Hukukta kadın erkek ayrımı olmaz

Türkiye’de gerçekleştirilen emsal sayılabilecek birçok büyük projede ve uyuşmazlığın çözüm sürecinde aktif olarak yer alan YAK Avukatlık Ortaklığı, aynı zamanda değişen ticaret hayatının ihtiyaçlarına danışman olarak yanıt veriyorlar.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Hukukta kadın erkek ayrımı olmaz

Didem ERYAR ÜNLÜ

Avukatlık, hukuk adına hayatımızın en değerli mesleklerinden biri. Türkiye’de her yıl 5 Nisan’da Avukatlar Günü olarak kutlanıyor. Peki hukuk alanında kadın erkek oranı ne düzeyde?

2022 yılı sonu itibariyle Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yer alan üniversiteler içerisinde hukuk fakültesi bulunan 80 üniversite içerisinde hukuk fakültesi dekanlarından sadece 18’si kadın öğretim üyelerinden oluşuyor. Türkiye Barolar Birliği’nin 31.12.2021 tarihli “Avukat Sayıları” istatistiğine göre Türkiye’deki 83 baroya kayıtlı toplam 160 bin 651 avukat bulunuyor. Kadın avukatların toplam sayısı ise 73 bin 687.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne Adalet Bakanlığı koltuğuna oturan 78 isim arasında tek bir kadın var: Prof. Dr. Aysel Çelikel.

Türkiye genelinde toplam 15 bin 304 hâkim ve savcı bulunuyor. 11 bin 158 erkek hakim ve savcı varken, toplam kadın hakim ve savcı sayısı 4 bin 146. Rakamlar böyle. Şimdi sözü 3 genç kadın avukata bırakalım…

Hande Yayla Oğuzülgen, Buket Altufan Ulu ve Özge Konukçu, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 15 yılı aşkın süre Türkiye’nin önde gelen hukuk bürolarında çalışarak farklı alanlarda uzmanlaştılar. Sonrasında güçlerini birleştirme kararı aldılar ve YAK (Yayla Altufan Konukçu) Avukatlık Ortaklığı’nı kurdular. Türkiye’de gerçekleştirilen emsal sayılabilecek birçok büyük projede ve uyuşmazlığın çözüm sürecinde aktif olarak yer alan YAK Avukatlık Ortaklığı, aynı zamanda değişen ticaret hayatının ihtiyaçlarına yanıt verecek danışmanlık hizmetleri sunuyor.

Hande Yayla Oğuzülgen, Buket Altufan Ulu ve Özge Konukçu ile hızla dijitalleşen ve değişen bir dünyada hukuk sektörünün konumunu ve tabi ki hukuk sektöründe kadın olmayı konuştuk.

ORTAK SORUN CİNSİYET, DİN, DİL VE IRK AYRIMCILIĞI

“Hukuk sektöründe kadın olmak ya da Türkiye’de ya da dünyada kadın olmak… Bunları meslek açısından değerlendirmenin çok doğru olmadığına inanıyoruz. Tüm insanlığın ortak problemi günümüzde hala cinsiyet ayrımcılığı, din, dil ve ırk ayrımcılığı. Bir bütün olarak tüm dünyayı etkisi altına alan toplumsal bir sorun. Her bireyin toplumsal görevi de bilinçli bir insan olmak. Ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşabilmesi yolunda kadın -erkek eşitliğinin tam olarak sağlanmış olması gerekiyor. Mesleğimizde kadınların hiç de azımsanmayacak oranda eşit dağılımla sektörde yer aldığını görebiliyoruz.”

HUKUK YAŞAYAN BİR İŞ

“Bizim işimiz yaşayan bir iş. 50 sene önce hiç hayal dahi edilemeyecek konular, bugün gündemimizi oluşturabiliyor. Uygulamada güncellikten kopmamanın yanı sıra yasama durmayan ve durmaması gereken süreç. Aksi takdirde hukuk ihtiyaçlara cevap veremez hale gelir ki bu bir toplum için oldukça olumsuz sonuçlar doğurabilir. İşimize katma değer katabilmek için yenilikçi ve çözüm odaklı olmak; sektörü, müvekkillerimizin ticari hedeflerini anlayarak işimizi gerçekleştirmemiz gerekiyor. Hukuk sektörü, yaşadığımız hızlı dönüşüm sürecini en yakından takip etmesi gereken sektörlerin başında geliyor. İş yapış modellerinin değişmesinden, dijitalleşmeden bahsederken, işin hukuksal tarafını düşünmemek, büyük bir kaosu beraberinde getirebilir.”

