En lüks SUV yeniden tanımlandı: Rolls-Royce Cullinan Series II
Yenilenen dev RR SUV’u, özellikle Black Badge olarak daha çılgın talepleri olan ‘seçkin’lerin yeni mobil sanat eserleri olacak…
OKAN ALTAN
Herkes Rolls-Royce bir SUV yapar mı diye soruyordu, tam 6 yıl önce. Hatta yapsa bile görünümü dev olur, fakat dört çekerli olmaz deniliyordu. Fakat, 3.106 karat ve 621,2 gram ağırlığıyla dünyanın en büyük ve değerli elması Cullinan’ın ismini taşıyacak bu ultra lüks İngiliz için, “sky is the limit” denilmiş ve xDrive’ın en gelişmiş tekniği dahil BMW Grubu’nun o güne kadar geliştirdiği en yüksek, en pahalı teknolojileri, dev Rolls-Royce’a yüklenmişti… Sadece Ghost’un değil Phantom 8’in bile yukarısına konumlandırılan ve 2018 Concorso d’Eleganza Villa d’Este ile sansasyonel ilk gösterimi yapılan Cullinan, prömiyerini takip eden yıl başlayan Rolls-Royce’un ürün yelpazesindeki en çok talep gören model olmaya doğru tırmanan satışlarıyla derhal bir ikon olarak gösterilmişti.
Modüler Lüks Mimari platformunun üstünde yenilenen Cullinan Series II ise, ilk kez bir V12 motorlu Rolls-Royce’ta kullanılan ve araç içindeki dijital dünyayı tümüyle kişiselleştirme imkanı sunan en modern arayüz Spirit işletim sistemi ve RR sahiplerine özel üyelik uygulaması Whispers ile donatılmasının yanında iç mekanında yer alan yeni ‘Saat Kabini’ vitrini ve Spirit of Ecstasy figürünü araç içine entegre ediyor.
İkinci nesil Cullinan’da, modern zanaat teknikleri ve botanik materyallerle zenginleştirilmiş iç tasarımında 2,2 milyon dikiş ve 18 kilometre iplik kullanılan Duality Twill koltuklarında Goodwood üzerindeki bulutlardan ilham alan 107.000 delikli desenlere sahip deri döşemede 0.8 ve 1.2 milimetrelik Placed Perforation tekniğiyle perforasyonlarla oluşturulan sanatsal işlemeler öne çıkarılmış.
Cullinan Series II, çift turbo 6.75 litrelik V12 motorunun ZF _HP şanzımanıyla çok yüksek fakat yumuşak performansını 23 inçlik jantlarla zemine aktarırken, güçlü ve etkileyici duruşunun karşılığını 600 HP ve 900 Nm ile veriyor.
Çift salıncaklı ön aks ve 5 bağlantılı arka aksa bağlı kendiliğinden seviyelenen havalı suspansiyonu, elektronik kontrollü amortisörleri ve elektrikle çalıştırılan aktif viraj denge çubukları ile donatılmış Cullinan’da ayrıca ön cama entegre öndeki yolu tarayan ve sürüş kalitesini artırmak üzere suspansiyonu proaktif olarak ayarlayan bir stereo kamera da bulunuyor… Bizlerin sihirli uçan halı, Rolls-Royce’un ‘bayrak taşıyıcısı’ olarak adlandırılan bu sistem, 100 km/h hıza kadar çalışmasının yanında; hem düşük hızlarda manevra kabiliyetini, hem de yüksek hızlarda stabiliteyi geliştirmek için dört tekerlekten direksiyon sistemini de kullanmaya devam ediyor.
