Gerçekliğin peşinde karmaşık bir yolculuk
Sıradışı konusu ile dikkat çeken Severance, merakla beklenen ikinci sezonuyla geri dönüyor. 17 Ocak 2025’te Apple TV+’da başlayacak ve 10 bölüm boyunca haftalık olarak yayınlanacak. İlk sezonun sonunda yaşanan heyecan verici gelişmelerin ardından, Lumon Industries’in karanlık sırlarını keşfetmeye hazır mısınız?
CANAN DEMİRAY
Severance'ın birinci sezonunda, gizemli biyoteknoloji şirketi Lumon Industries’te çalışan Mark Scott ile tanışıyoruz. Mark, iş ve özel hayatını tamamen ayırmaya olanak sağlayan "Severance" adlı bir prosedürü kabul etmiş. Dizi, iş ve kişisel yaşamın sınırlarını aşarak, karakterlerin hayatlarına tamamen ayrılmış iki farklı benlik yaratıyor. Bu prosedür sayesinde takılan bir çip, anıları iş ve ev hayatı arasında bölüyor. Yani çalışan, işteyken sadece işteki kimliğini hatırlıyor, evdeyken ise evdeki kimliğine dönüş yapıyor.
Her sabah işe başlayan kişi, "iş benliği" olarak uyanıyor. Saat 17:00'de ise iş benliği uykuya geçiyor ve kişi, iş hakkında hiçbir şey hatırlamadan kişisel yaşamına dönüyor. İşyerindeki ve dış dünyadaki benlik arasındaki bu bölünmüş yaşam, hikayenin derinliğini oluşturuyor.
Dizi, kurumsal dünyada kimlik kaybı ve manipülasyon üzerine kurulu. Mark’ın yaşadığı içsel kavga, gerçekten "doğru" olanın ne olduğu sorusunu sürekli gündeme getiriyor. Çok fazla detay vermeden, işlerin karışacağını ve dışarı ile içerideki kimliklerle ilgili sürprizlerin sizi beklediğini söylemek yeterli.
Karanlık gerçekle yüzleşme vakti
İkinci sezonda, Mark ve arkadaşları, iş ve kişisel hayatlarını birbirinden ayıran "severance" prosedürünün karanlık yüzüyle yüzleşiyor. Bu sezonda, karakterler daha karmaşık bir yolculuğa çıkarken, şirketin içindeki karanlık sırlar ve manipülasyonlar iyice belirginleşiyor. Yeni karakterler ve keşfedilen travmalar, sezonu heyecanlı kılacak gibi görünüyor.
Hollywood’daki grevlerin olduğu sürenin de dahil olduğu üç yılın sonunda, bütçesi 200 milyon dolara ulaşan bu pahalı yapımda yönetmen ve yapımcı Ben Stiller, ikinci sezonda da devam ediyor. Dizinin senaristi ise Dan Erickson. Dizi, ilk sezonuyla 14 Emmy adaylığı elde etti ve Writers Guild of America’dan En İyi Yeni Dizi ve En İyi Drama ödüllerini kazandı.
Kurumsal kültüre alaycı bakış
Başrollerde Emmy adayı Adam Scott, Britt Lower, Tramell Tillman, Zach Cherry, Jen Tullock, Michael Chernus, Dichen Lachman, Emmy Ödüllü John Turturro, Oscar Ödüllü Christopher Walken ve Emmy ile Oscar Ödüllü Patricia Arquette yine yer alıyor. İkinci sezonda Sarah Bock, Ólafur Darri Ólafsson, Nurse Jackie’den tanıdığımız Merritt Wever ve Fringe’in Dr. Walter Bishop’ı olarak tanıdığımız John Noble da kadronun yeni isimleri arasında.
Kurumsal kültürü ve ofis yaşamını alaycı bir şekilde ele alan dizide, şirketin kurucusu adeta bir tanrı gibi tasvir ediliyor; yaptıkları işin ne olduğu belli olmasa da çok önemli ve diğer takımlar ise düşman potansiyeli taşıyor. Mark’ın eniştesinin yazdığı sıradan kişisel gelişim kitapları ise, heyecan verici bir yapıt olarak kabul ediliyor. Absürtlükler üzerine kurulu Severance, komedi, gerilim ve bilim kurgu unsurlarını harmanlıyor ve izleyiciye çok farklı bir deneyim sunuyor.
