En güzel hediye aktif dinleme
Pandemi sonrası yeniden oluşan dünya düzeninde liderliğin insana rağmen değil insan odaklı yapılması gerektiğinin bir an önce farkına varmalıyız. Bir şirkette ya da iş yerinde yöneticiyseniz ve birbirine güvenen takımlar yaratmayı hedefliyorsanız ilk yapmanız gereken aktif dinlemek olmalıdır.
YÖNETİM – TUNÇ DİPTAŞ
Geçen günlerde farklı iş kollarından yöneticilerin bir araya geldiği bir toplantıya katıldım. Toplantı sırasında konuşmamı yaparken yöneticilerden birisinin sürekli olarak masanın altından cep telefonuna baktığını fark ettim. Benden sonraki konuşmacıya mikrofonu verdikten sonra merak edip bu yöneticinin telefonunda neye baktığını gözlemledim ve sosyal medya hesaplarında gezindiğine tanık oldum.
Toplantı sonrası bu yöneticiyle sohbet etme imkânına sahip oldum. İnsan kaynakları müdürü olduğunu, işini tutkuyla yaptığını, hobi olarak başladığı yoganın iş hayatına nasıl olumlu etkide bulunduğunu, anda kalmayı öğrenmek isteyenlere yogayı tavsiye ettiğini uzun uzun anlattı.
Sorduğu bir soru üzerine söz bana geldiğinde fark ettim ki yine bir gözüyle elindeki telefonunu kontrol ederken beni dinlemeye çalışıyordu. Öyle ki heyecanla anlattığım hikâyeyi yarıda kestiğimde dahi bunu fark edememiş, telefonuna dalmıştı. Dayanamayıp önemli birinden telefon bekleyip beklemediğini sorduğumda da ‘hayır’ yanıtını verdi.
Ve o anda anladım ki çağımızın hastalığına tutulmuştu bu insan kaynakları yöneticisi.
Dinlemeyi, söylenen sözleri yarım yamalak duymak olarak düşünüyordu. Her otuz saniyede bir gözlerini bana çevirip başını dinler gibi sallamayı da bağ kurmak zannediyordu. Onun beni dinlemediğini bildiğimin ya farkında değildi ya da umursamıyordu.
Birisiyle konuşurken, bir toplantı sırasında eli her telefona gittiğinde iletişimde olduğu insanlara ‘siz benim için önemli değilsiniz’ mesajı gönderdiğini bilmiyordu. Övünerek anlattığı, insanlara tavsiye ettiği yoganın esas hedefinin anda kalmayı öğretmek olduğunun bilincinde değildi.
İnsan kaynakları yöneticisi esas işinin ‘insan’ olduğunu unutmuştu.
Meditasyon ya da yoga yapmanın esas amacı tek bir şeye odaklanabilmeyi becerebilmektir. İnsana anda kalabilmeyi öğretir. Ancak hemen sonrasında anda kalamayıp insanları dinleyemiyorsanız o zaman ne yoganın ne de meditasyonun yapmanın bir anlamı kalmaz.
Pandemi sonrası yeniden oluşan dünya düzeninde liderliğin insana rağmen değil insan odaklı yapılması gerektiğinin bir an önce farkına varmalıyız.
İnsanlara verilebilecek en büyük hediyenin onları aktif dinlemek olduğunu ancak böylelikle onların kendilerini önemli hissetmelerini sağlayabileceğimizi bilmeliyiz.
Sadece çalışma arkadaşlarınızın değil arkadaşınızın, sevgilinizin, kardeşinizin, annenizin veya babanızın özel hissetmesini istiyorsanız onları dikkatlice dinleyin.
İnsana verilebilecek en güzel hediye onları gerçekten dinleyebilmektir.
Bu yüzden olmalı ki İngilizce’de ‘hediye’ anlamına gelen ‘present’ kelimesinin ikinci bir anlamı daha vardır: “Anda kalmak”. Kelimelerin kökenleri ve anlamları bize müthiş mesajlar verirler. ‘Present’ kelimesinin iki anlamlı kullanılmasında da muhakkak bir hikmet vardır.
Bu konuyla ilgili bana şu soru çok soruluyor: İlişkide olduğum kişiyi aktif ve dikkatli bir şekilde dinlediğimi nasıl anlayabilirim?
Bunu bilmenin tek yolu karşı tarafa sormaktır. İlişkide olduğunuz kişi sizin onu dinlediğinizi söylüyorsa anda kalmayı ve onu önemli hissettirmeyi başarmışsınız demektir.
İnsanların güvenini kazanmanın yolu da yargılamadan, sevgiyle, empati kurarak yani aktif bir şekilde dinlemekten geçer. Aktif dinlemek, insanları merkezinize alabilmek, onların kalbine dokunabilmektir.
Bir şirkette ya da iş yerinde yöneticiyseniz ve birbirine güvenen takımlar yaratmayı hedefliyorsanız ilk yapmanız gereken aktif dinlemek olmalıdır.
Gelişim süreklilik ister. Aktif dinleme konusunda kendini geliştirmek isteyenlere tavsiyem hemen şimdi harekete geçip gerçekten dinlemeye başlamalarıdır.
Hemen şimdi, şu an, en yakınınızda bulunana bu hediyeyi vermek için en doğru zaman değil mi?