Dünya bu şarkıları duysun istiyorum

İstanbul için elektronik müzik vakti! 3 gün sürecek olan Sonar İstanbul bugün başlıyor. Festivalin en ilgi çeken isimleri arasında DJ İpek de var. Festival öncesi çalacağı set’i, yeni parçasını ve Ezhel ile neler yaptığını konuştuk.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Dünya bu şarkıları duysun istiyorum

Ece ULUSUM

Birkaç yıl önce Budapeşte’de büyük bir müzik festivalinde geç saatlerde büyük bir kalabalığın bir yere koşturduğunu gördüm. Peşlerine takıldım. Sahneye yaklaştıkça Kibariye sesi yükseliyordu. Başta şaşırdım ama altındaki elektronik altyapıyı duyunca taşlar yerine oturdu.

Sahnede DJ İpek yani İpek İpekçioğlu vardı. Buraların şarkılarını dünyanın dört bir yanında dans edilebilir versiyonda sunuyor. Birçok uluslararası festivalde sahne aldı ve şimdi sıra bugün Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde başlayacak olan Sonar İstanbul’da. DJ İpek dans ettirirken videolarla da görsel performansıyla sahnesini şenlendirecek. Sahnesi öncesi DJ İpek, Hafta’ya konuştu.

Festivalde katılımcıları nasıl bir playlist bekliyor?

Anadolu ve etnik elementler içeren Organic Deep-House’dan, Techno’ya kadar uzanan prodüksiyonlarım ve editlerimle başlayıp, başka meslektaşlarımın da üretimlerini seve seve dahil ettiğim bir set çalmayı planlıyorum. Farklı kültürler, farklı dillerden gelen soundlar da olacak. Çıkacak olan bir Aşık Mahzuni Şerif Remix’im var. Belki onu da orada duyma şansınız olabilir.

Setim esnasında, Mahir Duman, Idaweltt, Fırat Gürger, Emrah Gökmen gibi isimlerin videoları da bana eşlik edecek, Motus Lumina kolektifinden Müjgan Armağan canlı VJ’lik yapacak. Misafirlerimizi işitsel olduğu kadar görsel olarak da keyifli bir performans bekliyor.

Sonar sahnesinde olmak senin için ne ifade ediyor?

Birçok uluslararası festivalde yer almış olmama rağmen, Almanya’da büyümüş Türkiyeli ‘Alamancı’ bir sanatçı olarak, Sonar’ın İstanbul ayağında çalmak sanki çok daha önemli gibi geliyor, heyecanlıyım.

En son ‘Yollu’ remix’lerini yayınladın. Üretim süreci nasıl gelişti?

DJ Bey çok sevdiğim bir prodüktör. Eski kayıtları, sesleri, farklı dilleri seviyorum. Yollu’nun anlamının orjinali Balkanlardan geliyor. Tıpkı benim de kendimi tanımladığım gibi, bir anlamı “yola çıkmaya eveti olan” demek. Yollu’da sanki İstanbul’u çağrıştıran kadın sesini, Ankara havasını andıran ritmik elektro-saz ve davul seslerini kullanarak, Anadolu’nun dramatik sound’u ile harmanladım ve böylece remixi daha organic-house-track havasına getirdim. 

Remix bana parçaya yeni kader biçmek gibi geliyor. Senin için remix ne ifade ediyor?

Türkiye’den ırak yaşayan ve gurbetçi bir prodüktör olarak, çok sevdiğim, çocukluğumu, Türkiye’yi hatırlatan, içerik olarak benim için çok şey ifade eden şarkıları remixlememin nedenlerinden biri Dünya bu şarkıları duysun istiyorum. Farklı nesiller bu şarkıları bilsinler ve verilen mesajlar herkese yayılsın.

Türkiye’de olan o zengin müzik kültürünü ve dilini de bir nevi dünyaya taşımak, tanıştırmak istiyorum. Aslında cok soğuk olabilen elektronik müziği bizim soundlarla daha sıcak kılmak istiyorum.

Prodüksiyon ve remix yapmak bir nevi benim o anki ruh halimi ifade ediyor. Ben genelde şarkıların orjinalini zaten seviyor oluyorum, ben o hissiyatı daha güçlendirmek veya bir dans versiyonuna dönüştürmek istiyorum.

Bazen de bir remix üzerinden bazı durumlara başkaldırışımı gösteriyorum diyebiliriz.

Yapay zeka müziğe de el attı. Artık epey dinlenebilir işler çıkarabiliyor. Gelecekte yapay zekâ müzisyenlerin destekçisi mi olur yoksa rakibi mi?

Hadi nerde o uygulama hemen istiyorum! Hahaha. Doğrusu ben de bundan önce hayatımda “bilgisayar üzerinden müzik olur mu ya” diyenlerdendim ama bakın şimdi neler oluyor.

Yapay zeka hem biraz korkutucu hem de onunla yapabilecek sonsuz olasılıklar açısından oldukça heyecan verici. Ben rakip olarak pek görmüyorum.

Yapay zeka üzerinden müzik üretenler hala kendi inputlarını koyabiliyorsa harika ama sirf düğmeye basıp küçük bir sesle tüm albümü üretmek ise olan, ben bu kadar yapaylığa gelemem, çoğu kişinin de hoşuna gideceğini düşünmüyorum.

“EZHEL İLE BİRBİRİMİZE HEP MÜZİK KATIYORUZ”

Ezhel gibi multientrümanist bir müzisyenle hem çalışmak hem de dost olmak sana neler kattı? Daha doğrusu birbirinize neler katıyorsunuz sence?

Yahu çocuk eline ne alsa çalıyor, üflüyor… Ezhel ile çok güzel vakit geciriyoruz, genelde müzikle uğraşıyoruz. İkimiz de farklı tarzlardan geldiğimiz için de epey deneysel çalıştığımız anlar oluyor. Genel olarak farklı müzisyenlerle çalışmayı zaten çok seven bir insanım ben. Ve stüdyomda da iki orkestralık enstrüman var. DU, bendir, asma davul, theremin, korpuz, harp, çaglama gibi ve farklı synthler buluyor. Maksat müzik yapmak, müzisyen arkadaşlarım gelsinler çalsınlar ve beraber müzik yapalım düşüncesiyle… Bu çok keyifli bir durum. Ezhel’le de birbirimize hep müzik katıyoruz.

HAFTA