Eski İngilizin yeni Roadster’ı: Morgan Supersport

Modern tasarıma el işi klasik yorum… Harika bir güç-ağırlık oranına sahip neo-retro, orijinal İngiliz… İşte karşınızda Morgan’ın yeni zirvesi Supersport…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Eski İngilizin yeni Roadster’ı: Morgan Supersport

OKAN ALTAN

Bir Cayman istersiniz… Saf sürüş keyfiyle virajlarda coşup ilerlemek… Fakat Cayman çok kişide var… O sırada Pickersleigh Road’tan geçerken Morgan’ın yeni hücumbotu Supersport’u görürsünüz… İşte, retro fakat modern, herkeste olmayan, tam bir keyif makinesi…

Tamamen geleneksel otomobiller üretme konusunda aşırı muhafazakar olan Morgan, çok özel müşterilerinin favorisi Plus Six’i yenilemek isterken, yeni teknolojiler ve daha yalın tasarım derken, gelecek 10 yılın yepyeni zirvesine ulaştı.

2018’de Morgan’ın mekanik sanat eserlerini yarattığı Malvern fabrikasının kapılarından Aero 8’ler çıkmaya başladığından bu yana, hep Plus Six ve diğer terzi usulü özel üretimler yapılıyordu. Hatta koleksiyonerlere klasik Plus 8’ler bile yeniden yaratılıyordu… Ancak Morgan da, modern çağın hızlı dönüşümünden geri kalmak istemediği için Aero gibi büyük bir sıçrama yapacak alaşımlı CX platformuyla daha fazla oynamak istedi.

Bu başarılı zemin üzerinde o kadar çok yeni mühendislik yapıldı ki, baştan aşağı tüm hesaplamalar, yeniden homologasyonlar ve aracın da yeniden adlandırılması gerekiyordu. Böylece daha sert, daha odaklı yepyeni sayılabilecek CXV platformunda ilerleyen Morgan, Supersport’u şimdiye kadar ürettiği en iyi sürüşe sahip ve kullanımı en kolay modeli olarak hazırladı. İngilizlerle sohbette “Bu, üçüncü, dördüncü veya beşinci değil, ikinci aracınız olması için tasarlanmış bir Morgan…” deniliyor… Yani günlük olarak kullanılabilecek, 911 gibi sportif fakat meşakkatsiz…

Ancak ilk bakışta, Aero havasında ve ruhunda bir yeni Morgan gibi görünse de, aslında Plus Six’in devamı niteliğinde olduğunu söyleyelim… Yine de; Morgan’ın karakteristik yüz ifadesinin ve otoriter duruşunun ötesinde, bunun Plus Six’ten çok farklı bir araç olduğunu fark ediyorsunuz. Projeye başlangıçta Plus Six GT başlığı altında bir stil egzersizi olarak start verilmesine rağmen; mühendislik ilerledikçe Morgan’ın Genel Müdürü Matthew Hole ve Baş Tasarım Sorumlusu Jonathan Wells’in kapsam kayması olarak adlandırdıkları değişim ortaya çıkmış ve geliştirme sürecindeki motivasyon ile çok daha ileri gitmişler; neredeyse tamamen yepyeni bir otomobil ile sonuçlanmış. Belki de o sebeple, yepyeni bir isim de zorunlu olmuş.

Özellikle daha uzun kuyruğu ve hatta cesur monolitik detaylarıyla Super 3 ile efsanevi Midsummer’ın ipuçlarının üzerinde gerçek bir işlevsel form tamamlanmış. Teknik ise en son üretimdeki Plus Four’dan bildiğimiz gibi… At nalı panjurun arkasındaki burun havalandırması, rüzgarı yukarı çok uzun kaputunun üzerinden çekiyor. Sanki hayalci tasarımcıların restomod çizimleri, zarif ve özel yapım far çıkıntılarıyla eşleştirilerek gerçekleştirilmiş gibi… Morgan’a özgü akan damla şekilleri daha fazla hacimle, hem en yüksek hem de en alçak noktalarında daha dolgun, daha geniş, daha kendinden emin omuz hatlarına kavuşturulmuş. Panellerde ince kıvrım çizgileriyle yüzeye daha fazla ayrıntı konulmuş. İşlevsel şekil, gözyaşı şekilli yeni tavan, daha uzun kuyruk konikliği, revize edilmiş alt zemin ve çıkıntıları azaltılmış gövdeyle aerodinamik katsayılar, Plus Six’e kıyasla ciddi oranlarda azaltılmış.

