Her saat 30 kadından yardım çığlığı yükseliyor

Sokak ortasında katliamlar, defalarca şikayet ettiği halde çocuğunun yanında öldürülen anneler, kaybolan genç kızlar, çocuklar ve dahası... Türkiye’de şiddete maruz kalan kadınların oranı da şiddetin boyutları da her geçen gün artıyor. OECD verilerine göre kadına yönelik şiddette ilk sırada olan Türkiye’de, Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezi’ne her 1 saatte 30 kadından gelen ‘şiddete uğradım’ araması da durumun vahametinin göstergesi...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Her saat 30 kadından yardım çığlığı yükseliyor

Şebnem TURHAN

Son günlerde kadınlara yönelik olarak duyduğumuz ya da ortaya çıkan vahşet öyle korkutucu ve düşündürücü ki adeta yıllardır yaşadıklarımız toplu olarak gözümüzün önüne geliyor. Aralıksız vahşice öldürülen ya da hala nefes alsalar bile kendini yıllardır asla güvende hissetmeyen kadınlar...

Biraz geçmişe dönüp hafızaları tazeleyelim. Türkiye, ilk imzacılarından olduğu ve 2014’te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi’nden Mart 2021’de seçim yatırımı olarak çekildi. Türkiye’de 6284 sayılı yasanın yeterince güçlü olduğu, kadın ve çocukları şiddetten koruyacağı ileri sürüldü. Kâğıt üzerinde her yasa güçlü olabilir ancak uygulamada koruyuculuk vasfına sahip olduğunu söylemek güç. Hemen rakamlarla bir örnek verelim.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) kadına şiddetin bir nevi istatistiğini tutuyor. Veriler en son Temmuz 2024 itibariyle mevcut. ŞÖNİM verilerine göre Ocak 2013’ten Temmuz 2024’e yani 127 aylık süreçte 2 milyon 731 bin 943 kadın şiddetle mücadele hattını arayıp yardım istemiş. Bu kadınların 1 milyon 560 bin 906'sı ŞÖNİM'den hizmet almış. Kaba bir hesap yapalım: Yani saat başı 30 kadın şiddete uğradığı için ŞÖNİM’e başvuruda bulundu, bu kadınların 17’si her saat ŞÖNİM’den hizmet alabildi.

7 ayda yaklaşık 146 bin şiddet çağrısı yapıldı

Bugünlerde ben dahil tüm kadınlar -taksi plakası vermekten, ‘eve geldim’ diye atılan mesajlara kadar-bize normal gelen davranışlarımızın aslında nasıl bir travmaya işaret ettiğini yeni yeni anlıyoruz. Peki, neden kanıksadık bu güvensiz hissetme alışkanlıklarını?

Veriler sanırım kadınların abartmadığını hayatta kalabilmek için bunları yapmak zorunda olduklarını ortaya koyuyor. Önce en resmi veriyle başlayalım. Yani, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın devreye aldığı Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) verileriyle...

ŞÖNİM verileri 2013 Ocak’tan itibaren tutuluyor. Bu merkez sadece kadınlara değil engelliler, yaşlılar, çocuklar, şehit yakınları, gaziler gibi gruplara da hizmet veriyor. Biz veriler arasında sadece kadınlara yönelik toplanan veriye odaklandık. Verilere göre Alo 183 Şiddetle Mücadele Hattı'nı yardım için 10 yıl 7 ayda 2 milyon 731 bin 943 kişi aradı. Geçen yıl toplamda 290 bin 119 çağrı gelirken bu kanaldan bu yılın ilk 7 ayında 145 bin 885 yardım çağrısı alındı. ŞÖNİM'den hizmet alan kadın sayısı da yine 10 yıl 7 ayda 1 milyon 560 bin 906'ya ulaştı. Yılın ilk 7 ayında 149 bin 996 kadın bu hizmetten yararlanırken 2023 yılında 273 bin 222 kadın yararlanmıştı.

Bu rakamlar ışığında basit bir matematik hesabı yapalım. Tabii ki bunlar kayıtlı veriler, çok daha fazlasının yaşandığının farkındayız farkında olmasına ama yaptığımız hesaplar bile tüylerimizi diken diken etmeye yetecek seviyede. Alo 183 Şiddetle Mücadele Hattı har ay 21 bin 511 kadının yardım çığlığını duyuyor. Bu, günde 717 kadının şiddete uğradığını ortaya koyuyor. Diğer bir değişle her saat başı 30 kadın bu hattı şiddet mağduru olarak arıyor.

