yılında başlayan çalışma kapsamında ana bina, odalar, ortak alanlar, açık havuz, sağlık kulübü, toplantı salonları, ana restoranların renovasyon çalışmaları ise otel kapanmadan, misafirlerini ağırlayacak şekilde sürdürülüyor.

YILDIZLARIN GÖZDESİ

Autoban Kurucu Ortağı Seyhan Özdemir dönemin önemli mimarı Sedat Hakkı Eldem tarafından tasarlanan otelin şehrin ve Hilton'un kültürel mirasını yansıtan ikonik bir yapı olduğuna dikkat çekerek, iç mekan tasarımında İstanbul'un tarihi ve çağdaş dokusundan yola çıktıklarını söylüyor: “Seramiklerde ve seperasyon elemanlarında İstanbul’un yedi tepesinden esinlendik, İstanbul’daki doğu ve batı çeşitliliğini yansıtan kubbe ve varak kaplamalarını ana elemanlar olarak çağdaş bir yaklaşımla tekrar ele aldık, anıt yapılarda bulunan yuvarlak şekilli İstanbul pencerelerinin ise bölücü panellerde ilham kaynağı oldu.”

Tasarımda, otelin açıldığı günden bu yana ağırladığı ünlü isimlerden, özellikle de 1950’li yılların oyuncuları, sanatçıları, yazarları gibi dönemin ana figürlerinden ilham alarak hem çağdaş bir dönemi, hem de otelin sahip olduğu eşsiz mirası ve tarihi gelecek nesillere aktaran bir yaklaşım benimsenmiş. Bu yaklaşımla 1950’lerin modernizm, sanat ve şiir etkilerinin ve kültürlerin birleştiği bir etki yaratılması hedeflenmiş.

Projede önemli kişilerin konaklamalarından ilham alınan özel tasarımsal alanlar bulunuyor. İtalyan aktris Sophia Loren, Türk yazar ve şair Cemal Süreyya, modern heykeltıraş Kuzgun Acar gibi ünlü isimler bunun en güzel örnekleri…

Resepsiyonda, dönemin önemli aktrislerinden Sophia Loren’in kullandığı mavi safir gerdanlık, zemin kaplamalarında ve aydınlatmalara ilham vermiş. Zemin katta Lobi Lounge kısmında ise yine 1950’lerde kullanılan gösterişli mobilyalarla sıcak bir atmosfer yaratılmış, gerdanlık detayları ise aydınlatma elemanlarına yansıtılmış. Hilton’un İstanbul’daki ayak izini temsil eden şekliyle ikonik havuzu ise kabanaları ve mantar barı korunarak yenilenen yüzüyle bu yaz hizmete açılmış.

Projede, otelin açıldığı döneme yönelik tasarımsal referanslar da yer alıyor. Autoban ekibi, otelin kimliğine uygun özel tasarım mobilyalar ve ince detaylar kullanmış.

Projede kullanılan seramiklerde ve separasyon elemanlarında İstanbul'un yedi tepesinden ilham alınması, otelin yerel bağlarını vurguluyor. Bu detayların, otelin karakterini güçlendirmekle birlikte misafirlerin zengin kültürel geçmişle bağ kurmalarına yardımcı olunması hedefleniyor.

HEP İLKLERİN OTELİ OLDU

Hilton Istanbul Bosphorus, Hilton zincirinin Amerika kıtası dışında Avrupa’da açılan ilk ve en uzun süre hizmet veren oteli. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk 5 yıldızlı uluslararası zincir oteli.

Türkiye ve İstanbul’da konaklama endüstrisini etkileyen ve yeni bir servis standardı getiren öncü ve ikonik bir simge olan Hilton’un “beş çayları” yıllarca İstanbul'un sosyal geleneklerinden biri oldu. Büyük düğünlere, balolara, yuvarlak masa toplantılarına, fuarlara ve defilelere ev sahipliği yaptı. İlk bar ve ilk disko yine Hilton’da açıldı. “Happy Hour” konsepti de yine Hilton Istanbul Bosphorus’da başladı.

Otomatik telefon santrali, kart anahtar sistemi, televizyonlu odalar ve faksın yanı sıra Hilton, dünyada bilgisayarlı sisteme geçilen ilk otellerden birisi oldu.