Sanat eseri

19,7 kg ağırlığındaki karbon kompozit, kolay açılan menteşeleriyle yeni çıkarılabilir tavan, takılıyken, torsiyonel rijiditeyi 10’da 1 oranında artırmanın yanında Supersport’a gerçek bir coupe görünümü veriyor. Ancak, bizler kumaş tavanlısını daha sempatik buluyoruz… Detaylara baktığımızda platformun pürüzsüz metal işçiliği, arkadaki ayırıcı ve difüzörle uyumu da dikkat çekiyor.

Usta sürücüler için de Dynamic Handling Pack ile araca özel valf ve yay oranlarına sahip Nitron’dan ayarlanabilir amortisörler, Hole’un Drexler mekanik sınırlı kaymalı diferansiyeli de seçeneklerde…

Supersport’un Plus Six’ten, Supra ve Z4’lerden bildiğimiz BMW B58 çift turbolu sıralı 6 silindirli 340 HP 500 Nm’lik motoru ve ZF 8-ileri otomatik şanzımanı güçte hiçbir artış olmadan taşırken, Supersport’un Plus Six’ten 95 kg daha ağır olması, tek soru işaretimiz… Arkadan itişte sadece 1170 kg ağırlığını tüy gibi kaldıracak olan Supersport, azaltılmış sürtünme katsayısıyla öncekilerden çok daha hızlı olmayı da garantiliyor.

Bu arada Supersport ilk elektrikli Morgan’ın da temelini oluşturabileceğinden bahsediliyor… Halen tüm Morgan’larda Supersport da dişbudak ahşaptan yapılmış bir çerçeve üzerinde elle şekillendirilmiş aluminyum paneller kullanıyor ve ardından aluminyumdan yapılmış şasiye monte edilerek, tarihi yapısını da korumaya devam ediyor…

Kabin içine baktığımızda da; ahşap çerçeve yerine şasiye monte içeriye yerleştirilmiş yeni menteşeli kapılara kadar tüm formun ya revize edilmiş ya da yeniden tasarlanmış olduğu da dikkat çekici… Ayrıca ön koltukların arkasındaki ekstra bagaj alanı da gözden kaçmıyor. Yüksek kaliteli deri döşeme ve pahalı saatlere benzeyen yeni analog Smiths kadranlar, orijinal Morgan logosuyla aynı yeni yazı tipi… Sennheiser Ses sistemi, artık gösterge panelinin arkasına ve koltukların altına yerleştirilmiş ek aktüatörler ve yeni tasarım kapı hoparlörleri, tavan açıkken bile aktif gürültü engelleme özellikli 5 mikrofonlu yeni kablosuz telefon sistemi ve şarjlı telefon tutucu da düşünülmüş.

Kapı panellerinin yeniden tasarlanmış kapı mandallarında tek parmak hareketiyle çıkarılabilir olması, uzun kuyruğu sayesinde büyütülmüş bagajın dişbudak ahşap çerçevesinin açıkta kalan parçasının görünmesi de, sadece Morgan’a özel…

Araç, Armeria Lilac gibi çok özel rengiyle Avrupa fiyatı 100.000 Euro’dan başlayacak. Yeniköy Motors distribütörlüğünde ikonik ve tamamen el yapımı bu otomobil, sanat eseri olarak Haziran ayı itibariyle Türkiye yollarına çıkacak. Morgan Türkiye özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerindeki lüks yaşam tarzına hizmet eden bölgelerde satış ve servis ağını kurmaya da başlamış.

 

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
HAFTA