Her gün 410 kadın ŞÖNİM’e alındı

Yardım çığlığını duyuran kadınların ŞÖNİM’den yararlanmalarına bakalım: Her ay 12 bin 300 kadın şiddet mağduru olduğu için bu merkezlere gidiyor. Bu, bir günde 410 ve bir saatte 17 kadının şiddet nedeniyle merkezlere sığındığı anlamına geliyor. Unutmayalım ki ŞÖNİM en resmi veri ve çoğu kadının bu kanallara başvuramadığını veya hiç haberdar olmadığını da unutmayalım.

Gelelim diğer verilere… Basına yansıyan haberlerden Bianet her ay kadına yönelik şiddeti belgeliyor. Buna göre Eylül 2024’te 33 kadın öldürüldü. Yani her gün en az 1 kadın erkek şiddeti nedeniyle hayatını kaybetti. Eylül’de 45 kadına şiddet uygulandı, 21 kadının ölümü ise şüpheli olarak değerlendirildi. 2024’ün ilk 9 ayında ise 278 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Bunun yanı sıra yine Bianet derlemesine göre 60 kadın taciz edildi, 443 kadına şiddet uygulandı, 11 kadına ise tecavüz edildi. 211 kadının ölümü ise basına şüpheli ölüm olarak yansıdı.

Rakamlara bakmaya devam edelim, Bianet’in derlediği bilgilere göre 2023 yılının tamamında 333 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Bu rakam 2022’de en az 327 kadın, 2021'de 339 kadın, 2020'de 284 kadın, 2019'da 328 kadın olarak devam ediyor. Bu veriler şüpheli ölümler, tecavüzler hariç cinayetleri gösteriyor.

Her 4 kişiden 3’üne göre kadınlar güvende değil

Metropoll Araştırma’nın eylül ayına ait ‘Türkiye’nin Nabzı’ araştırma sonuçları da her dört kişiden üçünün Türkiye’de kadınların güvende olmadığını düşündüğünü ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre AK Partili seçmenlerin yüzde 59,7s'i, CHP'li seçmenlerin yüzde 94,3'ü, MHP'li seçmenlerin yüzde 69,8'i, İYİ Partili seçmenlerin yüzde 90,6'sı, DEM Partili seçmenlerin yüzde 83,7'si kadınların güvende olmadığını düşünüyor. Diğer seçmen grupları da ankete dahil edildiğinde toplumun yüzde 76,8'inin aynı görüşte olduğu ortaya çıkıyor. Aynı araştırmada Türkiye’de asayiş ve adalet sisteminin çocukları koruyamadığını düşünenlerin oranı yüzde 85’i buluyor. Türkiye’de şiddetin ‘çok yaygın’ olduğuna inananların oranı yüzde 73’ten fazla. ‘Biraz yaygın’ diyen yüzde 15 üzerindeki kesimi de eklersek bu oran yüzde 90’a yaklaşıyor.

Türkiye kara listenin başında!

OECD kadına karşı şiddet istatistiklerine göre Türkiye, yüzde 32’lik kadına şiddet oranı ile OECD ülkeleri arasında birinci sırada... Yani yaşamı boyunca her 3 kadından biri şiddete uğruyor. OECD'nin verileri 15-49 yaş arasında hayatlarında bir kez eşi veya partnerinin fiziksel ve/veya cinsel şiddetine maruz kalan kadınların oranını da gösteriyor. Türkiye resmi verilere göre Avrupa, OECD hatta G20 ülkeleri arasında da bu konuda birinciliği kimselere kaptırmıyor. Öte yandan kadına karşı şiddeti önemli bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlayan Dünya Sağlık Örgütü verileri de Türkiye’nin ön sıralarda olduğunu gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre yaşam boyunca yakın partner şiddetine maruz kalma sıklığı Batı Pasifik'te yüzde 20, yüksek gelirli ülkeler ve Avrupa'da yüzde 22 ve Amerika kıtasında yüzde 25, Afrika kıtasında yüzde 33, Doğu Akdeniz bölgesinde yüzde 31 ve Güneydoğu Asya'da yüzde 33 olarak tahmin ediliyor. Türkiye’de, bu yaşam boyu şiddete maruz kalma oranı yüzde 32 ve son bir yıl içinde şiddete maruz kalma oranı ise yüzde 12…

 

HAFTA