Hayvandan değil havadan!

Dikkat, etiniz uçabilir! ABD’li start-up Air Protein, 1970’lerde NASA bilim insanlarının havadan gıda projesini geliştirerek havayı bitkisel ete çevirmeyi başardı. Ürünün gelecek yıl ABD’de raflara çıkması bekleniyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Hayvandan değil havadan!

Şebnem TURHAN

Soya, bezelye, mantar gibi bir çok üründen bitkisel et üretimi yapıldığına artık aşinayız. Ancak ya hava? Air Protein adlı gıda start-up’ı havayı proteine çeviriyor ve dünyanın en akıl almaz vegan etini üretiyor. Gerçekçi olmayacak kadar fütüristik olsa da Air Protein hiçbir canlıya zarar vermeden havayı ete çevirmeyi başardı.

Uzun uzay görevlerinde astronotları beslemenin yenilikçi yollarına odaklanan eski bir NASA araştırmasından ilham alan California merkezli gıda teknolojisi girişimi ‘Air Protein’, havayı tam anlamıyla proteine dönüştürmek için karbon yakalama yöntemini kullanıyor.

EN SÜRDÜRÜLEBİLİR ET KARŞINIZDA!

Plantbasednews’in haberine göre daha basit bir anlatımla ‘Air Protein’, CO2 emisyonlarını geri dönüştürmek ve bunları su ve enerji ile birleştirerek protein oluşturmak için mikropları kullanıyor. Bundan sonra, bira fermantasyonuna benzer bir süreçte protein, un benzeri bir maddeye dönüşüyor. Bu dönüşen tozu da son ürüne dönüştürmek için yağlar, besinler ve tatlandırıcılar ekleniyor. Ve işte karşınızda: ‘Air Meat’. Tamamen vegan olan ürün, biftek, tavuk, balık veya domuz etini andırıyor.

Kurucu Lisa Dyson’a göre ‘Air Protein’, gıda sistemini dönüştürmek için etki odaklı bir misyon tarafından yönlendiriliyor. Konvansiyonel et ürünleri hayvansal tarım ürünü. Ve bu eski ve yıkıcı endüstri sadece milyarlarca hayvanı katletmekle kalmıyor aynı zamanda küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 14,5’ine katkıda bulunuyor ve yağmur ormanlarını yok ediyor. Yale Ormancılık ve Çevre Araştırmaları Okulu tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Amazon’un yüzde 80’i çiftçiler tarafından kesildi.

Bazıları, tadı et gibi olan ürünler yapmak için hava kullanma fikrini garip bulabilir. Ancak Lisa Dyson, bunun keşfedilmesi gereken önemli bir kavram olduğunu söylüyor. Dyson, kendi yöntemlerinin çok doğal kaynağa ihtiyaç duymadığını ancak et ürünlerinden hoşlananlara güvenilir, gerçekçi bir et alternatifi sunduğunu dile getiriyor.

Dyson, ‘Air Protein’de dünyanın iklime ve yağmur ormanı dostu ete geçişini hızlandırmak için bir görevimiz var. Bu görev, et yiyenlerin sevdiği ürünler yapmamızı gerektiriyor. Çevre dostu, kolay beğenilecek tat, doku ve beslenme sonucu doğuran ürün geliştirmeye odaklandık” diyor.

GELECEK YIL ABD’DE RAFLARA ÇIKACAK

‘Air Protein’in ilham aldığı NASA araştırması ise 1970’lere uzanıyor. NASA bilim insanları 1970’lerde uzay programı sırasında, astronotların soluduğu havadaki elementleri proteine dönüştürerek uzun uzay yolculuklarında astronotları beslemenin bir yolunu keşfettiler. Bu süreç o zamanlar rafa kaldırıldı ve unutuldu, ancak ‘Air Protein’in kurucuları Dr. Lisa Dyson ve Dr. John Reed tarafından yeniden keşfedilip ‘Air Protein’ ekibi tarafından mükemmel bir hale getirilmeye çalışıldı. Böylece de Air Protein dünyadaki en sürdürülebilir et alternatifini sunmaya başladı.

HAFTA