BARO’NUN BAŞINDA BİR KADIN OLMASI ÇOK ÖNEMLİ

“İstanbul Barosu’nun 144 yıllık tarihinin ilk kadın başkanı Filiz Saraç oldu. İstanbul Barosu’nun, kadına karşı şiddetin bu denli yoğunlaştığı, bu denli kadın cinayetlerinin çoğaldığı bir dönemde, kendi kurumunun başına bir kadın getiriyor olması çok önemli bir gelişme. Son seçimlerle gelinen noktada kadın baro başkan sayısı, 13’e yükseldi. Bugüne kadar baro başkanlığı düzeyinde kadın temsilinin söz konusu olduğu barolar arasında Artvin, Bilecik, Bitlis, Bolu, Çanakkale, İstanbul, Ordu, Sakarya, Samsun, Sinop, Trabzon, Tunceli ve Yalova bulunuyor. Kadın baro başkanlarının sayısında yaşanan artışı, kadınların mücadeleci yapısına bağlayabiliriz. Ama bu sayı hala yetersiz. Temsilde eşitlik ilkesi gereği kadın baro başkanlarının en az yarı yarıya olması gerektiğini düşünüyoruz. Hukukçular arasında kadın erkek ayrımı olamaz; ancak kadınların istihdamdaki, barolardaki yerlerine baktığımızda bunun toplumsal bir sorun olduğunu da çok net görebiliyoruz.”

DÜZENLEMELER YARATICILIĞI ENGELLEMEMELİ

“Dijitalleşme ve teknolojik gelişim her alanı olduğu kadar hukuk alanını da derinden etkiliyor. E-devletin yaygınlaştırılması, eğitimde dijital alanın genişletilmesi, sağlık hizmetlerinin bir kısmının ve mahkemelerde duruşmalarının dijital ortama aktarılması, sosyal medya aracıyla değil birçok yeni alanda e-demokrasiye doğru adımlar atılması bunlardan bazıları. Bu gelişmeler karşısında etkin ve güvenli bir dijital ortamın oluşturulması önem kazanıyor. Dolayısıyla, hukukun da neredeyse her alanında yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor, yeni süreçler başlıyor. Hukuki düzenlemelerin yaratıcılığı, yeniliği, değişimi engellememesi çok önemli. Hukuki düzenlemelerin ekonomik büyümeyi, teknolojik gelişmeyi ve refahın artmasını sağlayıcı yönde olması gerekiyor. Bu dönemde, değişimin önünü açan, değişimi kolaylaştıran, fakat aynı zamanda sınırları da doğru çizen, temel hak ve özgürlükleri koruyan bir hukuk sistemine ihtiyacımız var.

YENİ GÜNDEM: SANAL EVRENDE HUKUK

“Yapay Zekâ ile hukuk ve adalet yaşamlarımızda daha güvenilir sonuçlar sağlayabilecek. UYAP, e-devlet, ofis yazılımları, Hukuk ve Avukatlık bürolarında Hukuk Otomasyon sistemleri hukuki mesleklerin gelişmesini sağlamakta. E-duruşmalar günlük yaşamımızın bir gerçeği olacak. Tüm hukuki süreçlerin büyük çoğunluğu bilgisayarlardan mobil cihazlardan bulunduğumuz yerlerden yürütülebilecek. Hukuk bilgi mühendisi, hukuki analistler, hukuki veri bilimci, hukuki risk yöneticisi, gibi yeni meslekler gelişebilecek. VR ve AR gibi sanal dünyalarda (metaverse) insanların çeşitli interaksiyonlara girebilmesi dikkat çekici bir dönüşüm haline geldi. Dijital dönüşümün hızla gelişmesiyle birlikte; sanal evrende kullanıcıların fiziksel ve/veya kimliksel yansıması olan Avatar’ların alışverişe çıktığı, Metaverse, NFT gibi heyecan verici gelişmeler, Sanal Evren çatısı altında çoktan konuşulmaya başlandı.”

İLETİŞİM BECERİLERİ ÇOK ÖNEMLİ

“Akademik olarak dünyanın en eski mesleklerinden biri hukuk. Sadece günümüzde değil, her dönem öğrenciler tarafından tercih edilen bölümlerin başında geldi. Avukat olmak isteyen öğrencilerin kariyer tercihlerinde değerlendirebileceği çok farklı uzmanlık alanları var. Avukatlık, size bankacılık ve finans, siyaset, medya ve yayıncılık, denizcilik, pazarlama gibi çok çeşitli sektörlerde iş imkânı sunabilir. Bu noktada, her alanda bütüncül bir bakış açısına sahip olmak çok değerli. Tecrübe çok önemli. Hukukun pratiği fakültede öğrenilenden çok farklı. Gençlerimizin farkındalıkları bizim jenerasyonumuza göre çok daha erken oluşuyor. Avukat olmak için gereken özellikler arasında iletişim becerileri en önemli konulardan biri. Bir de avukatlık mesleğinin hiç bitmeyen bir okuma ve araştırma süreci olduğunu bilerek bu mesleğe yönelmelerini tavsiye ederiz.

HAFTA