Hedef sanatın birleştirici gücünü yaymak
Carre d’Artistes İstanbul’un küratörü Seval Dakman, Bulgar sanatçılar Ivo ve Nina Petrova’nın yeni art deko sergisi ‘La Dolce Vita’ yı sanatseverlerle buluşturuyor. Özgün geometrik formların göze çarptığı serginin yolcuğunu Dakman’dan dinledik.
HELİN KAYA
Sanat yolculuğunuz nasıl başladı?
Üniversite yıllarında profesyonel sanat ilgim başladı; koleksiyonerlik, sergi takibi ve sanat üzerine yaptığım okumalar ile bu alanda derinleşme fırsatı buldum. Aldığım dersler sayesinde her zaman sanatın düşünsel tarafında yer aldım. Yüksek lisans tezimi, kadınların toplumsal dönüşümünde sanatın etkileri üzerine yazdım.
Bugün, çeşitli projelerde küratörlük yapıyor ve Carré d’Artistes’in Türkiye temsilcisi olarak sanat danışmanlığı görevimi sürdürüyorum.
Carre d’Artistes’in serüveni nedir peki? Bir sanat galerisi açmaktaki hedefleriniz nelerdi?
Sanatın düşünsel boyutuna yoğun emek verdiğim süreçte, sanat alımının neden demokratik bir olgu yerine elitist bir sembol olarak görüldüğünü, galerilerin birer sosyal statü nesnesine dönüşmesini ve burjuvazinin sanat eserinin değerini belirlemesini sorguladım. Tüm bu kavramları güncel dünyada nasıl dönüştürebileceğimizi düşünürken, Carre d’Artistes’in demokratik sanat sistemiyle Amsterdam’da tanıştım. Bu bağlamda, Beyoğlu’ndaki ilk galerimizi açtık. Bu galeriyi açarken temel hedefim, sanatın birleştirici ve kapsayıcı gücünü herkese anlatmak ve herkesin koleksiyoner olabileceği fikrini yaymaktı.
‘Herkes için sanat’ anlayışı toplumumuz tarafından yeterince benimseniyor mu sizce?
Toplumumuz hâlâ "herkes için sanat" anlayışıyla tanışma aşamasında. Galerimizi her gün farklı milletlerden ve sosyo-ekonomik geçmişlerden gelen insanlar ziyaret ediyor. Gözlemlerimize göre, ziyaretçilerimiz tüketim alışkanlıkları ve arka planları ne olursa olsun, sanatın demokratikleşmesi fikrinin Carré d’Artistes sayesinde 40’tan fazla galeriyle dünyaya yayılmış olmasından büyük mutluluk duyuyorlar. Elbette, hedefimiz daha fazla insana ulaşarak bu düşünceyi evrensel bir anlayış haline getirmek. Carré d’Artistes’te temel amacımız, herkesi birer koleksiyoner yaparken aynı zamanda bu demokratik sanat hareketinin bir parçası olmalarını sağlamak.
Bulgar sanatçılar Ivo ve Nina Petrova’yı ağırlamaya hazırlanıyorsunuz. Yollarınız nasıl kesişti?
Ivo ve Nina Petrov, Moskova ve Paris galerilerimizin en çok satan, en çok sergi açan ve en beğenilen sanatçıları arasında yer alıyor.
Eserleri ve hikayeleriyle her zaman beni derinden etkileyen bu iki sanatçının, İstanbul'daki ilk solo sergilerini gerçekleştirmek uzun yıllardır hayalini kurduğumuz bir projeydi. Nihayet bu hayalimiz gerçeğe dönüştü.Carre d’Artistes çatısı altında Ivo ve Nina ile yıllardır keyifle çalışıyoruz. Sanatseverler tarafından büyük bir ilgi ve sevgiyle karşılanan bu değerli sanatçılarımızı ağırlamaktan hem gurur hem de heyecan duyuyoruz.
Sergi sanatseverleri nasıl bir yolculuğa çıkarıyor?
Sergi, sanatseverleri 1920'lerin büyüleyici atmosferinde, Art Deco ve Viyana Secession döneminin etkileriyle bir zaman yolculuğuna davet ediyor.
Kaç eserden oluşuyor sergi? Bu eserleri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Sergi, 38 sanat eserinden oluşuyor. Eserleri seçerken renklerin, formların ve figürlerin birbiriyle uyum içinde olmasına özen gösterdik. Güçlü, feminen ve dinamik kadın hikayelerine odaklandık. Tutku, dans, neşe ve zarafetin yer aldığı büyüleyici bir atmosfere yolculuğa davet ediyoruz.
Ivo Petrov bir geometrik kompozisyon ustası. Bunu eserlerine nasıl yansıtıyor?
Ivo Petrov, geometrik form ustalığını hem figürlerinde hem de arka planlarında etkileyici bir şekilde sergiliyor. Figürlerinin yüzlerindeki sert ve keskin hatları göz alıcı renklerle harmanlıyor, kıyafet detayları ise aynı derecede dikkat çekici oluyor. Tablolarında dengeyi sağlamak için sakin bir arka plan tercih etmek yerine, geometrik zekasını kullanarak daha yumuşak ve yuvarlak formlara yöneliyor. Bu sayede, figürlerde ve arka planda bir renk cümbüşü olmasına rağmen, izleyicinin gözü asla yorulmuyor; aksine eserler bir bütün olarak kusursuz bir denge içinde sunuluyor. Canlı renk paletiyle birlikte bu özgün formların uyumu, Ivo Petrov’un eserlerine dinamik ve çarpıcı bir doğa kazandırıyor.
‘La Dolce Vita’ sergisi 12 Ocak 2025 tarihine kadar Carre d’Artistes İstanbul’da ziyaret edilebilir.