Rolls-Royce’un baş tasarımcısı Anders Warming, “Cullinan Series II, süper lüks tüketicilerin güncel beklentilerine yanıt veren enerjik, odaklanmış ve ifadeli bir tasarıma sahip. Şehir hayatına uyumlu, aynı zamanda doğada da kendini gösteren bir araç” diyor. Rolls-Royce CEO’su Chris Brownridge ise, “Müşterilerimizin sevdiği her şeyi koruyarak yeni teknolojiler ve materyallerle modern lüksün zirvesindeki simgesini yeniden tanımladık” diyerek lüksün sofistike yeni standartlarını belirlediklerini anlatıyor.
Agresif tasarım
Cullinan Series II’nin daha dinamik deneyim sunan Black Badge opsiyonu da tasarım, mühendislik ve donanım özellikleri açısından belirginleştirilmiş. Dışta daha agresif ve karanlık bir tasarım, aydınlatılmış fakat siyah Pantheon panjuru, gümüş ufuk çizgisi, pencere çevreleri ve kapı mızraklarından, kapı kollarına kadar uzanan tamamen siyah kaplama seçenekleri, tüm dış detay elemanlarında parlak işçilik, siyah renk finishing, parlak siyah ile gümüş detaylı beş kollu jantlar, Black Badge fren diskleri kaliperlerinde kırmızı ve isteğe bağlı olarak siyah, Turchese, Mandarin veya Forge sarısı seçenekleri fark ediliyor.
Kabin içinde ise, geometrik desenlerle üç boyutlu bir etki yaratan teknik karbon kaplama, bambudan yapılmış yeni bir rayon kumaş kullanılan Duality Twill tekstili, 2.2 milyon dikiş ve 18 kilometre iplik içeren Duality Twill, soyut desenler ve 107.000 perforasyon içeren yerleştirilmiş perforasyon, karartılmış metal yüzeyler ve fiziksel buhar biriktirme yöntemi ile işlenmiş iç metal parçalar, özel Saat Kabini, aydınlatılmış Spirit of Ecstasy figürü ve yeni dikey Şehir Manzarası deseni, gelişmiş dijital arayüzünde Spirit ve özel üyelik uygulaması Whispers ile de entegre beş neo-fütüristik renkleriyle yepyeni özel grafiklere sahip dijital gösterge kadranlarıyla farklılaşıyor.
Fakat daha seri hızlanma için şanzıman ve gaz kelebeği kalibre edilmiş olan Black Badge’te ‘düşük’ modda, gaz pedalına %90’a kadar basıldığında vites değişikliklerinin hızı %50 artırılmış.
Black Badge’in normal Cullinan Series II'den daha karanlık ve agresif bir tasarıma, gelişmiş iç mekan malzemelerine ve daha performans odaklı mühendislik özelliklerine sahip olmasından başka daha belirgin ve cesur detayları ve özel teknolojik donanımları, evrimleşmiş bir ‘Alter Ego’ sloganının da tam karşılığı denilebilir. Kararlı ve ödün vermeyen tarzı, kendini, önceliklerini ve zevklerini en ‘gözü kara’ şekilde ifade etmek isteyen Rolls-Royce müşterilerinin seçkin bir alt kümesine hitap ederken; bu aykırılığın içgüdüsel net yenilenmesi de Black Badge Cullinan Series II ile gösteriliyor.
Bu yeni enkarnasyonun selefinde bireysellik ve cesur tercihlerin her zamankinden daha fazla talep edileceği belirtilirken, ekstrem, aykırı, dramatik ve kararlı sıfatları güçlendirilmiş. Goodwood mekanik sanat fabrikasındaki zanaatkarların ellerinde hazırlanan, önce dayanıklı bir astar için bir zemin sağlanıp, üzerine hafif bir aşındırıcı uygulanıp, ardından dört kat siyaha boyanan, kürlendikten sonra yüksek parlaklıktaki kaplamaya uyacak şekilde teker teker cilalanan parçalarıyla Black Badge Rolls-Royce’ların yeri gerçekten çok başka!..
Son olarak, adeta kuvvetli bir rüzgar uğultusu çıkaran Bespoke Black Badge egzost sistemini de unutmayalım.
