Eski katliamlar hala zihinlerde... Vazgeçin!
Sokak hayvanlarına ‘ötenazi’ yapılmasının yolunu açan yasa tasarısı artık Meclis'te. İlk üç maddesi kabul edilen tasarının görüşmeleri pazartesi sürecek. Tarihte kara leke gibi duran hayvan katliamlarında bir yenisine imza atılmaması için, herkes sokaklarda ve sosyal medyada hükümete sesini duyurmaya çalışıyor.
ŞEBNEM TURHAN
Son dönemde AK Partili vekillerin imzasıyla Meclis’e sunulan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifi eminim ki hepimizin canını sıkıyor, kalbini acıtıyor. Pek çok kişinin karşı çıktığı bu yasa tasarısı ve gerekçelerini Türkiye Vegan Derneği (TVD) inceleyerek bu tasarıdaki temel eksiklikleri ve hataları ortaya koydu. TVD yaptığı inceleme sonrasında, Türkiye’de ve Osmanlı Devleti’nde sokak hayvanlarını öldürmenin daha önce kullanıldığını ancak sonuç vermediğini hatırlatırken, tasarının temel amacının sokak hayvanları nüfusunu kontrol altına almakken bunun artışına ilişkin nedenlerin hiç araştırılmadığına işaret etti. TVD, “Kök nedenleri tanımlamadan, doğrudan mevcuttan (kısırlaştırma) farklı bir yöntemle (öldürme) köpek nüfusunun kontrol altına alınacağı iddia edilmiş. Kök nedenler belirlenmeden yapılacak her çalışma sonuçsuz kalacaktır” dedi.
Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü önermiyor
TVD incelemesine göre WOAH (Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü) başta olmak üzere dünyada hayvanlar konusundaki otoritelerin tamamı köpek nüfus yönetiminde kısırlaştırma, aşılama ve yerinde yaşatma öneriliyor. Tasarıda WOAH referansı, eski ismiyle ve açıkladığı kodlara ters kullanıldı. TVD, yasa tasarısının gerekçelerinin genelinde verisizlik ve olanların da doğru içerikle kullanılamadığı görüldüğüne işaret ederken ‘bilimsellikten uzak ve geçmiş başarısız deneyimlerin’ analizlerine atıf yapılmadığını vurguladı. İncelemeye göre WOAH köpekleri toplu olarak öldürme/itlaf etmeyi önermediği gibi bunun ters etki yaratacağını ve kuduza karşı etkisiz olduğunu belirtiyor. Aşısız kalma riski olan yavruların doğumunun azaltılmasını öneriyor.
Hiçbir bilimsel veri tasarıda bulunmuyor
Trafik kazalarında hayvana çarpmanın sayısal verisi kullanılırken ne kadarının yaban hayvanı, kedi ya da sahipsiz köpek olduğunun belirtilmediğine dikkat çekilen incelemede, ‘kuduz riskli’ temas başlığında belirtilen sayıların alt açılımlarının ve ‘sahipli, sahipsiz, kedi, köpek, yaban, besi hayvanları’ kırılımının da verilmediğine işaret edildi. Yine Türkiye’de sahipsiz köpek saldırılarından ölen kişiler olduğu söylenirken buna ilişkin sayısal veri eklenmediğinin vurgulandığı incelemede “En temel insan hakkı olan yaşam hakkını dahi tehdit eder durumda olduğu yargısı var ama bunu destekleyecek hiçbir veri yok. Bakanlıkça yayınlanan yıllara göre kısırlaştırılan hayvan tablosu verilmiş ve veri olarak kullanılmış ancak bunun en temel kedi-köpek kırılımının verilmemesi bir başka eksikliktir. Gerekçelerde ‘Türkiye’de 2 milyon civarında köpek olduğu ifade edilse de…’ şeklinde kaynaksız bir sayısal referans oluşturulmaya çalışılmış ve kendi tahminleri ile 4 milyon köpek olduğu yargısına varılmış. Sahipsiz köpek nüfusunun tahmini için matematiksel bir model ortaya konmamıştır. Çok kritik bu sayının sadece kişisel tahminlerle yasa taslağında kullanılması yanlıştır” denildi. TVD incelemesine göre, 2024 için yapılan 4 milyon köpek nüfusu tahmininin 2022’deki köpek nüfusu olarak da kullanılması bir başka hata ve kendi içinde çelişki… Bu durum 2022 ile 2024 arasında köpek nüfus artışı olmadığı anlamına geliyor ki bu da ‘üstel artış’ iddialarını yerinde çürütüyor.
Çözüm: Kısırlaştır, aşıla yerinde yaşat
TVD inceleme sonrasında yaptığı açıklamada yasa tasarısının gerekçelerinin kendi içinde tutarsız olduğuna vurgu yaparak “Kısırlaştır, Aşıla, Yerinde Yaşat programı üzerinden geliştirilmiş 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun belediyelerce uygulanmadığının tespiti yapılmış. Denetimsizlik gibi sistemsel sorunlar işaretlenmiş ve ‘Kısırlaştır, Aşıla, Yerinde Yaşat’ programının çözüm olmadığı iddia edilmiş. Oysa denetimsizlik ve uygulama eksiklikleri programın değil, yürütmenin eksikliğini
Gösterir. Uygulanamayan programın başarısızlığından söz edilemez. Kısırlaştır, Aşıla, Yerinde Yaşat’ın sınırlı kaldığı doğru değildir. Dünya genelinde sadece birini ya da karma modellerin uygulandığı ülkeler bulunmaktadır. Hayvan haklarının ilerletildiği tüm ülkelerde öldürme ciddi olarak tartışılmakta ve/ veya terk edilmektedir.
Komisyondan 3 madde geçti
Tasarının ilk üç maddesi kabul edildi. Komisyonda, görüşmelere pazartesi günü devam edilecek.
Kabul edilen maddelere göre Kanun’un amaçlarına ‘insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla’ ifadesi ekleniyor. Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan ‘sahipli hayvan’ ve ‘sahipsiz hayvan’ kavramları açık bir şekilde tanımlanıyor. Uygulamada Kanun’daki ‘yakala-kısırlaştır-sal’ metodunun kaldırılması nedeniyle hayvan bakımevi tanımında uyum değişikliği yapılıyor. Hayvan bakımevinin tanımı, “Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği bir tesis” şeklinde değiştiriliyor. Kanun’un ilkeleri arasında yer alan “Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir.” İfadesi yürürlükten kaldırılıyor.